Eğitim Sitesi

Çannakkale Geçilmez Şiiri

Çannakkale Geçilmez Şiiri | Sudenaz

Çannakkale Geçilmez

Düşman geldi dört yandan
Duramadılar saldırmadan
Ama biz Türk milleti
Yendik onları hiç acımadan

Kazma,kürek ne varsa
Saldırdık biz düşmana
Yarımız şehit oldu ama
Devam ettik savaşmaya

Seyit on başı
Mermileri taşıdı
Ter,kan içinde kalsa da
Sonuna kadar savaştı

Biz çalıştık, çabaladık
Hiç pes etmeden savaştık
Toprağımızı alamazlar
O kötü düşmanlar

Çanakkale savaşını
Türk milleti kazandı
Düşman bizi yenemez
Çanakkale geçilmez!

add

tag Çannakkale Geçilmez şiiri Çanakkale şiirleri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler

Çannakkale Geçilmez Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Çannakkale Geçilmez Şiiri Hakkındaki Yorumlar

şiirci çok güzel olmuş bana ödevimde yararlı oldun sen olmasaydın 100 alamazdım 2020-11-04

sudenaz Tesekkurler:-) 2016-05-21

efekankeser123 nerden geliyo aklınıza böyle şiirler benim aklıma bi şiir gelse tüm dünya şaşar kalır lan ben bile inanamam o derece (temsili) ;DD 2016-05-09

oğuzbayrakk en son kıtayı özellikle beğendim harika!! 2016-05-09

bellasofia çooook güzel olmuş bayıldım 2016-05-09

Yazılan son 5 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 5 yorum yazılmış.

Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri

Çanakkale Zaferi

Sel gibi geldiler,
Geldikleri gibi gittiler,
Silahlara güvendiler,
Sandılar ki yenecekler.

Hangi mermi deler,
İman dolu kalbi?
Sanma ki bu sevgi,
Can, canan sevgisi.

O gün kıyamet koptu,
Yerler kan tuttu,
Topraklar ceset yuttu,
Etraf iman doldu.

Gülenlerin yüzü soldu,
Toprak kan doldu,
Kandan ağaç oldu,
Ağaçtan vatan doğdu.

On sekiz Mart'ta,
Çanakkale tarafında,
Bir savaş oldu,
Diğer destanlar soldu.

Aslan gibi kükredi,
İman gibi gürledi,
Tekbir ile devirdi,
Benim canım şehitlerim.


Ömer DEMİR

Ömer Demir

On Sekiz Mart Çanakkale Destanı

Firuze iki derya kuşanır Gelibolu,

Yarımada kıbleden yaslanıyor şimale.

Toprağı Rumeli'dir, havası Anadolu,

Yadigâr bu vatana rengi kanayan lâle!

Cennet'i anımsatan büyülü yarımada

Sükûtuma da sebep, tüten efkârıma da...

Seddülbahir'le başlar nihayeti Bolayır,

Safir kesilmiş suya zümrüt yansıyan bayır.

Kudret kalemi ancak çizerek dört kesmini

Yeryüzüne düşürür derya fonlu resmini.

Çevir yüzünü gitsin, kibri ahkâm kesenden;

Bu El-Kaviyy mührünü sökemez beşer senden.

Efsunkâr Şimal Tacı yedi yıldızlı hale

Yalnız senin başına yakışır Çanakkale.



İlahî bir lütuftur Çanakkale Boğazı,

Mavi senin tülünde ne efsunkâr mavidir.

Sanki ipek gergefte sülüs ve celî yazı

Akışı şiir gibi... Kalemi semavîdir!

Ege'yle Marmara'nın gökyâkutlu visali

Hayallere sığmaz ki; düşte düşün misali!

Amber buğulu Asya koparken Avrupa'dan,

Suyuna miski katıp dökmüş altın kupadan.

Mağribi güneşlerde tüllenen Marmara'yı

Süzerken yanan gözler nasıl seçsin karayı!

İbrişim sırmalanıp atlas kuşanan beden

Göze nasıl görünür acaba gök kubbeden?

İki derya coşkusu sığmaz hiçbir risale

Cebelitarık seni kıskanır Çanakkale!...



Beş bin yıllık tarihî antik kent Çanakkale

Savaş ve afetlerle yıkılsa da doğrulmuş.

