Eğitim Sitesi

Destan Atatürk Şiiri

Destan Atatürk Şiiri | Melih Asaf Karul

Destan Atatürk

Kağnıyla çileyi avuçta tutup,
Türklük ateşini içine katıp,
Allah Allah diye destan yaratıp

Yeniden dirilen vatan Atatürk,
Tarihe sığmayan destan Atatürk.

Bismillâh! Ya Mevlâ' m! Açılsın çağım
Yüksekten fırlayan Türk denen çığım,
İyi dinle, işit, hisset çocuğum!

Nabzını ruhunda tutan Atatürk,
Tarihe sığmayan destan Atatürk.

Dağ başından dumanları süpüren,
Nice yüzyılları önceden gören;
Her an içimizde yaşıyorsun sen!

Coşalım İzmir'den, Kars'tan Atatürk,
Tarihe sığmayan destan Atatürk.

Kuruyan toprağa yağmursun yağan,
Güneşsin Samsun' da ufuktan doğan,
Boğan, kör geceyi kabında boğan

Yurt diye patlayan volkan Atatürk,
Tarihe sığmayan destan Atatürk.

Bilimsin, tekniksin, vatan türkümsün
Sevgisin, barışsın bitmez ülkümsün.
Şöyle bir bakıver, yüzümüz gülsün!

Yurdu kucaklayan insan Atatürk,
Tarihe sığmayan destan Atatürk.

Tutuşan yürekte bayrak alısın,
İnsan sevgisiyle öyle dolusun.
Dünyanın başında zeytin dalısın,

Zerreden kürreye umman Atatürk,
Tarihe sığmayan destan Atatürk.

Mustafa Ceylan

add

tag Destan Atatürk Atatürk ile ilgili şiir eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler Melih Asaf Karul

Destan Atatürk Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Destan Atatürk Şiiri Hakkındaki Yorumlar

yagmur çok güzell 2016-10-23

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Atatürk Şiirleri

Atam

Türk'e önder Atammış
Rüzgar gibi uçarmış.
Binince kır atına
Nice dağlar aşarmış.

Kaşlarını çatarmış
Haine kötü bakarmış
Kılıç bile çekmeden
Narasıyla yıkarmış.


Mustafa UZELLİ

MUSTAFA UZELLİ

Seni Severiz Atam!

Güzel Atam
Sende başka başöğretmen yok
Bizi kurtardığın için saol
Benim canım ATAM!

Sana çok borçluyuz
Güzel mi güzel Atam
Gözlerin deniz mavisi
Bakışın güneş parlağı

Güzel mi güzel atam
Sen olmasan napardık
Bilmeyiz biz
Bizim sevgili Atamız

Berdan Yetkin

Mustafa Kemal'in Atı

Daha da parlamıştı güzelleşmişti al at
Mustafa Kemal'in bindiği günden beri.
Sanki bilinmez bir rüzgârla dolmuştu
Göğe göğe kalkıyordu alevden başıyla
Uçar ayaklariyle oyuyordu yeri.

Kimseyi bindirmiyordu üstüne artık
Bindirmez ya, Mustafa Kemal'in atı o.
Bunca at arasında neden onu seçmişti,
Nasıl tutmuştu ak elini alnında
Artık dağın taşın saltanatı o

Çok zorladı suvari alayının yiğit binicileri
Al ata binebilmek imkânsız.
Öyle damarlanıyordu ki derisi bir sızı duyuyorlardı.
Öyle çılgınlaşıyordu ki köpük köpük
Nerdeyse düşecekti nârin allığıyla cansız.

Alay kumandanı aldı işi demir avucuna
Bir alay bir ata vuramaz mı gem?
Kendi denedi yanık bilgisiyle yılların,
Sustu karşıdan dehşetle, kaygıyla, hayranlıkla bütün suvariler
Al at, al at, deli ve muhteşem.

Aylar geçti aradan
Binicisiz al at başı boş dolaşıyordu.
Arpanın yulafın samanın vakti kurudu kara toprakta,
Alaya öyle nekes günler geldi ki
Kısmette bir avuç ot bile bulmak zordu.

Atların yemleri gayri kısık mı kısık
Azbuz ağaç kabuğu, keçi boynuzu, küsbe.
Söyleniyordu öbür atlar aralarında al at için
"Bizimle torba takan bu, ne işe yarar,
Bu, at değil süs be."

Suvariler düşündü ki kısıma küçücük bir çare var.
Nasıl olsa faydasız,
Parmakları acılı, gözleri bulanık,
Bir sabah tımarında al atı saldılar.

Hemen çekildi al at bozkıra
Ancak bir kuşun atımı, ne çok ne az.
Alay nereye gitse o da peşinde gidiyordu ufuktan,
Kötülüyordu, bakımsız gün gün garip,
Felek kimsede parıltısını bırakmaz.

Öyle incelmişti ki boşlukta
Yaşıyan sanki rüzgârlarıydı.
Eski sevdalar kadar uzak,
Bir yaprak düşmüştü içinden,
Sarıydı.

Al at çağırmalarını duymazlığa getiriyordu,
Pişman olmuştu suvariler ta baştan ama.
Yalnız ilişiğini kesmemişti hiç
Dağdaki boz kayadan kızaran gök üstünde hareketsiz duruyordu
Her akşam istiklâl Marşı'yla yapılırken yoklama.

