Nasrettin Hocanın pek güzel, haşarı bir kuzusu varmış. Komşusu, ikide birde "Hoca" dermiş, "ne olur, şu kuzuyu kes de bize bir ziyafet çek" Hoca "o benim eğlencem" der, ama bir türlü dediğini yapmazmış. Adam, Hoca'ya muziplik olsun diye bir gün kuzuyu keser. Hocayı da davet edip bir ziyafet çeker, sonradan da işi anlatır. Hoca, bu duruma çok üzülür. Komşusunun bir tiftik keçisi varmış. O da onu tutup keser ve afiyetle yer. Komşusu, keçisinin kaybolduğuna yanar yakılır, her mecliste, "tüyü şöyle uzundu, boyu böyle güzeldi" diye devamlı keçisinden bahsetmeye başlar. Bir yıl geçer, her sohbette keçi bahsi bir türlü tükenmez. Nihayet bir gün her şeyden bezmiş olan Hoca, dayanamaz ve oğluna şöyle der:
- Deli gönül diyor ki, çıkar şu keçinin postunu ortaya da keçi miydi, fil miydi, görsün herkes!
Bu Keçi mi Yoksa Fil miydi? Fıkrası
Fıkrayı Paylaşın:
Fıkralar > Nasrettin Hoca Fıkraları > Bu Keçi mi Yoksa Fil miydi? Fıkrası
Yeni Eklenen Nasrettin Hoca Fıkraları
- Budalaymış Fıkrası
- Eşeğin Boyu Fıkrası
- Nasrettin Hoca ve Kapıdaki Hırsızlar Fıkrası
- Sırat Köprüsü Fıkrası
- Hesap Hatası Fıkrası
- Öbür Tarafa Gitmek Fıkrası
- Fıkralar Ana Sayfa
- Nasrettin Hoca Fıkraları Sayfası