Hayvan Dostlarımızı Artık Avlamayalım Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Hayvan Dostlarımızı Artık Avlamayalım
Biz bir yandan yakıyor bir yandan yıkıyoruz,
Bir yandan katlediyor yaşam tanımıyoruz...
Vuruldukları için türler hep azalıyor,
Çok soy tüketiliyor apaçık yok oluyor...
Orman mekân olmalı barınmaları için,
Yaşayabilmeliler güvenli ya da emin...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Hayvan Dostlarımızı Artık Avlamayalım eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Hayvan Dostlarımızı Artık Avlamayalım Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Hayvan Dostlarımızı Artık Avlamayalım Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Hayvanlarla İlgili Şiirler
Domuz Gribi Günü 6
Soy sülale sürdürüp denge düzen sağlayan,
Hayvan türlerimizden kendi hallerine can…
Belli başlı hisler ile yaşam sürdürmesinde,
Rabbimiz tarafından merhamet gereğinde…
Ne kargaşa düşünür ne Rabbe isyan eder?
Bizler denge bozmazsak bir görev icra eder…
Hastalığı da olacaktır geçip geçmeyecek,
Can taşıdığından acı çile çekecek…
Bulaştırmalarıyla zoonoz özellikle,
Rabbin kullarındanız merhameti bilmekle…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Su Aygırları Gibi
Yani ince bir ayar, nehirlerin içinde,
Su aygırları gibi, hakikat zemininde...
Sen yine de hiç uyma, su aygırlarına,
Bizi yönlendirsinler, sınav salonlarına...
Çünkü su aygırları, nehirlerimizdedir,
Zaten nehirlerimiz, şehirlerimizdedir...
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik Temiztürk
Kanguru Ile Kurbağa
Vırak vırak vırak
Seslendi kasılarak
Kanguruya kurbağa
Var mısın benimle dedi
Sıçrama yarışına
Varım dedi kanguru
Bu büyük yarışmada
Hakem oldu kaplumbağa
Düdüğünü çalar çalmaz
Başladılar sıçramaya
Kanguruyu geçmek için
Kazanmak için yarışı
Bacağını kırdı kurbağa
Düdüğünü çaldı hakem
Alkışlar arasında
Kanguru birinci geldi
Hastaneye kaldırıldı
Kasılgan kurbağa
Ali YÜCE
Ali YÜCE
Tanrı Misafiri Tavuk
Bahçeli bir evdeyim,
Bahçem geniş içinde örenler var,
Örenlerin birinde şahsım oturur,
Çünkü şahım örenler lâyık birisidir...
Ara sıra ev sahibim Dursun Efendi gelir,
Bir iki hafta bahçedeki evinde kalır,
Bağ, bahçe, tarla işlerini bitirince de,
Kayseri'ye dönmek için beldeden ayrılır...
Bahçe duvarlarım oldukça yüksektir,
Bir kedi bile duvarı aşıp içeriye gelemez,
Fakat bir gün baktım, içeride bir tavuk,
Kapıları dayadımsa da tavuk gitmek istemez...
Anladım ki tavuk sabahtan beri bahçemdeymiş,
Örenlerden birisine girdi ve saklandı,
Örenlerim hem eski, hem de karanlık,
Kovalamak istediysem de ise çıkmadı...
Bahçemde buğday artıkları var,
Yiyecek, içecek her türlü besin var,
Kedilerim misafirperver davrandığına göre,
Tanrı misafirliğine uygun bir zemin de var...
Aradan on gün kadar geçmiş,
Kimin tavuğuydu sormayı düşünemedim,
Yalnızca yemesiyle, içmesiyle ilgileniyordum,
Daha doğrusu ne yapacağımı bilemedim...
Hiçbir şeyinde gözüm yoktu,
Sadece tanrı misafiriydi veya bir emanetti,
Yine bir gün bahçe kapım dayalıyken,
Tavuk karar verdi sakin sakin bahçeyi terk etti...
Çıkar çıkmaz da yukarı doğru yürüdü,
Takip ettim, önümden yüz metre ilerledi,
İlkokulu geçti, oradan da yan sokağa daldı,
Rabiaların bahçelerine girdi...
Bahçede aynı model birkaç tavuk daha vardı,
Bahçedeki kıza dedim, bu tavuk sizin mi?
Annesini çağırdı, annesi de inceledi bizim dedi,
Dedim emanet ediyorum bahçemdeki misafirimi...
Dedim; Dursun Efendi'nin evinde kiracıyım,
Belde de kapılar demirden, cesaret edemedim,
Bir ara Eyüp'ü bize gönderiver, kapım açıktır,
Oradaki örenleri dolaşsın, yumurtaları varsa toplasın, dedim...
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik Temiztürk