Oy sandığı
Oy sandığı deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-07-12 00:29:18
Seçimlerde oy kağıtlarının içine atıldığı mühürlü sandık.
"Üç oy sandığından bana oy çıkmadı."
"İki oy sandığı parçalandı."
Sandığa gömmek
Sandığa gömmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-10 03:48:18
Seçimde ağır yenilgiye uğratmak.
"Bazı siyasi karakterleri, sandığa gömmek gerekiyor."
Sandık sepet
Sandık sepet deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-11 16:15:02
Ortalıkta ne varsa.
"Sandık sepet hepsini toplayın."
"Odada sandık sepet çöpe gidecek."
Sandık düzmek
Sandık düzmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05
Çeyiz hazırlamak.
"Kızımızın sandığını düzdük sonunda."
Sepet sandık
Sepet sandık deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-11 16:15:51
Sepet gibi, ince dallardan örülmüş ve çoğu meşinle kaplanmış sandık.
"Sepet sandık gibi şeyler satıyor."
"Bana iki tane sepet sandık lazım."
Sandık odası
Sandık odası deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-11 16:13:45
Sandık, sepet gibi şeylerle her gün kullanılmayacak eşyanın konduğu küçük oda.
"Bu battaniyeyi sandık odasına götür."
"Kutuları sandık odasına koydum."
Deyim değildir.
Sandıktan çıkmak
Sandıktan çıkmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05
Seçimle iş başına gelmek.
"Hangi parti sandıktan çıktı?"
Sandığa gitmek
Sandığa gitmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-10 03:47:26
1. Seçim kararı almak.
"Partiler anlaşamayınca sandığa gitmek zorunda kaldılar."
"Bu şartlarda sandığa gitmek adaletli olmaz."
"Eğer sandığa gitmek bir çözüm olsaydı, bizlerin sandıklara gitmemize izin vermezlerdi - Mark Twain"
2. Oy kullanmak.
"Sandığa gitmek vatandaşlık görevidir."
"Özgür bir şekilde sandığa gitmek hakkımız."
Sandık başına gitmek
Sandık başına gitmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-10 03:49:58
1. Seçim kararı almak.
"Sandık başına gitmekle her şey çözülemez."
2. Oy kullanmak.
"Altı ay sonra tekrar sandık başına gitmek zorunda kaldık."
