Nilsu AY Çok güzel ama oy baba olmasaydı....... 2014-06-15
Baba...oy Baba Şiiri | İsmet Onar
Baba...oy Baba
Baba seni düşde gördüm.
Yaz-baharın kışda gördüm.
Bir el verdim, tutamadın,
Yüreğini yasda gördüm..
Oy baba...oy baba...
Gölgen düşmüş göğe baba.
Erenler safında durmuş,
Gök serilmiş yere baba...
Baba seni darda gördüm.
Yolunu çıkmazda gördüm.
Bir ses verdim duyamadın,
Kirpiklerin yaşda gördüm..
Oy baba...oy baba...
O nasıl tebessüm baba.
Türküler selama durmuş,
Sazın öksüz kalmış baba...
İsmet Onar
Ekleyen: A. Ekber Çiçek
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
Baba...oy Baba Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Baba...oy Baba Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.
Benzer Babalar Günü Şiirleri
Babamın Günü
Babacığım canım benim,
Babalar günün kutlu olsun!
Senin günüm canım babam.
İçin neşeyle dolsun.
Hergün içinde neşe olsun.
Huzurla dolsun kalbin.
Canım babamın babalar günü,
Kutlu olsun!!!!
Çağla Ercan
Baba
Sendin
Doğduğum gün
Bana ezan okuyan
Boyun kocaman
Kolların güçlü
Bir hamlede kaldırıyorsun
Üçümüzü
Her sabah gidersin
Ekmeğimiz için
Her akşam
Yorgun
Ama yüzün güleç
Dönüşün bir düğün
Biraz büyüsem
Şöyle diyeceğim
Yoo baba
Bu sabah bende sıra
Sen otur evde
Annemle
Dinlen
Ben
Koşacağım sokakları
Rızkımız için
Akşam
Elimde kocaman
Bir somun
Sevineceksin
Kimbilir nasıl
Yoo
Teşekkür etme
Dedim ya
Sıra bende
Cahit ZARİFOĞLU
Cahit ZARİFOĞLU
Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim
Ben hayatta en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici - hep , hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a
Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim
CAN YÜCEL
CAN YÜCEL
Canım Babam
Gel, seninle anacığım, maziyi yadedelim,
Analım babamızı, ruhunu şadedelim,
O, bu masum yuvanın oldu aziz şehidi,
Bu günleri görmeden kara toprağa gitti.
Öttürse borusunu İsrafil bir an için,
Mezarı kıpırdasa, oynasa için için.
Halimize bir baksa, kaldırsa bir başını,
Silse gözlerindeki ıstırabın yaşını,
Kafasında yer alan istifhamlar çözülse,
Bizim için yaptığı bütün gamlar çözülse.
Sükunla toprakları çekse bir üzerine,
Halinden memnun olsa, yatsa tekrar yerine.
Sana şefkat gösterdi masum bir evlat gibi,
Sonra Azrail geldi korkunç bir feryat gibi,
Kasıp kavurdu gitti, onu beraber aldı,
Arkasında hatıra iki zavallı kaldı.
Bürüdü gözlerini korkunç hırçın bir korku,
Gözleri açık gitti, kaderin cilvesi bu.
Bazı ufka dalarım, gözlerini görürüm,
O gözler ki sahibi mezarda bir kötürüm,
Yerinden kıpırdamaz, kolunu kaldıramaz,
Yolumuzda durana vurmak ister vuramaz.
Seneler önümüze ıstıraplar yığardı,
Küçük kalplerimize kasırgalar sığardı.
O göklerden bakardı, bize ilham verirdi,
Biz muvaffak oldukça, güler selam verirdi,
Bugün, hayatımızda mustarip bir sükun var,
Ne kadar ferahlasak, onsuz bize dünya dar.
Ufuktaki gözlerin tahassürü bir sönse,
Ne olurdu Allah' ım, gidenler geri dönse...
Mehmet Akif Demirbaş