Tenezzül etmemek
Tenezzül etmemek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-26 18:24:41
1. Önemsememek, umursamamak, değer vermemek, takmamak, başkalarını küçük görmek, alçak gönüllülük göstermemek.
"Bizi beş dakika dinlemeye bile tenezzül etmedi."
"Kalkıp yanımıza gelmeye tenezzül etmedin."
2. Kendi durumuna ve düzeyine aykırı düşen bir şeyi veya işi kabul etmemek.
"Hayatım boyunca yalana asla tenezzül etmedim."
"Bu parayı vatandaştan almaya tenezzül etmemeniz gerekir."
Tenezzül bile etmemek
Tenezzül bile etmemek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-26 18:28:51
1. Önemsememek, umursamamak, değer vermemek, takmamak, başkalarını küçük görmek, alçak gönüllülük göstermemek.
"Bizi beş dakika dinlemeye tenezzül bile etmedi."
"Kalkıp yanımıza gelmeye tenezzül bile etmedin."
"Aslında seninle konuşmaya tenezzül bile etmezdi."
2. Kendi durumuna ve düzeyine aykırı düşen bir şeyi veya işi kabul etmemek.
"Hayatım boyunca yalana asla tenezzül bile etmedim."
"Bu parayı vatandaştan almaya tenezzül bile etmemeniz gerekir."
"Böyle ufak tefek oyunlara tenezzül bile etmemek gerekir."
Tenezzül etmek
Tenezzül etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-26 18:24:04
1. Alçak gönüllülük göstermek, başkalarını küçük görmemek, mütevazı ve tevazulu olmak. Önemsemek, değer vermek, umursamak, dikkate almak.
"Tenezzül edip geldiğiniz için çok teşekkür ederiz."
"Önemli problemlerimiz var, tenezzül edip dinlerseniz memnun oluruz."
"Tenezzül edip telefonlarıma bile cevap vermiyor."
2. Durumuna ve seviyesine aykırı düşen bir şeyi veya işi kabul etmek, inmek, alçalmak.
"Ben yalana tenezzül ettiğim için pişmanım."
"Şahsen başkasına ait olana tenezzül etmem."
"Annemin biriktirdiği üç kuruşa tenezzül etmem."