Gönül Elinize saglik süper olmus 2017-04-14
O Gece Sendin Gelen Şiiri | MUSTAFA KILINÇ
O Gece Sendin Gelen
Arş'ın kubbelerine, adı nûrla yazılan,
İsmi; semâda ''Ahmed'', yerde ''Muhammed'' olan,
Yedi katlı göklerde, Hâk Cemâli'ni bulan,
Evvel-Âhir yolcusu, Yâ Hazreti Muhammed.
Sağnak nûr yağmurları, inerken yedi kattan,
O gece, Sendin gelen, ezel kadar uzaktan,
Melekler, her zerreye, müjde verirken Hâkk'tan;
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
Güneşler, o gecenin, nûruna secd ederken,
Yıldızlar, meşk içinde, kâinat vecd ederken,
Bütün hamd ü senâlar, Yüce Rabb'e giderken,
O gece sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
Kâbe'de şirk taşları, putlar yere dönerken,
Cehâlet bayrakları, birer birer inerken,
Bin yıllık, küfr ateşi, ebediyyen sönerken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
O gece, Sâve Gölü, mûcizeyle kururken,
Kisra Saraylarında, sütunlar savrulurken,
Arz'dan Arş'a, Âlemler, rahmetini bulurken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; doğum kundağı, ak bulutla örülen,
Doğar doğmaz, Allah'a secde emri verilen,
Alnında, âlemlere rahmet tâcı görülen,
Kâinat Efendisi, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; asâletine, ezelden hükmedilen,
Tertemiz rahimlerle, lekesiz soydan gelen,
Bütün şüpheleri, Kur'ân ilmîyle silen,
Seçilen sevgilisin, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; büyük yargıda, şefaat müjdecisi,
Bunca âciz beşerin, Mahşer günü bekçisi,
Sen ki; Kur'ân şâhidi, Allah'ın son elçisi,
Kurtuluş habercisi, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; Âdem neslini, uçurumdan döndüren,
Zulüm sancılarını, şefkâtiyle dindiren,
İnkâr yangınlarını, irfânıyla söndüren,
Âlemlerin sultanı, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; güzel huyların, ahlâkın meş'alesi,
Sabır doruklarında, beşerin en yücesi,
Senin Cennet mekânın, fakirlerin hânesi,
Gönüller hazinesi, Yâ Hazreti Muhammed.
Câhiliye devrini, kapatan, ulu Sultan,
Şefaatin, Allah'a yalvaran kolu Sultan,
Rabb'imin, en sevgili, en yakın kulu Sultan,
Melekler Sana hayran, Yâ Hazreti Muhammed.
Sana şâhid, sonsuzlar, ezelden beri her an,
Sana şâhid, âyetler, her zerre ve her mekân,
Senden uzak kalmaya, nasıl dayanır ki can?
Sen, her canda Cânânsın, Yâ Hazreti Muhammed.
Mîraç gecesi, bir bir, açılıyorken gökler,
Seni selamlıyorken, her katta peygamberler,
Öyle bir an geldi ki; durdu bütün melekler,
Hâkk' a yalnız yürüdün, Yâ Hazreti Muhammed.
Gönül gözü görmeyen, can gözünü neylesin,
Dünya'da dönmeyen dil, mahşerde ne söylesin,
Allah, bütün beşeri, ümmetinden eylesin,
Sancağının altında, Yâ Hazreti Muhammed.
Hâkk ile, kul vuslatı, o îlahi düğünde,
Hiç kimseden kimseye, fayda olmayan günde,
Hasatları, has tartan, o terazi önünde,
Noksanları bağışlat, Yâ Hazreti Muhammed.
Bu îman meş'alesi, hiç sönmeden yanacak,
Ümmetin, Seni her an, mahşere dek anacak,
Gönül tortularımız, nûr'unla paklanacak,
Andımıza şâhid ol, Yâ Hazreti Muhammed.
Biliriz ki; hükmü yok, bu dünya nîmetinin,
Gönüldür sermayesi, âhiret servetinin,
Sana, Salât ve Selâm, gönderen ümmetinin,
Cennetler şâhidi ol, Yâ Hazreti Muhammed
O Gece Sendin Gelen ilahiler şiirler kutlu doğum haftası Hz. Muhammed(SAV) Dini Şiirler MUSTAFA KILINÇ
O Gece Sendin Gelen Şiiri Hakkında Yorum Yazın
O Gece Sendin Gelen Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 24 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 24 yorum yazılmış.
