Eğitim Sitesi

Yaşlılık Şiiri

Yaşlılık Şiiri | NFS

Yaşlılık

Aynalar eski bugün
Yıllar önce sanki dün
Dün gece genç bakardı
Gözlerim yaşlı bugün

Hava yağışlı bugün
Güneş öldü sanki dün
Dün gece hep gülerdi
Gözlerim yaşlı bugün

Gözlerim yaşlı bugün
Gözlerim yaşlı bugün

Fevzi Tuna Ocakoğlu

add

tag Yaşlılık şiiri Fevzi Tuna Ocakoğlu ihtiyarlık ile ilgili şiirler yaşlılık şiirleri eğitici şiirler çocuk şiirleri yaşlılar haftası şiirleri

Yaşlılık Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Yaşlılık Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Yaşlılık - Gençlik Konulu Şiirler

Gençliği Özleyiş

Yıllarca koynunda şahlanıp durdum,
Birazcık kıymetin,bilmedim gençlik;
Bitmezsin sanarak,bol bol savurdum
Vaktinde sırrına ermedim gençlik.

Sayende,bir zaman kuvvetli gezdim,
Yorgunluk,yaşlılık nedir bilmezdim;
Seneler geçtikçe,yokluğun sezdim
Özlemin ne zormuş,sormadım gençlik.

Büyürken özlerdim,olgun çağları,
Aşılır sanırdım,o dem dağları;
Yıllar soldururmuş,zümrüt bağları
Yılların farkına,varmadım gençlik.

Ne kadar yalvarsam,gelmezsin geri,
Bu imiş,faninin,kesin kaderi;
Yaşlılık,serime,düşeli beri
Sineni sineme,sarmadım gençlik.

Gençliğin kıymetin(i) iyi bilmeli,
İlimle,sporla eğitilmeli;
Genç,yaşlı herkesin,yüzü gülmeli
Üstünde bir değer,görmedim gençlik...

Naim Yalnız

NFS

Sabret Gönül, Gönül Sabret

Henüz yirmi yaşındasın
Sabret gönül, gönül sabret
Daha yolun başındasın
Sabret gönül, gönül sabret.

Hastalıklar biter bir gün
Unutulur bugün ve dün
Seni de terk eder hüzün
Sabret gönül, gönül sabret.

Mutlu mesut olacaksın
Huzuru da bulacaksın
Güzel sözler duyacaksın
Sabret gönül, gönül sabret.

Karanlığın ardı ışık
Gönüller güzele âşık
Kader seninle barışık
Sabret gönül, gönül sabret.

Bugün dünya, yarın ahret
Zaman nasıl geçer hayret
Üç beş nefes daha gayret
Sabret gönül, gönül sabret

Bilal Gönülalçak

Bilal Gönülalçak

Geçip Giden Günlere (80'ler 90'lar)

Kundaktaki bebeğin, tahtadan beşiğiydi
Köyün en inatçısı, evin boz eşeğiydi
Huzurlu uyku yeri, yün yorgan döşeğiydi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Çalan kavalın sesi, ne hoş tatlı müzikti
İnsanlar merhametli, sabırlı ve nazikti
Sigortalı iş varsa, altından bilezikti
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Susmak küçüğe düşer, söz büyüğün hakkıydı
Gelinler çok konuşmaz, kaynana hep haklıydı
Uçurtmanın ipinde, hayallerimiz saklıydı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

En ufak dedikodu, mahalleye sızardı
Büyükler küçüklere, haklı yere kızardı
Gökyüzü duman kokar, sokakları tozardı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Mahallede bir olay, tüm herkesi bağlardı
Birisi vefat etse, tüm mahalle ağlardı
Somuna salça sürüp, bazlamayı yağlardı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Hiperaktif değildi, çocuk yaramaz şer’di
Tek göz tüplü ocakta, yemeğimiz pişerdi
Komşuda pişen yemek, komşuya da düşerdi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Akşamları çay keyfi, seyrimiz Bizimkiler’di
Kömürlük depomuzdu, kışlık bizim kilerdi
Herkes neşe doluydu, yüzleri hep gülerdi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Yıkanıp da başlardık, haftaya hep pazardan
Ne dersler çıkarırdık, atılan her azardan
Mavi boncuk korurdu, kötü gözlü nazardan
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Televizyon renksizdi, çanakları antendi
Evlilikler hakiki, sevgileri kalptendi
Kredi haramdandı, harcadığımız ceptendi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kar yağmur gecikmezdi, mevsiminde yağardı
Sabah akşam ahırda, inekleri sağardı
Küçücük evlerimize, tüm sülale sığardı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kadınları hanımdı, adamları da beydi
Mahalle arasında, çocukları bebeydi
Evcilik, saklambaçtı, oyunlar kör ebeydi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Evler gecekonduydu, duvar yığma betondu
Büyükler bereketti, nine dede tontondu
Telefonlar kulübede, büyük küçük jetondu
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Komşu komşusunun, külünü de kürürdü
Küçükler büyüklerin, hep ardından yürürdü
Büyük küçük birbirini, sayarak hoş görürdü
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kapılar hep açıktı, komşunun da eviydi
Önlüklerimiz tek renk, siyah ya da maviydi
Dostluklar ebediydi, arkadaşlıklar kaviydi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kızların çeyizinde, süslü püslü nakışı
Uzundu gecelerimiz, soğuktu kara kışı
Korkutmaya yeterdi, büyüklerin bakışı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kaplarımız topraktan, güğümlerimiz kalaydı
Oyunlarımız türkülü, düğünlerimiz halaydı
Cebimiz delik ama hayatımız kolaydı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Bulgur pilavı cacık, soframızda azıktı
Alın teri emeği, helal lokma rızıktı
Karıncaya basılmaz, hem günah hem yazıktı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Pazar alışverişi, erzak dolu torbayı
Kaşıklar ortaklaşa, batırılan çorbayı
Kışın vazgeçilmezi, o sıcacık sobayı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kap kacak tenceremiz, hepsi aynı raftaydı
Küskünlükler kısaydı, sadece söz laftaydı
Evlerimiz ahşaptı, pencereler tahtaydı
Bayram gecelerinde, gözümüz sabahtaydı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Ramazan YILDIZ

Zordur yaşlılık bilemezsin

Sairimizin yazdığı gibi
'Yolun Yarışı'nda değilim
Yolun sonundayım belki şimdi
Bitmedi ama yol yürüyeceğim bilirim
Zordur yaşlılık bilemezsin

Şunları yapardın eskiden
Simdi rica ediyorsun birine
Gururum ne oldu derken
Eskisi gibi değilsin kime ne
Zordur yaşlılık bilemezsin

Çarşı pazar dolaşamazsın
Veya sinema tiyatro lokanta
Çünkü sen yalnız olamazsın
Götüren olursa çıkarsın sokağa
Zordur yaşlılık bilemezsin

Yalnızsındır evde bu yaşta
Konuşacak insan ararsın haliyle
Telefondaki ses bile yeter sana
Aradı biri diye sevinirsin sessizce
Zordur yaşlılık bilemezsin

Hayatin sanki bir sinema
Kapatıp gözlerini seyredersin sessizce
Muvaffak olmuşsun birçok sahada
Gurur duymuyorsun yinede kendinle
Zordur yaşlılık bilemezsin

Keşke senin yaşına gelince
Senin gibi olsak demişler
Kendileri gibi olsunlar bence
İçimdeki fırtınayı sezmemişler

Ulya Erkman

NFS

Yaşlılık - Gençlik Konulu Şiirler, Yaşlılık Şiiri