Eğitim Sitesi

Sarıkamış Şehitlerine Şiiri

Sarıkamış Şehitlerine Şiiri | Şeyma Döndü DAĞISTANLI

Sarıkamış Şehitlerine

Ulaştı Yemen'e payitahttan
Padişah fermanı.
Haber redif alaylarını sardı:
Moskof'un kara bulutu sarmış
Sarıkamış semalarını,
Çabucak yetişilecek
Temizlenecek vatan toprakları.

Dikenli güllere veda edip
Bu kez dönülecek Yemen'den,
Başka bir vatan köşesi
Kurtarılacak tez elden.

Elveda Yemen, elveda Sana!
Artık düşman gibi bakma,
Dönüyoruz baksana.
Kader attı bizi 3. orduya;
Göğüs gereceğiz Sarıkamış'ta
Rus'a ve karakışa.

Yetişti Mehmet,
Nefes nefese
Sarıkamış önlerine.
Sarıkamış benzemiyor
Yemen ellerine.
Sana'da yanarken ayaklar,
Sarıkamış'ta buz kesiyor dudaklar.

Yürüdü Mehmet'im, günlerce yürüdü.
Dayanmak gerek bugün namus günü.
Ha gayret! aşılınca üç tepe,
Burun buruna gelinecek,
Moskof askeriyle.
Boğacak Mehmet'im düşmanı
Kışın bile akan teriyle.

Bir tepe aşıldı,
Sıra ikincide.
Sıcaklık onlarca eksi derecede.
Durdu harekât Sarıkamış önlerinde
Ter soğudu, buz oldu,
Yapıştı vücuda katmer katmer,
Dondu ayaklar ölümden beter.

Enver Paşanın ihtirası
Dinmez mi dinmez.
Doksan bin gül soluyor
Sanki bunu bilmez.
Burası kor altında
Çekip gidilmez;
Sarıkamış Yemen oldu
Gidenler gelmez.

Taarruz emri üst üste
Tekrarlandı yeniden:
Alınacak Sarıkamış
Kahpe Rus'un elinden.

Emre itaat namustu,
Mehmet'in yemini.
Öleceğini bile bile
Bir adım atmadı geri.
Hücuma geçtiler üç koldan,
Allahüekber dağlarına.
Bir bir yükselmeye başladılar
Şehitlerin katına.

Seksen bin vatan evladı,
Atamadan tek bir kurşun
Kahpe Moskof'a.
Uyanmamak üzere
Hepsi daldı derin uykuya.
Birden bir ses yankılandı,
Gecenin ıssız karanlığında.
Kerkük'lü bir erin dilinde
Dönüşüverdi Yemen türküsü
S A R I K A M I Ş ' A.

Doğuda güneş yok bu ne tufandır?
Askerde elbise yok bu ne dıramdır,
Sarıkamış kışları ne de yamandır.

Adı Sarıkamış, gülü sararmış,
Giden gelmedi, acep ne varmış?
Burası şarkmış, dağı hep karmış,
Giden gelmedi, acep ne varmış?

Sarıkamış önünde bir sessizlik var.
Bakın üstümüze acep nemiz var?
Yazlık elbiseyle tüfengimiz var.

Adı Sarıkamış, gülü sararmış,
Giden gelmedi, acep ne varmış?
Burası şarkmış, dağı hep karmış,
Giden gelmedi, acep ne varmış?

Ferman gel demişti, koşarak geldik.
Burası kış imiş, bunu bilmedik.
İşte ölüyoruz, yine dönmedik.

Adı Sarıkamış, gülü sararmış,
Giden gelmedi, acep ne varmış?
Burası şarkmış, dağı hep karmış,
Giden gelmedi, acep ne varmış?

Ergül Sırkıntı

add

tag Sarıkamış Şehitlerine Ergül Sırkıntı eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi

Sarıkamış Şehitlerine Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Sarıkamış Şehitlerine Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Şehitlik Konulu Şiirler

Şehit Ömer Halisdemir'e Mektup

Şahsına mektup yazdım ölçülü kafiyeli,
İçimde dinmez acı geçmez gibi ezeli...

Rab'bimiz emretmişse kahraman asker diye,
Onurun bize düşer yolunla ölesiye...

Kurşunun tevhidindi tam hedef yerinden,
Hainler kaçamamış geçit vermediğinden...

Bu vesilelerinle ülkem kurtarılmıştı,
Ay yıldızlı bayrağım hep dalgalanacaktı...

Ömer Halisdemir'im Niğde'den yola çıktın,
İki yüz kırk bir şehitle göklerde yıldızlaştın...

Şerefsiz, ister diye geçilir mi vatandan?
Tak, deyip vurmalıyız alnının ortasından...

Senin, nöbetin nöbet cehennem dolusuna,
Her birisi kahroldu Türklüğümün ruhuna...

Acımız, dinmeyecek onur ile doluyuz,
Rab'bimize inandık biz, şehit çocuğuyuz...

Rab yolunda erleriz ruhumuz Rab'bimize,
Canlarımız feda, aziz milletimize...

Sen seyir değiştirdin attığın tek kurşunla,
Otuz kat kuvvetliydin kahramanlığınla...

Kalbin kalplerimizle, ruhun ruhlarımızla,
Hep hatırlanacaksın hatıralarımızla...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Eren Bülbül'ümüz Şehittir

11 Ağustos 2017, Eren Bülbül, şehittir,
15 yaşında çocuk bugün vefat etmiştir...

Terör, katledecektir terör, öldürecektir,
Hain düşüncelerle şer hedefleyecektir...

Çünkü amaçsız yürek, düşünce taşıyamaz,
Hissin, nefsin emrinde saldırır ve uslanmaz...

Dağımda ve ovamda zulüm işleyecektir,
Gülü koparacaktır, bülbül katledecektir...

Vatan millet fikrini kabullenmeyecektir,
Düşüncesi gereği merhamet gereksizdir...

Ey terör mutlu musun sen hep zulüm işlersin,
Erenler eriyorken sen cehennem istersin...

Şehitler yüreklerde, cennette dolaşmakta,
Siz mundar yaşar iken onlar yok olmamakta...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupalı"
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya'yla beraber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila...
Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ...
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram?
Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam.
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bir göğüslerse Huda'nın edebi serhaddi;
"O benim sun'-i bediim, onu çiğnetme" dedi.
Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makber'i kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe"desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyetler eder istiab.
"Bu, taşındır" diyerek Ka'be'yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsan oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif ERSOY

Mehmet Akif ERSOY

Şehitler Günü 2

Şehitler ölümsüzdür vatan, onun nefesi,
Türklüğün kudretinden yüksektir mertebesi...

Vatanını savunmak bir namus vesilesi,
Cennet içerisinde vatan tek düşüncesi...

Şehit, Rab'bin emrinde, cesurluk abidesi,
Türk Dünya'ya bedeldir vatanın sevgilisi...

Şehit, canını verir ölümsüzdür nefesi,
Şerefli milletine şehit bir Rab hediyesi...

Mehmet Tevfik Temiztürk

Mehmet Tevfik Temiztürk

Şehitlik Konulu Şiirler, Sarıkamış Şehitlerine Şiiri