Benzer Kutlu Doğum Haftası (Mevlid-i Nebi) Şiirleri
Selam Sana
Günlerden pazartesi
En güzel güneş doğdu üstümüze
EY Muhammed
Nur getirdin hanemize
Kisradaki o putlar
Gök delinmişçesine yağan nurlar
Gökyüzündeki yıldızlar
Senin mucizen Ey mübarek insan
Daha 6 yaşında
Annesini kaybetti
Ama o Allaha
Hiç isyan etmedi
Hiçbir zaman inanmadı
O cansız varlıklara
Yılmadan devam etti
İslamı yaymaya
O üzüntülü gün geldi
8 Haziran Pazartesi
Ama o hiç ölmedi
Sonsuzluğun Peygamberi
Selam sana EY nebi
Selam sana ALLAHIN göz bebeği
Selam sana kimsesizlerin kimsesi
Selam sana Sonsuzluğun Peygamberi
ZEYNEP ŞIVĞIN
Kutlu Doğum Haftası
Kızgın topraklar, kum yığılı çöller,
Gerçeği söyleyemezdi diller.
Duada Yüce Mevlaya kalkan eller,
Diyordu Nerdesin YA RASÜLALLAH?
Ne hak vardı ne de adalet,
Ortalığı kaplamıştı cehalet.
Kalbinde varsa biraz acıma şefkat.
Diyordu Nerdesin YA RASÜLALLAH?
Başa taç edilirken putlar,
Huzurdan barıştan yoksundu yurtlar.
Tomurcuk veriyordu umutlar.
Diyordu Nerdesin YA RASULÜLLAH?
Ne helal bilinirdi ne de haram,
İnananlara her zaman bayram.
O'na herkes olacaktı hayran.
Diyordu Nerdesin YA RASULÜLLAH?
Allahtan korkan vicdanlar
Diyordu nerdesin YA RASÜLALLAH
Zamanı geldi aydınlandı dünya,
Gerçekleşti beklenen rüya.
Doğdu Nur yüzlü Muhammed Mustafa.
Hoş geldin YA RASULALLAH.
MUSTAFA KILINÇ
Hatemül Embiya
Sen Hatem-ül-Enbiya
Sen alemlere rahmet
Sen bütün şiirlere hitaabet
İşte sen Hz. MUHAMMET
Tolga ş.
Selam Olsun
Umutlar sönmüştü , hem de karışmıştı akla kara
Kurtuluş arıyordu insanlık haykıra haykıra
Kavuşmak istiyordu insanlık, aydınlık bir bahara.
Mekke'nin bağrında vardı bir mağara.
Tam zirvede, onun adı Hira.
Karanlık bir gecede oku diye yankılandı,
Açıldı büyük bir kapı, nura.
Peygamber indi Hira'dan yavaş yavaş,
Çok zor görevdi ilk emir cehaletle savaş.
Peygamber önce putları yıkmaya başladı,
İlk yıkılan putlar, nefretli bakışlardı.
Gelin gidelim peygamberin yolundan,
Tutalım düşenin her iki kolundan.
Uzak duralım kötülüğün her kolundan
Yürüyelim ilmin aydınlık yolundan,
Cenneti uzakta arama , bak , sana ne kadar yakın,
O, anne babanın rızasında iyi bakın.
Son kitap indi O‘na dize , dize
Peygamber rehber oldu hepimize.
Gerçeği gösterdi gören göze,
Hem de seslendi yüreğimize.
Gelin dönelim gerçek öze,
Uyalım doğru ve güzel söze.
Gerekir iyilikte yarış hepimize,
Yoksa şeytan getirir dize .
Bak peygamber ne dedi bize,
Yakışmaz kin, nefret, öfke size .
Artık ne denebilir bunca söze,
Şükretmek gerekir Yüce Rabbimize.
Selam olsun tüm kalbimizle
Sevgili Peygamberimize
MUSTAFA ATEŞ
ŞİŞLİ MEHMET PISAK ANADOLU LİSESİ
Mustafa ATEŞ