Eğitim Sitesi

Mehmetçik Şiiri

Mehmetçik Şiiri | Berat YILDIZ

Mehmetçik

Kan, barut, cephane kokusu
Oluşuyor mekan-ı cenneti
Bir küçük toprak için
İçiyor şehadet şerbeti!

Allahuekber deyip koştuğunda
Giyiyor dikişsiz elbiseyi
Kaldırıyor 276 okkayı Seyit
Gömüyor gemiyi deryay-ı engine

Top sesleri yankı yankı
Koşuyor düşmana süngü süngü
İçince şehadet şerbeti
Varıyor murad-ı gayesine

Küffar ki zevk-ü alem peşinde
İçki, tütün, kumardır bütün zevkleri
Lakin müminin ilacıdır şehadet şerbeti
Tatlı uykuya dalar ölüm gibi

Düşman geliyor tabur tabur
Gökten bomba yağıyor, yerden ateş fışkırıyor
Kim ki bunları göğüsleyebilir?
İşte adıdır Mehmet-i Muhammed-i

add

tag Mehmetçik şiiri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler

Mehmetçik Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Mehmetçik Şiiri Hakkındaki Yorumlar

celil osman cok guzel siir 2015-03-19

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri

18 Mart Çanakkale

18 Mart'ta,
Sustu insanlar.
Konuştu toplar,
Tüfekler.

Binlerce yiğit öldü.
Saldırdılar bize,
Binlerce mermi ve topla,
Yılmadık.

''ÇANAKKALE GEÇİLMEZ''dedik
İnanmadılar.

Cem Ali Şenkal

Cem Ali Şenkal

Çanakkale Destanı

I
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Fatih'in, Osman'ın,
Ben Bilge Kağan'ın torunu.
Ben fazilet, asalet
Ben zamanlarca Türk...
Söyletmişim tarihlerce türkümü.
Nerde bitmişsem
Orada doğarım.
Neresi sonumsa
Başlarım yeniden;
Kim söyleyebilir
Bir yerde öldüğümü?..

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerin yolcusu,
Adım tarihlerce kutsal;
20. yüzyılı gösterir
Zamanlardan zaman:
Yıkılmak üzeredir
Başka adlara gebe,
Altı yüz yıl hüküm süren Osman.
Devletimle birlikte
Öldü sandılar beni,
Planlar yapıldı ardımca;
Paylaşıldı tüm vatan.

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerce hız verdim rüzgârlara,
Kültürlere şekil.
Adalet götürdüm
Gittiğim her toprağa.
Kötüye dersini verdim,
Yanımda insanca yaşadı insan...

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Elbette göz yumamazdım düşmana,
Katlanamazdım bölüşülmesine vatanın;
Milletimi esir yaşatamazdım.
Elimde ata yadigârı silahım,
Mehmet'imle omuz omuza
Yürek yüreğe, Çanakkale'de
Haksızlıkla savaştım...

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Savaşlarca yorgun düştüm:
Bir cephede sol ayağımı yitirdim,
Ötekinde parçaladı sağ kolumu
Acımasız bir top mermisi.
Geride ne kaldı?..
˗ Vatan sevgisiyle dolu yüreğim...
Bu tarihi, bu hikâyeyi
Yazmaya devam edebileceğim.




II
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Gözbebeğim İstanbul'u alabilmek için
Boğaz'a kadar dayanmıştı düşman.
Tarihler
18 Mart 1915'i gösteriyordu:
Vakit sabahtı,
Gelibolu yorgundu,
Gelibolu yaralıydı,
Gelibolu sıkıntılıydı...
Şehitlere mezardı Çanakkale,
Çanakkale ölüm gibi suskundu;
Boğaz'ı dolduran su değil,
Kandı...

Saatler 10'u vururken
Yükseldi cephelerden
Türk'ün andı.
Allah'ın adı
Doldu gönüllere,
Taştı dudaklardan
Sesler seslere karıştı...
Yemin etti ordu
Korumaya bu yurdu.
Kalplerden yükselen ses değil,
İmandı...

Gürleyen bir top mermisi
Başlattı savaşı kıyasıya.
Denizden karaya
Karadan denize toplar atıldı;
Topların düştüğü yerlerde
Yiğitler serildi siperlere.
Denizde gemiler,
Karada insanlar;
Bu, et ve kemiğin
Çeliğe karşı savaşıydı;
Bu, haksızlığa karşı
Özgürlüğün savaşıydı.
Sömürgeciydi denizdeki,
Denizdeki silahıyla üstündü,
Kana susamıştı;
Vatanını istiyordu Türk'ün.

Koşarken Mehmetçik
Savaştan savaşa,
Cepheden cepheye
Yorgun düşmüştü büsbütün.
Cesurdu, inançlıydı
Verilecek toprağı değil,
Ancak kanı vardı...

Düşman gemilerinin açtığı yoğun ateş
Yine cehenneme çevirdi Çanakkale'yi.
Toza dumana karıştı kaç tabya...
Geri kalır mı benim Mehmet'im?
Ellerindeki ilkel toplarıyla
Denizde fırtınalar oluşturdu,
Tarihe yeni sayfalar yazdı
Cennete koşan nice batarya...

