seda saraç ben 10 kasımda okuyorum
2011-10-23
Bir Tutkudur Mustafa Kemal Şiiri | Y. Doğan ERGENELİ
Bir Tutkudur Mustafa Kemal
Bir Tutkudur Mustafa Kemal;
Nice sevdalara değişilmeyen.
Yitirilmiş Kasımlarda açan umuttur,
Bir baştır, vazgeçilmeyen...
Bir Türküdür Mustafa Kemal;
Suskun ağızlarda söyleşir, durur.
Çaltıburnu'nda gözetir denizi.
Köroğlu'nda bağdaş kurup oturur...
Bir İnançtır Mustafa Kemal;
Yurdun dört yönünde, bir çağdır yaşayan.
Sarmış kollarıyla, çepçevre ulusu.
Sakarya boylarından Akdeniz'e taşıyan...
Bir Anlamdır Mustafa Kemal;
Belkahve'den dürbünüyle seyrediyor İzmir'i.
Özgürlük diyor, al atının üstünde,
Kırıyor kılıcıyla, tutsak eden zinciri...
Bir Bayraktır Mustafa Kemal;
Çekilmiş kalelere, rüzgârda dalgalanan.
Bozkırın bağrında yol alan kağnılara,
Işık tutan, güç veren, yol bulan...
Y.Doğan ERGENELİ
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
Bir Tutkudur Mustafa Kemal Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Bir Tutkudur Mustafa Kemal Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Atatürk Şiirleri
Mustafa Kemal'in Kartalı
Masaldı dağlar, taşlar gerçekten masaldı ha
Geçiyordu Mustafa Kemal Çamlıbel'den.
Yabanın kurdu kuşu seyrine inmiştiler
Kara pençelerle, ak gagalarla.
Susmuştu yeryüzü efsaneler içinde
Masaldı dağlar, taşlar gerçekten masaldı ha.
Ona iyce yaklaşan kocaman bir kartaldı ha
Bakır kızıllığındaydı tüyleri, kor alevindeydi gözleri
Kondu ilk kayaya, düşen bir rüzgar parçası gibi
Sevgiyle bakıştılar
Tanış çıktılar sanki kainatlar üstünde
Ona iyce yaklaşan kocaman bir kartaldı ha.
Kartal uçup gidince ortalık boşaldı ha
Kayboldu mucizesi havaların.
Neydi, nasıl bir parıltıydı, bilemedi kimseler
Kimin aşkıydı, inmişti semalardan toprağa, paşam?
Kalmadı sonsuzluk, haşmet, gurur
Kartal uçup gidince ortalık boşaldı ha.
Aman aman bu kartal vallahi bir faldı ha
Vatan göklerinden vatana söyler:
Kocaman zafer bayraklarının geleceğini
Kocaman günlerin ucunda.
Anladı Mustafa Kemal, kimseye söylemedi
Aman aman bu kartal vallahi bir faldı ha.
Mustafa Kemal'i de Mustafa Kemal'di ha
Unutmadı kartalı hiç.
Gün doğarken kızaran yamaçlarda aradı
Bekledi kanat seslerini fırtınalardan.
Kartal değilse de kartal vefalıydı
Mustafa Kemal'i de Mustafa Kemal'di ha.
Artık bütün mevsim yapraksız bir daldı ha
Yoktu Mustafa Kemal'in umduğu
Gelmiyordu kartalı geriye şahikalardan
Üç yıldır gelmiyordu.
Konmuyordu büyük habercisi zaferin
Artık bütün mevsim yapraksız bir daldı ha.
Kanatları amma da al aldı ha
Hangi şehitler seslenmiş belli değil.
Bir 30 Ağustos günü göründü Mustafa Kemal'in kartalı
Koca kanatlarını çırptı boşluğa
Sallandı gök
Kanatları amma da al aldı ha.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Atatürk
çok güzel bir insandı
içi hep neşeyle dolardı
çok zeki bir insandı
onun adı ATATÜRK
çocukları çok severdi
biz TÜRK milletine alfabeyi getirdi
öğretti bize tüm harfleri
onun adı ATATÜRK
ZEYNETTİN ARSLAN
O Bir Atatürk Tü
Kendini Hiç Düşünmeden
Özgürlüğü Kesmeden
Milleti Üzmeden
Başlattı Savaşı
Çalışınca Başardı
Savaşınca Kazandı
Pes Etmeden Savaşı
Kazandı Atatürk'üm
O bir Önder Değil
O bir Dahiydi
O bir Dahi Değil
O bir Atatürktü
Şiirciler K.
