K Ö P E K Şiiri | MUSTAFA UZELLİ
K Ö P E K
Koşar koşar yorulur
Yarış edersin arabalarla.
Yarışta mağlup olur,
Alırsın payını havlamalarla.
Evini iyi bekle
Yarım ekmek bulursan ye,
Yolda giden arabadan
Sana ne?
Mustafa UZELLİ
köpek şiiri hayvan şiirleri Mustafa Uzelli eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler
K Ö P E K Şiiri Hakkında Yorum Yazın
K Ö P E K Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Hayvanlarla İlgili Şiirler
Anlat Guguk Kuşu
Anlamasam da dilinden
Anlat bana guguk kuşu
Memleketinden, ilinden
Anlat bana guguk kuşu
Nerde yurdun nerde eşin
Doğmaz mı oldu güneşin
Sönmüyor mu aşk ateşin
Anlat bana guguk kuşu
Söyle; kimsin, kimlerdensin
Neler yersin ne içersin
Nereye konar göçersin
Anlat bana guguk kuşu
Ayrıldığın yar mi vardı
Sevdiğini el mi aldı
Dert çekmek sana mı kaldı
Anlat bana guguk kuşu
Halil'i dost bil kendine
Sırt dönerek garez, kine
Konuşalım senle yine
Anlat bana guguk kuşu
HALİL MANUŞ
Halil MANUŞ
Dünya Sivrisinek Günü 3
Ross'un tespitleriyle 20 Ağustos günü,
Nobel ödülü ile kazandığı bu ünü...
Anlatmak gerekirse deneysel bir gerçeği,
Bulmuş bulaşmaları anlatmış seviyeyi...
Demiş, Hintli hastayı bile bile sokturttum,
Sokan sivrisinekten bulaşma oluşturdum...
Bakmış sivrisineğin sindirim sisteminde,
Sıtma parazitleri hem de aktif şekilde...
Isırsa bulaştırır hastalığı yaymada,
Bu iş tekrarlayıcı parazit hususunda...
Tek tek deliller sunmuş bir kurul karşısında,
Onur dolu tespitler deneyler ortamında...
Kısa zaman içinde tüm Dünya geneline,
Milyonlarca insanı hep etkilemesine...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Kedi
Kuyruk uzun baş yuvarlak
Bir ağızla iki kulak
Gece çıra gibi yanar gözler
Gündüzleri çakmak çakmak
Uzanır sobanın önüne
Hem uyur hem uyanık
Acıkınca susayınca
Miyavlar yanık yanık
Minderin üstünde yatar
Düşünde çok fare tutar
Kimini yer çıtır çıtır
Kimini çiğnemeden yutar
Ali YÜCE
Ali YÜCE
Tanrı Misafiri Tavuk
Bahçeli bir evdeyim,
Bahçem geniş içinde örenler var,
Örenlerin birinde şahsım oturur,
Çünkü şahım örenler lâyık birisidir...
Ara sıra ev sahibim Dursun Efendi gelir,
Bir iki hafta bahçedeki evinde kalır,
Bağ, bahçe, tarla işlerini bitirince de,
Kayseri'ye dönmek için beldeden ayrılır...
Bahçe duvarlarım oldukça yüksektir,
Bir kedi bile duvarı aşıp içeriye gelemez,
Fakat bir gün baktım, içeride bir tavuk,
Kapıları dayadımsa da tavuk gitmek istemez...
Anladım ki tavuk sabahtan beri bahçemdeymiş,
Örenlerden birisine girdi ve saklandı,
Örenlerim hem eski, hem de karanlık,
Kovalamak istediysem de ise çıkmadı...
Bahçemde buğday artıkları var,
Yiyecek, içecek her türlü besin var,
Kedilerim misafirperver davrandığına göre,
Tanrı misafirliğine uygun bir zemin de var...
Aradan on gün kadar geçmiş,
Kimin tavuğuydu sormayı düşünemedim,
Yalnızca yemesiyle, içmesiyle ilgileniyordum,
Daha doğrusu ne yapacağımı bilemedim...
Hiçbir şeyinde gözüm yoktu,
Sadece tanrı misafiriydi veya bir emanetti,
Yine bir gün bahçe kapım dayalıyken,
Tavuk karar verdi sakin sakin bahçeyi terk etti...
Çıkar çıkmaz da yukarı doğru yürüdü,
Takip ettim, önümden yüz metre ilerledi,
İlkokulu geçti, oradan da yan sokağa daldı,
Rabiaların bahçelerine girdi...
Bahçede aynı model birkaç tavuk daha vardı,
Bahçedeki kıza dedim, bu tavuk sizin mi?
Annesini çağırdı, annesi de inceledi bizim dedi,
Dedim emanet ediyorum bahçemdeki misafirimi...
Dedim; Dursun Efendi'nin evinde kiracıyım,
Belde de kapılar demirden, cesaret edemedim,
Bir ara Eyüp'ü bize gönderiver, kapım açıktır,
Oradaki örenleri dolaşsın, yumurtaları varsa toplasın, dedim...
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik Temiztürk