Öykü şiirin bir kıtası eksik beğenmedim 2015-04-07
Atatürk Şiiri | İlhan Demiraslan
Atatürk
Atatürk dedim iptida
Önümü ilikledim.
Nasıl söylerim öldüğünü
Atatürk'üm karşımda,
Yatmış uyumuş karlar üstüne
Kalpağı başında.
Nasıl söylerim öldüğünü
Çenesine uzanmış eli
Atatürk'üm çıkar Kocatepe'ye
Dalgın, düşünceli.
Nasıl söylerim öldüğünü
Elinde beyaz tebeşir
Geçmiş tahta başına
Atatürk'üm ders verir.
Nasıl söylerim öldüğünü
Başında yeni şapkası
Yola çıkmış yürümüş
Kalabalık arkasında
Nasıl söylerim öldüğünü nasıl
Bir ışık vurmuş yüzüne
Atatürk'üm bakıyor besbelli
Çekidüzen verelim üstümüze.
İlhan DEMİRASLAN
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
Atatürk Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Atatürk Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 17 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 17 yorum yazılmış.
Benzer Atatürk Şiirleri
Nöbetçi Millet
Yaradan hey Yaradan!
Dört yıl değil bin yıl geçse aradan
Sensin ateş diye kanımızdaki
Sesin ışık diye önümüzdeki!
Ey yanımızdaki
Beş on mermere, bir avuç toprağa sığan
Sınırsız mavi umman hey!
Yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın
Sen her köpürüp taşmanda;
Her konuşmanda
Milletin alın yazısını yeniden yazardın.
Bakışların inanmayanı ezerdi
Sağ kolun bir tırpana benzerdi:
Başlardı yurt tarlasında düşüncenin hasadı.
Cümlelerin ya örsten kalkardı
Ya çıkardı kından.
Başak saçların sarkardı harman alnından:
Halk, biçilmiş ekin gibi, düşerdi dizlerine.
Milyonlar katılırdı sözlerine
Mıknatısa koşan zerreler gibi.
Köhne kanaatler, köhne küreler gibi
Sözünde çarpışıp düşerdi.
Tam sustuğun gün kıyamet oldu
Tam konuştuğun anlarsa mahşerdi:
Rab, gökte "dinleyin" derdi meleklerine;
Yıldızlar girerdi yeni mahreklerine;
Nehirler kavuşurdu yeni denizlerine:
Halk biçilmiş ekin gibi düşerdi dizlerine.
Şimdi nöbetçi olmak için Anıtkabrine
Tamamlayabilmek için tavafını
Sarmış yalın kılıçlar gibi etrafını
Tutuyor nöbet.
Bu millet:
Bu, vaktiyle ayaklarını ummanlar yalayan
Bu, üç kıtayı atının nallarıyla damgalayan
Bu, Timur'u, Atilla'yı, Oğuz'u
Bu, Yıldırım'ı, Fatih'i, Yavuz'u
Bu, seni yetiştiren ulu millet.
Vakar ve haysiyetle dimdik
Uyanık, tetik
Anıtkabrinde tutuyor nöbet.
Dünya dönüp dolaşıp
Boğazlaşıp dalaşıp
Ergeç ve ancak
Milli misaklarda karar kılacak.
Ey en büyük usta!
Düşünen olmadı bu hususta
Senden evvel ve senden ileri.
İlk müjdeyi, ilk haberi
Senden almıştı cihan
Ta o zamandan
Anlayamadığına yansın.
Sen, dünyanın dönüp dolaşıp geleceği
Uğrunda milyonların seve seve öleceği
En büyük maksat için
Dünyaya ilk karşı koyansın.
Nasıl içimizdeysen bütün varınla
İşte öylece dünya davalarındasın!
O ışık saçların, o alev sözlerinle
O gök gözlerinle sen.
Ey ıssız geceler içinden
Bize eşsiz sabahı getiren!
Ey asırlardır dul bayrağın eşi
Ey geceyarılarımızın güneşi
Ey ışık saçlar
Ey yele kaşlar
Ey çekilmiş hançer bakışlar
Ey fikri döven şakaklar
Ey kalem parmaklar
Ey ay-yıldızlı el
Ey en güzel
Ey en büyük
Ey Atatürk!
Getir dudaklarını bir bir alnımıza koy
Dağlansın ateşinle bu soy.
Oy Atatürk oy...
İrkilmez Ata çocuğu irkilmez:
Zaptedilmez, Atam, zaptedilmez
Biz varken senin hisarının burçları:
Bakışlarımız kılıç uçları
Bekliyoruz devrimini biz.
Çökmeyeceğiz diz
İsterse hayat zehrolsun
İsterse refah kahrolsun
İsterse kurşun düşsün yanımıza belimize
İsterse geçinmek için bir dilim
Kuru ekmek geçmesin elimize.
Halel gelmez bizim ateşimize;
Dünya düşse peşimize
Yer sarsılsa yerinden
Ne senden geçeriz, ne senin eserinden.
Behçet Kemal Çağlar
Behçet Kemal Çağlar
Mustafa Kemal Atatürk
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Ellerin üstünde bir bulut değil,
Yerinden oynayandağ olmasaydı.
O bizi bırakıp gitmesin diye,
Gönüller sarılıp bağ olmasaydı.
Ey dağlar açınız başlarınızı;
Bağrımıza basın taşlarınızı...
Bulutlar saçınız yaşlarınızı;
Atatürk, Atatürk sağ olmasaydı!...
Yunus Emre Dağdeviren
Yunus Emre Dağdeviren
Mustafa Kemal'in Güvercin'i
Bir güvercin uçurdular İstanbul'dan Anadolu'ya,
Mustafa Kemal'in ellerinden hız alırdı.
Kınalı topuklarıyla lâcivert semalara
Büyük rüzgârla yükselir, alçalırdı.
Mustafa Kemal'in ellerinden hız alırdı.
Ateşli bahçelerde ötüşen kuşlar vardı,
Güvercin barış türküleri söylerdi her sabah.
Mustafa Kemal'i gördü mü dünyalar ona dardı,
Mavi kanatlarına işlenmedi bir günah
Güvercin barış türküleri söylerdi her sabah.
Bir yıl Ankara Kalesinde, bir yıl Rasattepe'de,
Edebi şarkılarla dalgalanan bayraktı.
Bir yıl Sakarya suyunda, bir Kocatepe'de;
İyilikle beslenmiş duygulu bir topraktı.
Ebedî şarkılarla dalgalanan bayraktı.
Mustafa Kemal'i öylesine severdi Güvercincik,
Mavisini gözlerinden, sarısını saçlarından almış.
Her sabah omzuna konup derdi ona: Kemalcik,
Daima insanlara dost elini uzatmış
Mavisini gözlerinden, sarısını saçlarından almış.
Arif Hikmet PAR
Kartal Bakışlı Deha'dan:
Arif Hikmet PAR
Atatürk Çocukları Severdi
Atatürk çocukları
Herkesten çok severdi,
Onlara bayramların
En güzelini verdi.
Yalnız çocuklara mı?
Ülkeme neler vermiş,
Yurdun geleceğini
Türk çocuğunda görmüş.
Çocuklar aydınlanır
Onun her bir sözünden,
Borçlarını öderler
Yürüyerek izinden.
İSMAİL MALATYA
İSMAİL MALATYA