Şiirciler K.
Bigalı Köyü'ndeki Atatürk Evi
Geniş tahta kapıdan girince içeriye
Gördüğüm taş döşeli o küçük bahçe; dardı
*
Şimşirlerle bezeli gül kokan bu bahçede
İnsana huzur veren kutsi bir hava vardı.
Dut ağacı altında dinlenen eski kuyu
Bir zafer türküsünün şevkiyle bakmaktaydı.
*
Kırık tahta çıkrığı bakarken tepesinden
"Atatürk'ü ben gördüm! " der gibi hali vardı.
*
Yüz yılın dahisini ağırlayan yaşlı ev
Geniş tahta kapının hemen sol yanındaydı.
Duvarlar düzgün taştan içi de tahtadandı.
Kuşlarla..yıldızlarla..çamlarla konuşurdu
Güvem erik..ahlatlar..onun eski dostuydu
*
Tahta basamaklarla çıkılırdı üst kata
Tavan ve zemin tahta, trabzanlar tahtaydı.
Gıcırdardı yürürken tahtadan döşemeler
Bu sesle çekilirdi ancak zifir geceler.
*
Ve küçük tahta hole üç kapı açılıydı
Kuyuya bakan oda tam da karşınızdaydı.
*
Bu odada yatmıştı sarışın genç komutan.
Bu odada dinlendi gök bakışlı kahraman
Tahtadan musandraya asarken giysisini
Düşünmekteydi mutlak düşmanın hançerini!
*
Yola bakan odada toplandılar o gece
Mehtabın gözlerine bakarken üç pencere
Gaz lambası alevi titrerken duvarlarda
Bir dev oturmaktaydı şimdi tahta masada!
*
Kalemini kaldırıp baktı oturanlara
Dedi ki:
-Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Boğaz'ı geçmek ister itilaf kuvvetleri
Toplarıyla yakıyor-yıkıyor tepeleri
Ölüm kusmakta her an donanma gemileri!
*
O an, mavi gözleri lambadaki ışıktan
Ve gökteki yıldızdan daha parlak yanarak
Oturduğu masadan Boğaz'ı görür gibi
Aydınlattı odayı inançla parlayarak!
*
"Çanakkale Geçilmez! Parolamız bu! " dedi.
Sanki şimşekler çaktı söylerken sözlerini.
*
-Ölümden kurtuluş yok! Ölüm mukadderattır!
"Her can bir gün ölümü mutlaka tadacaktır"
*
Ya bir sedir üstünde ya saban peşinde
Vakit-saat gelince ölüm yaşanacaktır.
Ama en güzel ölüm vatan için ölmektir
Şehitlik makamının şerefine ermektir.
*
İçtiğimiz bu suyu ya düşmanlar içecek
Ya bu kuyu suyuyla torunlar büyüyecek
Ölmek sayılmaz bize vatan için can vermek
Bu kutsal topraklara tek düşman girmeyecek!
*
Bigalı, köy olalı duymadı böyle hitap
Ne böyle aslan gördü ne böyle bir hakikat!
Söz verdi erkan-ı harb
And içtiler o gece
"Çanakkale geçilmez!" Yazacağız tarihe!
*
İşte böyle yazıldı buradaki destanlar
Ve böyle şehit oldu o adsız kahramanlar.
Arıburnu...Conkbayır...Kemalyeri üstünde
İşte bu yiğitlerin silinmez kanları var.
*
Eceabat Yolu'ndaki en mutlu tarihi ev
Bigalı Köyü'ndeki mütavazi bu evdir
Bir mesih bekler gibi ay'a baktığı gece
Ağırladığı misafir
Yarbay Mustafa Kemal'dir
Ali Koç Elegeçmez
Ali Koç Elegeçmez