.......................................

Bir gün girdi alay en çetin savaşına
Kılıçtan arta kaldı toprak.
Yaya cengi can komadı alanda
Açıldı göğe doğru
Gönülle al kan, göğüsler ak.

Sürdü döğüş akşamaca
Şanlı alay çekilmek emrini aldı.
Ağırdı sillesi kaderin
At kopmuş, kılıç kopmuş, göğde kopmuş
Suvari alayı koca bir masaldı.

İşte ansızın hücum dört nalında al at
Gelirdi alayın önüne düşman tarafından, geri giderdi.
Şaşırdı herkes,
Herkes düşündü söylediğini ecelin:
Al at acap en derdi?

Sezdi alay kumandanı durumu hemen
At bin diye haykırdı yönlere
Yel oldu ölümlerden öte cümlesi,
Vardılar bir solukta yamaçlardan
Düşmanın ardçı koyup kaçtığı yere.

Düştüler peşine yurda el atmışların,
Buğday büyüyüşiyle rahat,
Su çağlayışıyla çabuk,
Yıldız akışıyla şahlanmış
En önde bir sancak misali al at.

Alay uzandı gerisine doğru büyük düşman birliklerinin
Saldırırken cephelerden ordu.
Kılıç aydınlığı doldurmuştu bayırı düzü gökçe,
Parlarken kuvvet üstünde hak
Can ecelden görünmüyordu.

.................................

Zaferden sonra çok aradı alay Mustafa Kemal'in al atını
Al at sır olmuştu yaşamakta.
Kimi uçmuş dedi ardına göğün,
Kimi yatır olmuş dedi vatanın yüce uykusu kadar
Ama bir parıltı vardı uzakta

Ki parlar bağzı günler akşam yoklamasında
Bir yele, bir köpük, bir dört nal hızıyla batı.
Nakşolur mavilik üstüne efsaneden
Bin kırmızıyla, bin rüzgârla, bin şahadetle
Mustafa Kemal'in al atı

Behçet Kemal ÇAĞLAR

Behçet Kemal ÇAĞLAR

Atatürk Oratoryosu

İhtiyarlar Korosu
Yol kapalı, yol uzun, tanyeri karanlık,
Yürür Atatürk elinde ışık...
Geceler mi çöktü? Karalar mı bastı?
Çatılar mı göçtü? Damlar mı yıkık?
Yetişir Atatürk imdada o zaman,
Atatürk başta o zaman,
İşte Atatürk o zaman büyük.

Analar Korosu
Hey çelik göğüslü, kaya omuzlu!
Düşman binlerle, engel yüz bin!
Doruklar yüce, tepeler şahin,
Okla, kılıçla kesildi önün!

Gençlik Korosu
Gene de onun buyruğu: İleri!
Yüreği, soluğu ileri...
Ordular, atılın ileri!
Kartallar sınırdan sınıra uçun!...
Yiğitler, koşun ileri!

Halk Korosu
Nasıl atıldındı düşmana acınla,
Ellerin kanda, kırılmış kaburgan.
Nasıl döğüştündü yenilmez gücünle,
İnmeden bir soluk atından.
Büyüktü savaşın, büyüktü ulusun da,
Bastığın toprak kahraman.

Analar Korosu
Sana bağlandı gönüller o gün,
Baş kodu yoluna başı olan
Sana eklendi sevgiler, saygılar,
Yüceydin daha da yüceldin o zaman...
Atatürk bir destan oldu koskoca.

İhtiyarlar Korosu
Açıklar, açlar, yenikler, yitikler,
Bir uçtan bir uca çırpınan bir vatan.
İnişler, yokuşlar, göçüşler, çöküşler,
Kağnı kağnı ateş, oluk oluk kan.
Nineler dizlerini uzattı başına,
Analar saçlarını örttü üstüne,
Yorgun kanatları, omuzları kan...
Saf saftı ölüler meydanlarda,
Vurulmuş devlerdi açıkta yatan.

Gençler Korosu
Göz seni görmeyince kör oldu o gün,
Bir seni bulmayan umutsuzdu.
Adını anmayan mutsuzdu,
İzinde yürüyen yol aldı o gün.

Analar Korosu
Ömrün koskoca bir acıydı, Atatürk.
Kimse çekmedi sencileyin.
Baş baştı yüreğin, göz gözdü.
Gençler Korosu
Karaydı geceler doğularca,
Bir sen güneşce gürledin.
İnanın dedin ulusa inanınca,
Güvenin dedin.

Halk Korosu
El ele çıktık yola seninle,
Sen öğrettin, biz öğrendik seninle,
Ateşe, ölüme gittik seninle.
İşte önümüz sonumuz seninle,
Ya varız ya yoğuz seninle...

Gençler Korosu
Sen gel bize gene, Atatürk!
Yürü bizimle ölüme dirime,
Hep sen ol bizimle,
Kal bizimle,
Yürü bizimle,
Ara, bul bizimle,
Hep sen ol bizimle
Atatürk!

Selahattin BATU

Selahattin BATU

Atatürk Şiirleri, Destan Atatürk Şiiri