hiranur çook güzel 2017-10-21
Çocuk Şiiri | BÜLENT ÖZCAN
Çocuk
İşte şuradaki çocuk,
Almış güneşi evine götürüyor.
Avuç avuç ceplerinde yıldızlar,
Her biri ay kadar...
İşte şuradaki çocuk,
Binmiş sırtına Anka Kuşu'nun,
Keyfine bakın şunun...
Haykırıyor dünyaya
Sevincini çocuk olmanın...
BÜLENT ÖZCAN
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
Çocuk Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Çocuk Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 9 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 9 yorum yazılmış.
Benzer Çocuk - Çocukluk Konulu Şiirler
Sümbül'ün Bayramı
Bu bayramda baban sana
Bak neler almış, neler
Ceketler, entariler,
Saç bağı, kurdelalar...
Seni Cennette sanmışlar
Melekler kıskanmışlar.
Saçlarını taramış
Kunduranı boyamış,
Bayramı giyinmiş kuşanmışsın.
Seni gören tomurcuklar
Kıskançlıktan çatlamışlar.
Mustafa UZELLİ
MUSTAFA UZELLİ
Dünya Çocuk Hakları Günü 2
Dünya Çocuk Hakları Günü 2
Her kasımın yirmisi çocuk hakları günü,
Oynasak da gülsek de kutlarız biz bu günü...
Kimi erkek kimi kız çocuklar can ve kandır,
Ruhlarımız kalp taşır okuma hakkım vardır...
Yarının mirasıyız hatırla bu günümü,
Engelleme hakkımı alma özgürlüğümü...
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik Temiztürk
Empati / Ben Büyüdüm Artık
EMPATİ
Keşke büyüklerim anlasalar beni
Ben büyüdüm artık,
Bunu görmek için
Gözlüklerimden birini taksalar
Benim yerime kendilerini koysalar
Sen daha küçüksün sözleri
Derinden yaralar beni
O zaman anlarlar beni
Ben büyüdüm artık...
ALİ RIZA CEBECİ
ALİ RIZA CEBECİ (ARC XY16)
Kağıttan Mermiler
toprak yolların tozunda öğrendik yürümeyi
dizimiz yara, elimiz bere içindeyken
hiç oyuncak küreklerimiz olmadı bizim
ha babam tırnak sallardık derecik kumlarına
naylon pabuçlarımız sevkıyat kamyonlarımızdı
üç adım öteye vızır vızır işleyen.
boyumuzun yettiği çatılardan aşırdığımız
kiremitlerden inşa ederdik "tombik" kulelerini
mahallenin en büyük tümseğini "kale"den sayardık
"kale benim"der zaptederdik tepedekilerin "kale"lerini
"kızdı kızdı"larımız vardı saklı kemerlerin şaklayan sesiyle
silahlarımız tahtadandı, ölmemek için "kıpırdama"yeterdi.
makaradan "okatan"lar, lastikten sapanlarımız vardı
birde üfleme borularımız...
mermileri kağıttandı.
marifetti eline batırmadan soymak "şeker dikeni"ni
bedavadan şeker bulmuşcasına sevinirdik
gün boyu kolay kolay girmezdik evlere
körpe sarmaşık yapraklarıyla bastırırdık açlığımızı
çağlasını talanla tükettiğimiz zerdali ağacının
gövdesinden sızan "bal"a üşüşürdük
aç bebelerin memeye saldırması gibi.
sundurmalardan yürüttüğümüz naylon terlikler
ya yüz gram kırık leblebi ederdi
yahut elli gram keçiboynuzu
parası olanlar beş miskete
bazen bir elmalı şeker ısmarlardı
bazen de tornavida ucunda şeker macunu.
hiç eskimezdi katmerli naylon toplarımız
"yakan top" "tek vuruş", "tek kale"
ve tek top ile oynanırdı bütün bu oyunlarımız
"aşık" atardık, malzemesi koyun dizinin eklem yerinden
"ilik" oynardık gazoz kapaklarıyla
gazoz kapaklarının bir değeri vardı o zaman
yani paramız yoktu ama oyun çoktu bizde
"kuyu kazmaca", "uzun eşek" filan
bir çocuk dünyamız vardı ki bizim
biz küçücüktük, o dünya kocaman.
Hürdemi Nevzat Bayramoğlu
Hürriyet Demir