Asırlarca ışığı sönmeyen bu meşale

İlim irfan yuvası kültür ile yoğrulmuş.

Karasi Beyliği'nden sancaksın Osmanlı'ya,

Senin yazdığın tarih bu kadar mı şanlı ya!...

Kilitbahir karşında şeklen yoncaya benzer,

Suya aksi düşmesin gülden goncaya benzer.

Var mı Kumkale gibi düşlerin en ırağı?

Ege'den meltem alan Asya'nın son toprağı.

Tarihî mirasından gönüllere kayan sır

Eceabat ufkunda denize başka yansır!

Yazılsa kâğıt yetmez; şiir akar makale,

Kalemleri tüketen şehrengiz Çanakkale.



Sömürgeci ve zalim itilaf devletleri,

Dört kıtanın ifriti yamyamıyla beraber;

İstanbul hayaline kesmişler biletleri,

Mücadeleden yılmaz aslanlardan bîhaber!

And içmişler birlikte Fransız İngiliz'i

Nâmert elle, Cennet'ten koparmaya filizi!

Avustralya, Senegal, Cezayir ve Kanada

Gözlerini karartmış güç yetilmez inada.

İngiliz'i anladık... istiladır emeli,

Peki ya şu Zenci'ye, Hindu'ya ne demeli?

Sökülmek isteniyor ki evlad-ı fatihan;

Avuç içi karaya yüklenmiş bütün cihan!

Melekler diyarında bu iş gelmez ihmale,

Şeytan'a geçit vermez şahlanır Çanakkale!



Yıl, bin dokuz yüz on beş: On sekiz mart zaferi!

Çanakkale Boğazı Sırat Köprüsü'nden dar,

Aslan kesildi o gün her Osmanlı neferi,

Kumkale tarafından Seddülbahir'e kadar!

Kilitbahir neresi. Yeni Zelanda nere?...

Düşman boğaz sanıyor... Çelik kollu cendere!

Zırhlı gemiler gelmiş dünyanın bir ucundan.

Kartal pençeyle kaptı deryanın avucundan!

Hangi tarih yâd etmez O vefakâr Nusrat'ı

Döşediği mayınlar aratmadı Sırat'ı!

Yarım Dünya geçiyor, Seyit Onbaşı davran

Kaldır top mermisini tarihe yazsın Havran!

Cennetin bu köşesi nasıl uğrar işgale?

Sükût ikrar dilidir, haykırsın Çanakkale!



Takdir-i İlahidir meleklerin yardımı,

Komutanı Cebrail, bütün ordusu melek...

Gemiler zırhlı diye İstanbul'a vardı mı?

Burası Çanakkale, tufan koparan felek!

Vurulan Kara Belâ yan yattı tabak gibi

Üç dakika içinde mekanı deniz dibi...

Yarım Dünya diyorsan kaderi ondan farksız,

Zırhından yara almış; dümeni kırık, çarksız.

Dokuz savaş gemisi su içinde kavruldu,

Mayın ve obüslerle kaderine savruldu.

İfritlere acımaz yol vermiyor Cebrail,

Yerden fışkıran derya göklere oldu nail.

Düşmanları boğazda kahreden bu şelale,

Nuh Nebi'den sonraki tufandır Çanakkale!



Seddülbahir benzeri sarsıldı Anzak Koyu

Sanki Kıyamet sesi, Sûr üflüyor İsrafil!

Conkbayırı ve Kirte yazılmaz ömür boyu,

Yer ve gökle beraber denizi sarmış gafil.

Mermi mermiyi vurdu, süngü süngüyü yardı;

Toprak yamyam kaynıyor kesilmez oldu ardı.

Adım atacak yer yok Hindu ve Berberi'den,

Anzak'la Kanada'lı koşturuyor geriden.

İngiliz başı çekmiş Fransız'la yarışta

Toprak kızıla dönmüş gördüğün her karışta!

İnsanlığın utancı bitmez görünen bu şer

Kıyameti kopmadan sanki kurulmuş Mahşer!

Dabbe'tül Arz çağrısı gibi gelir Deccâl'e;

Mehdi ve îman sende, vur gitsin Çanakkale!



Gül kokulu diyardır şehitlerin mekânı

Şehidim, meleklerden müjdelendi hediyen.

