Eğitim Sitesi

Şehidimiz Gazimiz Şiiri

Şehidimiz Gazimiz Şiiri | Halil MANUŞ

Şehidimiz Gazimiz

Bak da gör nasıl kurtuldu vatan
Şehitlerimizdir toprakta yatan
Bölünmez yürekleri toplu atan
- Unutturmamak için mazimizi
- Yad edelim şehidimizi, gazimizi

Koca bir imparatorluk iken dün
Bölünüp parça parça olduk bugün
Yapamasın diye düşman toy, düğün
- Unutturmamak için mazimizi
- Yad edelim şehidimizi, gazimizi

Çanakkale'de denendi sabrımız
Tek vücut oldu oğlumuz, kızımız
'Hür' diye yazılmış alın yazımız
- Unutturmamak için mazimizi
- Yad edelim şehidimizi, gazimizi

Dumlupınar'dan tutun Sakarya'ya
Kimimiz atlıydık kimimiz yaya
Türk'ü yeniden tanıttık dünyaya
- Unutturmamak için mazimizi
- Yad edelim şehidimizi, gazimizi

Yeni destan söyletip dilimize
Sokmadık düşmanları ülkemize
'Anadolu' dedik son kalemize
- Unutturmamak için mazimizi
- Yad edelim şehidimizi, gazimizi

Halil, şehitlik iste Yaratandan
Renk alsın bayrak dökeceğin kandan
Bu rütbe için geçilmez mi candan?
- Unutturmamak için mazimizi
- Yad edelim şehidimizi, gazimizi

HALİL MANUŞ

add

tag HALİL MANUŞ Şehitlik konulu şiirler Şehidimiz gazimiz şiiri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi

Şehidimiz Gazimiz Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Şehidimiz Gazimiz Şiiri Hakkındaki Yorumlar

damla guzel olmuuuuuuuuuusssssssssssssss 2014-03-16

Damla bir anne oglunu vatana etmiş asker, Mehmti şehit olmus vatan sagilsun der Topragi mehmetin kaniyla ortulmus basi hep dik durmus o mehmetin babasi oglun vatan ugruna oldu aglama sakin ana goreksin onu elbet ebedi dunyada ben 13 yasindayim kendim zorla da olsa bu siiriyazdim 2014-02-15

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Şehitlik Konulu Şiirler

Şehit Evlat İçin Ağıt

Ey aslan bakışlım canım ciğerim
Dinmiyor ağıdım bitmez feryadım
Gözüm bulut olmuş sana yağarım
Bugün yine sana geldim evladım

Sen benim kuzumsun vatan yiğidim
Sen aslan parçası koca dağ idin
Mezarın başında yanar ağıdım
Bugün yine sana geldim evladım

Sende vatan için canın vermişsin
Hayatın ortaya koyup sermişsin
Sen şehitlik rütbesine ermişsin
Bugün yine sana geldim evladım

Kardeşin duruyor hemen yanımda
'Bu vatan aşkı var' diyor kanımda
Yavrum yaşıyorsun sen her anımda
Bugün yine sana geldim evladım

Güllerle donattım mezar taşını
Döktüm toprağına gözüm yaşını
Kuzum aç gözünü kaldır başını
Bugün yine sana geldim evladım

Hürdemi Nevzat Bayramoğlu

Hürriyet Demir

Şehitlere Selam Olsun

ŞEHİTLER HİÇ ÖLMEZKİ ARAMIZDA ONLAR
BU VATANI BİZLERE KAZANAN ONLAR
AY YILDIZLI BAYRAĞI ONLAR KORUDU
BAYRAĞIMIN RENGİNDE ŞEHİT KANI VAR.

NİCE MEHMETLER ATILDI DÜŞMAN ÖNÜNE
SAHİP ÇIKTI BU YURDUNA DİNİNE
DÜŞÜNMEDEN FEDA ETTİ KENDİNİ
SELAM OLSUN NİCE ŞEHİTLERİME


CAN AHMET'İM DE SİZLERE KATILDI
VATAN İÇİN KÖPEKLERE ATILDI
22 TEMMUZ 2012 GÜNÜ
ŞEHADET ŞERBETİNİ OĞLUMDA ALDI.


PEYGAMBERLER HEP ARKADAŞINIZ OLSUN
MEKANINIZ CENNETTE SARAYLAR OLSUN
VATAN MİLLET MİNNETTAR SİZE
RABBİM SİZİNLE DUAMIZ SİZE.

CEMAL ÇAĞLAR (Çankırı)

Çemal çağlar

İstiklal Ordusu Şehitlerine

Düne kadar en vakur ölümlere güldünüz,
Bugün bütün milletin gönlüne gömüldünüz,
Rahat rahat uyuyun son aşiyanınızda.

Artık ne gözünüzde köy dönmek emeli,
Ne yaranızı saran ince bir kadın eli,
Belki arkanızda yok bir ağlayanınız da.

Varsın dolu bulunsun bin elemle göğsünüz;
Siz, Tanrı'nı n övdüğü kullardan büyüksünüz;
Zemzem kutsiyeti var her damla kanınızda.

Fani akislerini kaybeden sesleriniz.
En mağrur alınlara diyebilirler: Eğil!
Edebiyyet en küçük payedir yanınızda.

Çünkü hürriyet için söndü nefesleriniz,
Yâdınıza yabancı badiyelerde değil,
Ana vatanınızda, ana vatanınızda...

Kemaleddin KAMU

Kemaleddin KAMU

Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupalı"
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya'yla beraber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila...
Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ...
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram?
Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam.
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bir göğüslerse Huda'nın edebi serhaddi;
"O benim sun'-i bediim, onu çiğnetme" dedi.
Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makber'i kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe"desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyetler eder istiab.
"Bu, taşındır" diyerek Ka'be'yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsan oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif ERSOY

Mehmet Akif ERSOY

Şehitlik Konulu Şiirler, Şehidimiz Gazimiz Şiiri