Çocukluk yıllarında Nasrettin Hocayı annesi komşuya soğan istemeye gönderir. Nasrettin komşunun kapısına gelince içeriden gelen konuşmaları duyar. Kapıyı çaldığı anda konuşmalar kesilir. Biraz bekler, fakat kapıyı açan olmaz. İkinci kapıyı defa daha kuvvetlice çalar. İçerden kulağına gülüşme sesleri gelir. Bu duruma canı sıkılır, eve döner. Annesine "Komşu gezmeye gitmiş" der. Akşam yemeğinde soğansız, lezzetsiz çorbayı içerler.
Aradan birkaç gün geçer. Nasrettin’in evde yalnız olduğu bir gün kapı çalınır. Nasrettin kapıyı açar. Gelen komşunun oğludur.
Komşunun oğlu:
- Arkadaşım nasılsın? Evde yemek pişiriyorlar. Aksilik bu ya tuz kalmamış, tuz istemeye geldim, demiş.
Nasrettin:
- Geçen günlerde size soğan istemeye gelmiştim. Kapıyı bile açmadınız. Üstelik bir de gülüyordunuz. En çok da senin sesin duyuluyordu. Biz o akşam çorbaya sizin gülüşlerinizi doğradık. Pek lezzetli oldu. Şimdi sen benden tuz isteme. Tuzun yerine şu
kahkahaları yemeğe karıştırın. Tadı tuzu yerine gelir, der ve hah hah ha diye güler.
Tadı Tuzu Fıkrası
Fıkrayı Paylaşın:
Fıkralar > Nasrettin Hoca Fıkraları > Tadı Tuzu Fıkrası
Yeni Eklenen Nasrettin Hoca Fıkraları
- Düşünmeden Yalan Fıkrası
- Budalaymış Fıkrası
- Eşeğin Boyu Fıkrası
- Nasrettin Hoca ve Kapıdaki Hırsızlar Fıkrası
- Sırat Köprüsü Fıkrası
- Hesap Hatası Fıkrası
- Fıkralar Ana Sayfa
- Nasrettin Hoca Fıkraları Sayfası