Saatlerce sürdü savaş,
Deniz şarapnel sesleriyle çınlarken
Kaç utanmaz gemi
Sulara gönüldü yavaş yavaş...
Şehit düşüp
Tabyasını bırakmayan er,
Vatanı için ölüme giden asker,
Düşmana eğdirmişti baş.
Sabah küstahça
Boğaz'a giren gemiler,
Akşamla birlikte hüsranla
Bakmadan ardına
Kaçıp gittiler birer birer...

III
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Çanakkale'de, Gelibolu'da
Savaştım düşmanla kıyasıya.
Halkımla bütünleştim,
Kurtuldu il il vatan.
Bayrağın dalgalandığı ufuklarca
Şehitliğe koştum;
Nerede başladıysa sonum
Orada doğdum yeniden.
Öldü sandılar beni,
Oysa öldüğüm yerde
Ölümsüzlüğe ermiştim ben.


Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Yahya Çavuş,
Ben Seyit Onbaşı
Ben er Fehmi;
Yaşar bende yürekleri
Bayrak için, millet için
Sonsuzluğa eren yiğitlerin...

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Sonsuzlukların yolcusu,
Kendini vatana adamış adam...
Göruyorum şimdi daha yeşil ve ulu:
Yaprağım, ağacım, dağım, ovam.

Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben yeni ve aydınlık Türkiye'nin
Destan destan yazılan tarihi,
Bayrağında renk, aşında tat;
Benimle biter her gönlün kederi...
Ben seferde inanç,
Hazarda huzur;
Ben buğdayda bereket,
Tarlada başak başak verim.
Kim ne isterse ilkelerimde bulur;
Tarihlerin altın sayfasıdır yerim;
Ben sonsuzluğa yürüyen
Ölümsüz Mustafa Kemal'im...

Oktay Yivli

Ali Kırımlı

Kucakla Yaralarını Bir Küçük Askerin Duyguları

Geçilmez bu dağlar,
Bu denizler geçilmez.
Çanakkale'de bir kızıl gelinciktir
Açar durur hep;
Kana bulanmış,
Şehitliğe sarmalanmış göklerde
Bunun için
Bunun için
Hiç
Yere inmez.
Çanakkale'de gök uyanıktır,
Dağlar uyanıktır, tepeler, düzler...
Bir gözyaşıdır,
Sığmaz gecelere Anadolu.
Bir ananın yüreği,
Şu çorabın nakışındadır,
Giy Mehmet'im, soğuk yeller estiğinde
Sevdası yavuklunun
Şu mendilin çiçeğinde...
Kokla hadi, koy göğsüne,
Gizli koyaklarda açan menekşe
Bir ince sızı.
Sarıl mavzerine,
Yavuklu yerine Mehmet'im haydi.
Belki burada vereceksin bacağını,
Belki kolunu, gözünü, kulağını, vereceksin
Tek bir yürekle de yaşanır vatan toprağında.
Sevdadır önemli olan,
Sevda.
Mermi de biter gün gelir
Gülle, kurşun yağarken siperlere.
Durur mu Mehmet ha
Yürek sürülür namluya
Yürek be
Yürek be!..
Anafartalar'da Arıburnu'nda,
Kilitbahir önlerinde, Kemâlyeri'nde
Bir karasevdaydı yenen karanlığı,
Çılgın mayınlara yürüyordu gemiler,
Nusret utku demek
Mesudiye umut.
Yeni bir şafağın muştusuna
Hazırdı Gelibolu
Daha ötesi mi olur bunun hey
Dağlar yürüyordu denizlere.
-Mavzerin elinde
Türk'ün dilinde,
Sevdan yüreğinde
Nereye Mehmet'im böyle,
Nereye?
(-Bir Anadolu düğününe kirven)
-Açık ola yolun yiğidim, güle güle
-Aceleci kuşlar gibisin
İvecen, kanat çırparsın enginlere
Dağ başlarında çoban ateşleri
Yıldız yağmuru senin göğsünde.
-Başka sevgilerde unuttum özlemimi
Susadım.
Dağlar elleriniz verin,
Dereler katın sesinizi bekleyişlerime.
-Aceleci kuşlar gibisin Mehmet'im.
Aceleci kuşlar gibisin.
Kucakla yaraların hadi,
Sarmalan al gelinciklere
Yakındır şehitliğin.

IŞIL ERGİN

Gönderen : G.Kümbetoğlu

IŞIL ERGİN

Her 18 Mart’ta

Türk’ün ceddi kahraman,
Minnetle anılacak,
Her 18 Mart’ta,
Zaferi kutlanacak…

Bu öyle bir savaş ki,
Tüm Dünya açısından,
Karada ve denizde,
Acı ve can kaybından…

Hesap tutmamış idi,
Türk, bilmediklerinden,
Çanakkale Boğazım,
Geçit vermediğinden…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Çanakkale Zaferi Şiirleri, Mehmetçik Şiiri