Mahkûm etmek
Mahkûm etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-28 21:07:28
1. Hüküm giydirmek.
"Bana tuzak kurup mahkûm etmeye çalıştı."
2. Kötü bir duruma sürüklemek.
"Kendi hatalarımdan dolayı, seni de mahkûm etmek istemem."
3. Mecbur etmek
"Bizi bu şehirde yaşamaya mahkûm etme."
Mahkûm olmak
Mahkûm olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-28 21:07:44
1. Yargılanıp ceza almak, hüküm giymek.
"Yasaya aykırı iş yaptığı için mahkûm oldu."
"Gerçek ortaya çıkınca mahkûm olmaktan kurtuldu."
2. Kötü bir duruma düşmek.
"Unutulmaya mahkum olmuş bir sanatçıydı."
"Milletin gözünde mahkum olmak istemem."
3. Mecbur olmak.
"Bazen bir kuru ekmeğe mahkûm olduk, ama asla şikayet etmedik."
"O kazadan sonra tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu."
Eli mahkum olmak
Eli mahkum olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 00:40:17
Yapmak zorunda olmak, mecbur durumda kalmak.
"Eli mahkum olduğundan, her dediğini yapıyor."
"O pozisyonda eli mahkum olduğu için kırmızı kart çıkardı."
"O gazetelerin eli mahkum olduğu için, aleyhte haber yapamaz."
Kürek mahkumu
Kürek mahkumu deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-16 21:51:17
Kürek cezasına çarptırılmış kimse.
"Kürek mahkumlarının çektiği sıkıntıyı düşünemiyorum."
"Böyle hırsızları kürek mahkumu yapacaksın.
Deyim değildir.