kararmak ile ilgili deyimler

Hayatı kararmak
Hayatı kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-25 21:04:37

Yaşama düzeni altüst olmak, her işi ters gitmek, mahvolmak.
"O trafik kazasından sonra hayatı karardı."
"Hayatı kararmasın diye elimizden geleni ardımıza koymuyoruz"

Açlıktan gözü kararmak
Açlıktan gözü kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-15 22:05:16

Çok fazla acıkmak, aşırı açlıktan huzursuz olmak.
"Açlıktan gözü kararmış bir halde eve geldiler."
"Açlıktan gözüm karardı, yandaki lokantada bir şeyler yiyelim."
"Açlıktan gözü kararmış olsa da, yemeği sabırla bekliyordu."
"Yemek saati yaklaştıkça, hepimizin açlıktan gözü kararmıştı."

İçi kararmak
İçi kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-26 05:32:24

1. Sıkılmak, bunalmak.
"İnan filmi izlerken içim karardı."
"Ders çalışmaktan içim karardı."

2. Dünya zevklerine karşı isteği kalmamak, hiçbir şeyden tat alamaz olmak.
"Mutlu olmak için, içinizi karartan insanlardan uzak durun."
"Annemin hastalığı içimizi kararttı."

3. Umutsuzluğa düşmek.
"Bu haberleri dinledikçe içim kararıyor."
"Böyle konuşup da içimi karartma."

Yüreği kararmak
Yüreği kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-02-19 03:31:01

İçine bir karamsarlık, bir sıkıntı çökmek; iyimserliği ortadan kalkmak.
"Yüreğin kararmasın, onu bulacağımızdan emin ol."

Dünyası kararmak
Dünyası kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2022-09-15 20:31:10

Yaşama düzeni altüst olmak, her işi ters gitmek, mahvolmak.

"O trafik kazasından sonra dünyası karardı."
"Dünyası kararmasın diye elimizden geleni ardımıza koymuyoruz"
"Bu yangını yaşayan insanın dünyası kararır."
"Adam iflas etmiş, dünyası kararmış."
"Bu haberi söylersen dünyası kararır."

Ortalık kararmak
Ortalık kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-14 00:54:00

Akşam karanlığı başlamak.
"Ortalık kararırken eve döndüm."
"Elektrikler yok, ortalık kararmadan işlerin bitmesi lazım."

Sular kararmak
Sular kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05

Akşam olmaya başlamak.
"Sular kararırken bizde eve yaklaşmıştık."

Açlıktan gözleri kararmak
Açlıktan gözleri kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-15 22:04:30

Çok fazla acıkmak, aşırı açlıktan huzursuz olmak.
"Açlıktan gözleri kararmış bir halde eve geldiler."
"Açlıktan gözlerim karardı, yandaki lokantada bir şeyler yiyelim."
"Açlıktan gözleri kararmış olsa da, yemeği sabırla bekliyordu."
"Yemek saati yaklaştıkça, hepimizin açlıktan gözleri kararmıştı."

Gözü kararmak
Gözü kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2021-11-05 13:18:40

1. Açlıktan, yorgunluktan gözleri iyi göremez bir durumda olmak.
"Benim gözüm kararıyor, artık bir şeyler yiyelim."

2. Aşırı bir istek ya da öfkelenme nedeniyle saldıracak durumda olmak, ne yaptığını bilmemek.
"Senin gözün kararmış, bu şekilde sorun çözemezsin."
"Abin gözü kararmış bir şekilde eve geldi, bir sorun mu oldu?"

Gözleri kararmak
Gözleri kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-30 18:36:16

1. Açlıktan, yorgunluktan gözleri iyi göremez bir durumda olmak.
"Açlıktan gözlerim kararıyor."
"Ben daha fazla çalışamayacağım, gözlerim kararmaya başladı."
"Bünyem bu kadar çalışmayı kaldıramıyor, bazen gözlerim kararıyor."
"Oruçtan gözlerim karardı, olduğum yere çöküp oturdum."

2. Aşırı bir istek ya da öfkelenme nedeniyle saldıracak durumda olmak, ne yaptığını bilmemek.
"Senin gözlerin kararmış, sakinleşmen gerek."
"Para diye gözleri kararmış, kendi çocuğumu tanıyamadım."
"Masumlara saldıracak kadar gözleri kararmış bu hainlerin."

Kalbi kararmak
Kalbi kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-06 03:00:45

1. İnancını kaybetmek.
"Senin kalbin temelli kararmış, ne diyeyim ki."

2. İçine bir karamsarlık, bir sıkıntı çökmek; iyimserliği ortadan kalkmak.Yüreği kararmak.
"Kalbin kararmasın, onu bulacağımızdan emin ol."

Hava kararmak
Hava kararmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-02 06:27:29

1. Güneşin batmasıyla ortalık yarı karanlık olmak.
"Hava kararmaya başlayınca eve dönmek zorunda kaldık."

2. Gökyüzünün bulutlanması nedeniyle ortalık yarı karanlık olmak.
"Hava kararmaya başladı, yağmur yağmadan her şeyi toplamalıyız."