Ecrini sunmak ister var mı bunun imkânı

Vatan, şehitlerine minnettar ebediyen!

Gök kuşağı nakşolsa makberin kemerine,

Bahreynî inci mercan işlense mermerine,

Sandukası arusek örtüsü sim işinden,

Zemini yâkut olsa kubbesi fil dişinden:

Şehadeti Tevhid'le tattığı andan beri

Firdevs müjdesi alan ne yapsın ki makberi?

Şehide, Medine'nin münevver bucağından

İki Cihan Güneşi yer vermiş kucağından!

Rahat uyusun diye uğramasın ihmale,

Gül-i Rana kokusu başkadır Çanakkale



Şükranla okunsa da şehitlerin destanı

Kan sızan hecelere kalem nasıl dokunsun?

Fatiha'yla duayla ruhların serbest anı

Sana ithaf edilip kaç bin kere okunsun?

Şehadete ererken duyduğun kutlu sesi

Alnına nurla yazdı meleklerin busesi!

Ey şehit, bilinir ki: Ölümsüzsün, dirisin,

Hakk'ın, Cennet müjdeli kullarından birisin!

Kanınla suladığın yere toprak denir mi?

Mirasın korunmadan hakkın hiç ödenir mi?

Vatanın şükranıyken utancı oldu harbin

Şehit sayısına bak: İki yüz elli üç bin!

İçli dualar ile kayıt düştü icmale

Her sayfası yakıcı bir ağıt Çanakkale!



Tarihe ebediyen vurulan altın mühür,

Sökülmeyen perçindir şüheda tılsımından.

Ey şehit, yerin Firdevs meleklerden tezahür

Tescil edilmiştir ki Cennet'in üst kısmından!

Öyle kutlu zafer ki düşündükçe vecd eden,

Melekler secde eder alnı kalkmaz secdeden!

Rengi kanayan lâlem şühedanla bakîdir,

Yazdığın eşsiz destan... Gerisi afakîdir!

İhtirasın esiri yedi düvelden düşman,

Gelibolu'ya ayak bastığına bin pişman!

Mücevheri bilmeden çakıl sanmıştır zahir;

Bastığı toprak değil, cevahirdir cevahir!

Hilâl gökte tutkuyla gülümserken Zühal'e,

Kıyamet kopana dek varılan son merhale:

Böyle destan bir daha yazılmaz Çanakkale!...



İrfan Yılmaz

Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ

Çanakkale Geçilemedi

Çanakkale zaferi en değerli varlığımız
Olmazsa olmazımız

Çanakkale zaferi için binlerce şehit verdik
Genede umudumuz kesmedik

Askerler asla ağlamadı ve yılmadı
Analar hasretle onları yolladı

Denizde savaştık yetmedi karadan da geldiler
Çok güçlüydüler

Aslan seyit onbaşı bir orduya bedeldi
Attığı o mermi koca gemiyi deldi

Aslan mehmetcik tek vücut tek yürek
Düşmana karşı durdu Allah Allah diyerek

Çanakkale geçilemedi
Bu günden sonra da geçilemez
Çanakkale geçilemez

Elif İlayda Ecer

Elif İlayda Ecer

Çanakkale

Alparslan açtı kapısın
Fatih Han aldı tapusun
Nebi’den geldi muştusun
Sen şerefsin Çanakkale
Sen nefessin Çanakkale

Malazgirt’ten İstanbul’a
Öz yurdumuz Anadolu!
Heveslenmeyin boşuna
Direniştir Çanakkale
Bize derstir Çanakkale

Yedi düvel birlik oldu
Ağır toplar hazırlandı
Ata Mehmed’e seslendi
Geçilmezsin Çanakkale!
Sen bizimsin Çanakkale

Düşman tam o gün saldırdı
Toplar gülleler yağdırdı
Nusret düşmanı yıldırdı
Sen kilitsin Çanakkale
Şehitliksin Çanakkale

Onurlandı Eyüp Sultan
Gülümsedi yedi tepe
Nefes aldı Ayasofya
Cesaretsin Çanakkale
Emanetsin Çanakkale
Bize derssin Çanakkale!

Salim ULU

Salim ULU

Çanakkale Zaferi Şiirleri, Çannakkale Geçilmez Şiiri