Başının gözünün sadakası
Başının gözünün sadakası deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-14 20:07:12
Başa gelecek bir belayı savmak veya önlemek için yapılan bağış, özveri.
"Elli liram düşmüş, başımın gözünün sadakası olsun."
"Verdiğin yardımlar başının gözünün sadakası olsun."
"Bir iyilik yap, başının gözünün sadakası olsun."
"Trafikte ceza kesmişler, başımın gözünün sadakası olsun."
Ayasofya'da dilenip Sultanahmet'te sadaka vermek
Ayasofya'da dilenip Sultanahmet'te sadaka vermek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-01 04:08:17
Muhtaç ve başkalarının yardımı olmadan geçinemediği halde yalnız gösteriş için elindekileri başkalarına vermek.
"Ayasofya'da dilenip Sultanahmet'te sadaka vermeye bayılır."
"Muhsin Amca, Ayasofya'da dilenip Sultanahmet'te sadaka vermeye devam ediyor."
Verilmiş sadakası varmış
Verilmiş sadakası varmış deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-08 18:03:55
Yaşanan büyük bir tehlikeyi, belayı, kazayı zarar görmeden atlatmış. Bu durumdan daha önce verdiği sadakalar nedeniyle kurtulmuş, anlamında söylenir.
"Otoyolda giderken lastik patlamış, verilmiş sadakası varmış ki hemen durabilmiş."
"Kazayı ufak sıyrıklarla atlatmış, verilmiş sadakası varmış."
"Allah'tan hırsız kasayı açamamış, verilmiş sadakası varmış."
Verilmiş sadakası olmak
Verilmiş sadakası olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-08 17:59:07
Yaşanan büyük bir tehlikeyi, belayı, kazayı zarar görmeden atlatmak. Bu durumdan daha önce verdiği sadakalar nedeniyle kurtulmak, anlamında söylenir.
"Otoyolda giderken aniden lastik patladı, verilmiş sadakamız varmış ki hemen durabildik."
"Kazayı ufak sıyrıklarla atlatmış, verilmiş sadakası varmış."
"Allah'tan hırsız kasayı açamamış, çok şükür verilmiş sadakamız varmış."
Verilmiş sadakanız varmış
Verilmiş sadakanız varmış deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-08 18:02:00
Yaşanan büyük bir tehlikeyi, belayı, kazayı zarar görmeden atlattınız. Bu durumdan daha önce verdiğiniz sadakalar nedeniyle kurtulmuşsunuz, anlamında söylenir.
"Kazayı ufak sıyrıklarla atlatmışsınız, verilmiş sadakanız varmış."
"Allah'tan hırsız kasayı açamamış, verilmiş sadakanız varmış."
