Eğitim Sitesi

Bin Başlı Boğa Şiiri

Bin Başlı Boğa Şiiri | Ali YÜCE

Bin Başlı Boğa

MAĞARADAN ÇIKTI GAMBA


İlkeldi yerler gökler
Canlı cansız dağ taş
Uçan kuş uçmayan kuş
Hava su bitki toprak
İlkeldi aylar yıllar
Sevmek ölmek yaşamak
İlkeldi göz yaşları
İlkeldi gülmek ağlamak

Milattan baruttan önce
Biledi baltasını Gamba
Sürterek ön dişlerini
Çıktı mağradan dışarı
Baltasının ağzı yalap yalap
Daldı Silpius ormanına
Keserek ışığı gölgeyi
Korkuyu korkutarak


BİR BOĞAYA RASTLADI


Önde korku arkada Gamba
Tırmandılar Silpius dağına
Yüzü sararmıştı korkunun
Tutulmuştu dizleri
Önce büzüldü küçüldü korkucuk
Sonra silkini verdi birden
Bir boğa oldu kocaman
Bir boğa ki bin başlı
Gözleri çıngıl çakmak
Soluğu göğü yakıyordu

Puf dedi korku-boğa
Ağzından fışkırdı öfkesi
Çıktı göğe indi yere
Dağları ufalttı gölgesi
Çoğaldı boynuzları bin bin
Gitti öte öte korku-boğa
Geldi beri beri bin bin
Bin bin yürüdü ayakları
Gözleri baktı bin bin
Soluğu ölüm kokuyordu


PİŞİRİP YEDİ BOĞAYI


Uuu dedi uludu Gamba
Irgalandı Silpius dağı
Çoğaldı elleri ayakları
Yüreği çoğaldı bin bin
Çıktı göğe indi yere
Savrudu baltasını bin bin
Bin başlı boğa üzerine
Devrildi yere boğacık
Ormanı sularken kanı
Ağlıyordu gözleri bin bin

Sürterek odunu oduna
Yaktı ilk ateşi Gamba
Pişirip yedi korku-boğayı
Yalap yalap dilleri
Gözleri çıngıl çakmak
Yaladı ellerinin kanını
Sildi kıllı gövdesine
Sonra mağarasına girdi
Gömüldü karanlığın içine
Taş yastığa koydu başını
Uzandı taş yatağına


BOĞA DİRİLDİ DÜŞÜNDÜ


Gözlerini yumar yummaz
Daralmaya başladı mağara
Gamba şişmeye başladı
Dirildi karnında korku-boğa
Oflayıp puflayarak bin bin
Ateşin üstünden atlayarak
Deşiniyordu Gamba'nın karnında
Binlerce boynuzlarıyla

Daraldıkça daraldı mağara
Sıkıştıkça sıkıştı Gambacık
Yamyassı oldu gövdesi
İki duvar arasında
Tepiniyordu karnında boğa
Binlerce ayaklarıyla
Çıkarak göğe inerek yere
Pişirip yiyordu Gamba'yı
Binlerce dişleriyle



BAŞLADI YENİ BİR GÜNE


Yiyip bitirince Gamba'yı
Uyudu bin başlı boğa
Küçülmeye başladı korku
Büyümeye başladı mağara
Doğdu Küncülü Boğaz'dan güneş
Bitti bin yıllık gece
Çıktı Gamba'nın karnından
Bin başlı boğa
Gitti geldiği yere

Uuu dedi uyandı Gamba
Fışkırttı sevincini göklere
Biledi baltasını bin bin
Sürterek ön dişlerine
Gözleri çıngıl çakmak
Baltasının ağızı yalap yalap
Düştü korkunun peşine
Korkarak korkutarak
Başladı yeni bir güne

Ali YÜCE

add

tag çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri

Bin Başlı Boğa Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Bin Başlı Boğa Şiiri Hakkındaki Yorumlar

ela çok güzelmiş 2011-11-08

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Hayvanlarla İlgili Şiirler

Evimizin Kedisi

Benim kedim kocaman
Patileri bir başka
Nazar değmesin aman
Evimizin kedisi
Nerdesin pisi pisi?

Her yanda vardır izi
Ruha can verir sesi
Bazen bir hayli sinsi
Evimizin kedisi
Nerdesin pisi pisi?

Bazen sırnaşır durur
Süt vermezsen kudurur
Kızsan küsüp oturur
Evimizin kedisi
Nerdesin pisi pisi?

Boynunda nazarlık var
Başında küçük bir ak var
Tüylerinde pamuk var
Evimizin kedisi
Nerdesin pisi pisi?

Bilal Gönülalçak

K Ö P E K

Koşar koşar yorulur
Yarış edersin arabalarla.
Yarışta mağlup olur,
Alırsın payını havlamalarla.

Evini iyi bekle
Yarım ekmek bulursan ye,
Yolda giden arabadan
Sana ne?

Mustafa UZELLİ

MUSTAFA UZELLİ

Kırımlı Keneler Isırıyor

İnsanlar kaçışıyor, keneler kıstırıyor,
İnsanlar tartışıyor, keneler susturuyor...

Kırım'a uğramadan evde azalıyoruz,
Kırımlı kenelerle kırlarda kırılıyoruz...

Soktu mu hiç affetmez, bizim evcil kenemiz,
Isırılmayı ister laf yapan çenelerimiz...

Kırımlı düşmanlarımızla belki savaşacağız,
Tavus kuşlarımız var kenelerle çarpışacağız...

Nasılsa düşman belli Avrupa'dan geliyorlar,
Sayımız azalsın diye; bizi engelliyorlar...

Dedi ya Avrupa Birliği kapılarınızı artık açın,
İşte sonuç belli kenelerle geliyorlar kaçın...

Meclise de girdiler milletvekillerini ısırdılar,
Biz size ne ettik de, kenelerle ısırdılar...

Yunanistan'a uğradılar, biz Türkleri soktular,
Niçin biz sokuluyoruz, batılıyı sokmadılar...

70 milyonuz derken, nüfusumuz düşmekte,
Dolaşamaz olmuşuz, keneler üşüşmekte...

Kapım, bacam kapalı paçam çorap içinde,
Evde tavuk beslerim, tek gözüm de nöbette...

Düşmanlar dost oldu, Kırımlı kene varken,
Rab'bim ne olur affet gönderme bizi gençken!

Pire tozlarına batıp, tavus kuşlarıyla mı?
Yatağımızda sülünler, ahırlarda mı uyuyalım?

Son çare kaçmayalım kenelerle anlaşalım,
Saçlar ve sakallar, keneli mi yaşayalım?

Kırım'a girelim de keneleri mi vuralım?
Geleceğimiz için, kenelerle mi savaşalım?

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Hayvan Beslemeyen Sevgi Bilmez

Hayvan beslemek lazım samimi sevgi için,
Hayvan beslememişsen sahtedir senin sevgin…

Ya hemen bitecektir sevgi zannettiklerin,
Ya da sonu hüzündür olmadığından emin…

Bu yüzden cinayetler cinnetler, çıldırmalar,
Hayvan beslemen gerek edinmek için yarar…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Hayvanlarla İlgili Şiirler, Bin Başlı Boğa Şiiri