belirsiz süper bir şiir ve daha da güzel şiir var ne zaman şiir okusam hep bu siteden yazıyorum 2016-03-17
Çanakkale'm! Senin Uğruna Canımı Veririm Ben Şiiri | ZEYNEP RAMAZAN
Çanakkale'm! Senin Uğruna Canımı Veririm Ben
çanakkale geçilmez arkadaş!
demiştir atalarımız
seyit onbaşı 270 kglik mermiyi
taşırken sırtında tek başına
biz yan gelip yatardık orda
ÇaNaKkAlEm SeNiN uĞrUnA cAnImI vErİrİm BeN
SEN YETERKİ İSTE GELEYİM YANINA
SEN YETER Kİ İSTE ÖLEYİM SENİN UĞRUNA
SEN YETERKİ İSTE VEREYİM CANIMI VATANIM UĞRUNA
SEN YETER Kİ İSTE CANIMI VERİRİM ÇANAKKALEYE
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ DENİLDİ GEÇİLMİYECEKTİR
BİZLER GEÇTİK DÜŞMANLARI
SEN KİM OLUYORSUNDA ÇANAKKALEYİ GEÇMEYE ÇALIŞIYOSUN
EYYY DÜŞMAN
BİRAZ KENDİNE GELSEN İYİ OLACAK
ALAMAZSINIZ BİZİM ELİMİZDEN
ÇANAKKALEYİ
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ EVLAT!!!
Çanakkalem! senin Uğruna Canımı Veririm Ben eğitici şiirler ZEYNEP RAMAZAN ÇANAKKALE ŞİİRLERİ okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi
Çanakkale'm! Senin Uğruna Canımı Veririm Ben Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Çanakkale'm! Senin Uğruna Canımı Veririm Ben Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 6 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 6 yorum yazılmış.
Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri
Şehit Toprağı Çanakkale
Düşmanlar birleşip dört bir yandan saldırdılar
Türkleri tanımadılar kolay lokma sandılar
Düşünmedi kahpeler bu millet yemin etmiş
Kahpelerle savaştı Mustafa Kemal
Seyit onbaşı bir orduya bedeldi
Attığı o mermi koca gemiyi deldi
Vermedi namerde geçit Türk ordusu
Tekbir sesleriyle olduk Uhud Bedir ordusu
Çanakkale deyince yüreğim yanıyor
Aklıma hep şehitler geliyor
Kimi yiğit kimi kınalı kuzu
Hepsi şuan Çanakkale'de
Yiğitlerin yattığı yerdir
Seyit onbaşının attığı yerdir
Şehidin kanı aktığı yerdir
ŞEHİT TOPRAĞI ÇANAKKALE !
Muhammet Karabay
Çanakkale Zaferi
ÇANAKKALE ZAFERİ
Akın akın saldırıyordu düşman.
Korkusuzca savunun diyordu Atam.
Geri çekilmek yok bizimdir bu vatan.
Çok şehit verdik toprak altında yatan.
Cesurca savunulmuş, kurtarılmıştı vatan.
Kalmıştı geriye binlerce evlat, yüreği yanan.
Türk askeri, Ata'nın önderliğinde yazılmıştı destan.
Çanakkale Zaferi'dir Türk'ün gücünü dünyaya kanıtlayan.
Cem BALAMAN
Cem BALAMAN
Zindandan Mehmed'e Mektup
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...
Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'!
Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem...
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!
Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.
Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!
Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!
Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!
Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?
Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allaha açık.
Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu.
Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
(1961)
Necip Fazıl Kısakürek
Bahadır Alemdar
Çanakkale’m Geçilmez
Çanakkale’m geçilmez,
Türk, korkusuz olunca,
Sömürgeci ırkları,
Vatana sokmayınca…
İngilizler, Fransızlar,
Sömürgeci ırklardan,
Vatan nedir bilmeyen,
Hak tanımayanlardan…
İşgal üstüne işgal,
Yok edeceklerinden,
Millet kavramlarını,
Hiç bilmediklerinden…
Çanakkale’den girip,
Ülkem mahvedilecek,
İstanbul kalmayacak,
Toptan sömürülecek…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK