tuğba ve elif Bugün kalbim ağladı niye biliyormusun Ogün gittiğin için ağlattın kalbimi Nur var yüzünde kalbim var gönlümde Cuma günü gittin kırdın ağlattın kalbimi Uğuldar kurtlar ağlar yağmurlar Kırmızı kan mavi gökyüzü birleşir hepsi bir dünya olur 2016-04-18
Acaba
Uyuyan göllere ay ışığında
Sevginin resmini çizsem kim anlar?
Tomurcuk ayrılıp, gül açtığında
Yağmurun saçını çözsem kim anlar?
***
Bir mekân kaplamış ne varsa nerde
Kendi ötesini saklar her perde
Sonsuzluğun sona erdiği yerde
Huduttan bir kulaç kazsam kim anlar?
***
Aşk kömür beyazı, kin süt karası
Eklenir yarama her dost yarası
Et oldum bıçakla kemik arası
Cellâtla ahtımı bozsam kim anlar?
***
Doğumda yalan var, ölümde gerçek
Bir şeyler anlatır balık, kuş, çiçek
Kırık gönülleri toplayıp tek tek
Toplayıp göğsüme dizsem kim anlar?
***
Gün geldi zamanı gömdüm kabire
Dağ oldu aklımın verdiği fire
Bağlasam telaşı çelik zincire
Sabrın derisini yüzsem kim anlar?
***
İçte deprem olur dışın düğümü
İhlâssız çözülmez işin düğümü
Aklımdan geçeni, düşündüğümü
Okusam kim dinler, yazsam kim anlar?
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.
Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:
Doktorsuz,ilaçsız bir dağ köyünde
Siz sancı ne bilebilir misiniz?
Yirmi beş yaşında bayram gününde
Siz açlıktan ölebilir misiniz?
***
Boz ekmeğe katık edip soğanı,
Ve içerek üzerinden ayranı,
Temmuz ortasında öğle zamanı
Siz mercimek yolabilir misiniz?
***
Okunurken şu mübarek ezanlar,
Kelle çekip İslamlığa kızanlar,
Ey haksızlık kitabını yazanlar
Siz hak nerde bulabilir misiniz?
***
Size göre,mezar yokluk kapısı;
Bize göre ebedilik tapusu
Öte dursun sebeplerin hepisi;
Siz ölürken gülebilir misiniz?
***
Üstümüzde bulut bir öfke,bir kin;
Görmedik şavkını tekniğin,ilmin,
Ezildik altında baskının,zulmün;
Siz... çağırsak gelebilir misiniz?
Abdurrahim KARAKOÇ
Gün gelecek
Güneşin doğup battığı mekanlarda
Ve küfrün çığlık attığı mekanlarda
Bizim türkülerimiz okunacak
Gün gelecek
Tomurcuklar taşacak kılıfından
Ve kılıçlar sıyrılacak kınından
Edepsizler edebini takınacak
Gün gelecek
Ne zalimler kalacak ne zulüm
Ve o gün yoldadır gülüm
Hak ayağa yekinecek
Gün gelecek
İnsanlar yiyecek ayılar bakınacak
Eğriler doğrulardan sakınacak
Gönül kilimleri adalet üzre dokunacak
Namusluların yakındığı kadar da
Namussuzlar yakınacak
Abdurrahim KARAKOÇ
Şanslı Babaların Şanslı Bebeklerine Nasihat
Acele büyü bebek
Acele büyü
Eğer kalmışsa yolunacak kış tüyü
Onu da sen yol
Baban gibi kurnaz ol
Hırsız ol
Namussuz ol.
***
Yani diyorum ki talihli bebek
On beş yaşında en geç
Dümenin başına sen geç
Götür dilediğin kıyıda otlar sürüleri
Sütlerini sağ
Kanlarını emiver
Korkma itirazları olmaz
Dilediğin yemi ver.
***
Köy köy
Meydan meydan
Seni sırtlarında taşırlar
Sövsen alkışlarlar
Dövsen alkışlarlar
Seni saraylarda kuş sütüyle ağırlayıp
Kendileri ahırlarda kışlarlar.
***
Büyürsen oğlun, torunların olur
Merak etme sıra onlara da gelir
Tebaanın torunları
Hanedanın yarınlarıdır
Onlarda ataları gibi sadakatle
Sizin torunlara karşı ibadette
Kusur bırakmazlar
Kendilerini yakarlar
Baht yükü büyüklerini yakmazlar.
***
Acele büyü bebek
Acele
Bu dünya hep böyle
Siz değişmez efendisiniz
Taraftarlarınız köle
Aksini söyleyen varsa... Halt etmiş....
Abdurrahim KARAKOÇ