Ormanda yavaş yavaş gezinen salyangoz kabuğunu hiç sevmezmiş. Etrafındaki uçuşan kelebeklere, rengarenk çiçeklere bakar ve:
— Ah ne olurdu benim de şöyle renkli bir kabuğum olsaydı, dermiş.
Bir gün yine yüksek sesle düşünüyormuş. Söylediklerini kelebek duymuş demiş ki:
— Sevgili salyangoz. Madem daha renkli bir kabuk istiyorsun, beni dinle. Kabuğunu boyatabiliriz. Bunu yapsa yapsa uğurböceği yapar.
Salyangoz çok sevinmiş.
— Ne duruyoruz? Hadi hemen gidelim, demiş.
Birlikte uğurböceğine gitmişler. Durumu anlatmışlar. Uğurböceği de salyangozun kabuğunu bir güzel boyamış. Salyangoz artık çok mutluymuş.
— Teşekkürler uğurböceği, demiş. Ne kadar mutluyum bilemezsin.
İşte o sırada yağmur yağmaya başlamış. Kelebek ve uğurböceği ne yapacağını bilememiş. Bir çiçeğin yapraklarının altına saklanmışlar. Salyangoz ise hemen evine girmiş. Evi onu yağmurdan korumuş.
İşte o zaman salyangoz yaptığından utanmış. Kabuğunun değerini anlamış. Zaten yaptırdığı boyalar da yağmurla akıp gitmiş. Bundan kendine bir pay çıkarmış. Halinden mutlu olmayı öğrenmiş. Üstelik böylece kendine daha mutlu hissetmiş.
Salyangozun Derdi masal çocuk masalları masal özetleri hikayeler Dünya klasikleri güzel hikayeler seçme masallar masal dinle resimli masallar hikaye özetleri Türk masalları