Eğitim Sitesi

Mehmetçik Şiiri

Mehmetçik Şiiri | Miray Adin

Mehmetçik

Mehmetçik savaştan savaşa koşmuş,
Vatan.Bayrak için vuran Mehmetcik.
Çanakkaleye sor,coştukça coşmuş,
Bir Cihana karşı duran Mehmetcik

Yenilmeden mağlup olduk masada,
Ordumuz dağıldı,herkes tasada,
Ne silah ne mermi kalmış kasada,
Yoklar çemberini yaran Mehmetcik.

Her bir yanımızdan girdi amansız,
Millet için,için yanar dumansız,
Bunu hak etmedik zalim imansız,
Derdime dermanı soran Mehmetcik.

İsyanlarda dedem,anamla,bacım,
Üzülme yakında dinecek acım,
En büyük armağan özgürlük tacım,
Mazluma yardıma varan Mehmetcik.

Samsun'dan Mustafa Kemal çıkınca,
Biten umutlara ışık yakınca,
Yağan yağmur,şimşek olup çakınca,
Sakaryadan müjde yarın Mehmetcik.

Bir sabah topcunun ateşi başlar,
İnançla yerinden oynadı taşlar,
Halkımın gözünden kurusun yaşlar,
Zulmün direncini kıran Mehmetcik.

Kolordumuz dağdan aştı sırayla,
Önce böldü,sonra vurdu arayla,
Ülkem yaşayamaz böyle karayla,
Cepheyi dört yandan saran Mehmetcik

Bizden helal damardaki kan,
Atmalı düşmanı ağarmadan tan,
İşte Dumlupınar,işte Aslıhan,
Şevkle canından can veren Mehmetcik.

Yurdumdan işgali söken Mehmetcik.
Yunanı denize döken Mehmetcik.
Barışta sevgiyi eken Mehmetcik.
Şehitlik sırrına eren Mehmetcik

Kadir Kaya

add

tag Mehmetçik şiiri şehitlik konulu şiirler eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi

Mehmetçik Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Mehmetçik Şiiri Hakkındaki Yorumlar

esama yılmaz ödevim hakında çok iyi 2017-04-01

ege na im özkan bence çok güzel bir şiir okurken ağladım bile 2017-03-22

NUR Gerçekten çok güzel bir şiirmiş. Okurken resmen ağlayacaktım. 2017-02-08

Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.

Benzer Şehitlik Konulu Şiirler

Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupalı"
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya'yla beraber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila...
Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ...
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram?
Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam.
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bir göğüslerse Huda'nın edebi serhaddi;
"O benim sun'-i bediim, onu çiğnetme" dedi.
Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makber'i kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe"desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyetler eder istiab.
"Bu, taşındır" diyerek Ka'be'yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsan oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif ERSOY

Mehmet Akif ERSOY

EŞİME

Daha dün havalar ne hoş, günler ne güzeldi
Sevgisi içimde tomurcuklanan eşimdi
Bilmiyorum bu ayrılık da nereden geldi
Adı Yaşar dı ama o artık şehitti

Bir dram oynanıyordu Doğuda
7 Mayıs 1999 da Diyarbakır Dicle'de
Mayına basan mertlikti,şimşekti, yürekti, eşimdi

Yakılan köyleri anlatıyor biri
Dili dolaşıyor benzi sapsarı
Gidenler bir daha dönmüyor geri
Senin bırakıp bizi gittiğin gibi

Gün doğarken bir sabah, dağlarda yürüyüş
Koşarken güle oynaya, bir anda toprağa düşüş
Mutluluğunu yansıtan, gözlerindeki o tatlı gülüş
Bir anı kaldı, bu sakin sessiz, tanrıya süzülüş

Şehidimin geride oğlu var, kızı var
Yanmış yürekleri dinmez sızımız var
Geride kaldı gözlerindeki ışık ve umutlar
Ama, vatan için ya şehadetin, yüzümüzde hep gurur var

Doyamamışsın kızına 27 günlüktü yüzü
Boş kalan yastığına oğlun koydu başını
Sorulsun artık, tüm şehitlerin hesabı
Kalmasın yerde ne Yaşar'ımın, ne Mehmetlerin kanı

Artık bu alemde tabiat gibi hürsün
Kalbimize doğar, evlatlarınla yaşar, içimizde büyürsün
Şehitsin sen, kabre kefensiz gömülürsün
Bizleri merak etme
Hep bıraktığın gibi bulacaksın

ŞEHİT EŞİ
Selma GÜLLER
18 MART 2004

SELMA GÜLLER

Bizim İçin Şehit Oldunuz

Bizim için çalıştınız,
Bizim için savaştınız,
Bizim için mücadele ettiniz,
Bizim için şehit oldunuz.

Korkusuzca aşkla savaştınız,
İmkan olmasa da kazandınız,
Çocukken gittiniz,
Bizim için şehit oldunuz.

Kadın erkek demeden,
Yetişkin çocuk demeden,
Basit zor demeden,
Bizim için şehit oldunuz.

Ertuğrul BEYAZIT

Dumlupınar İnsanına

Sayende yaşayanlar, bugün sana kul, şehit!
Seni görmeye geldik, kalk, doğrul, meçhul şehit!

Kımıldan, yaklaş bize ve bağrımıza yaslan!
Her yiğitin gönlünde yatar, derler bir arslan,

Hepimizin gönlünde şimdi bir MEHMETÇiK var.
Çok mu bu çoraklara getirmişsek bir bahar?..

Fani vecdi değil bu eskimiş bir masalın.
Sana gökte değecek gibi şimdi her alın,

Tabutunu taşıyor gibi şimdi her omuz,
17 milyon birden alnından öpüyoruz.

Birimizde yok artık gündelik kaygı, çalım...
Mehmetçik, kalk Mehmetçik! Yüzünü tanıyalım.

Kalk, zevkimiz, Türklüğü bir yüzde görmek olsun,
Kalk, Tarih, Tanrı birden dirilsin, gerçek olsun...

Bozkır, herzemankinden alımlı, zorlu, sıcak,
Nerdeyse ruhun tütüp topraklardan çıkacak.

Kimse can vermemiştir zevkini tada tada,
Bu kadar engin, temiz, mukaddes bir maksada.

Bir insanken bütün bir vatan olmak, ölüşün,
Teninden silkindiğin eşsiz sabahı düşün.

Bir topun ağzı ufuk, gülle güneşin adı,
O sabah artık güneş bir ufuktan doğmadı.

Dumlupınar'sız kalan İstiklâl, sakat-yarı,
Dumlupınarlar millet yapacak yığınları.

İstenince yerini doldurmak maksadımız,
Bugün Mehmetçik bizim müşterek soyadımız.

Dumlupınarlar'dayız biz bugün de yarın da,
Yaşayan Mehmetçiğiz dâvanın saflarında.

Sen nasıl ulaştınsa ilk hedef Akdeniz'e,
Ve nasıl getirdinse dünyayı orda bize.

Şehit asker!.. Bizde de aynı hamle, aynı hız,
Sana lâyık bir vatan yapmak dâvâsındayız.

Behçet Kemal ÇAĞLAR

Behçet Kemal ÇAĞLAR

Şehitlik Konulu Şiirler, Mehmetçik Şiiri