İmkân bulamamak
İmkân bulamamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-24 03:47:26
Uygun şart veya durum oluşmamak.
"Bir yıldır memlekete gitmeye imkân bulamadım."
"Tüm ofisi boyatacağım, ama imkan bulamıyorum."
İmkânsız olmak
İmkânsız olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-05-21 12:29:58
Gerçekleşmesi mümkün olmamak.
"Gençlik yıllarımıza dönmenin imkânsız olduğunu ben de biliyorum."
"Bu adada hayatta kalmak imkânsız olduğu için buralarda kimse yaşamıyor."
İmkân bulmak
İmkân bulmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2022-08-18 21:28:15
Yararlanılan uygun şart veya durum elde etmek.
"İmkân bulsam bir hafta izin yapacağım."
"Tüm evi boyatacağım, ama imkân bulamıyorum."
İmkân sağlamak
İmkân sağlamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-05-21 12:30:08
Bir iş için uygun, elverişli durum meydana getirmek.
"Okumak isteyen kızlara imkân sağlanmalı."
"Sana böyle bir imkân sağlamak için elimden geleni yapacağım."
İmkân sunmak
İmkân sunmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2022-08-18 21:40:41
Bir iş için uygun, elverişli durum meydana getirmek.
"Okumak isteyen kızlara imkân sunulmalı."
"Sana böyle bir imkân sunmak için elimden geleni yapacağım."
İmkânı kalmamak
İmkânı kalmamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-24 03:44:15
Olma ihtimali bulunmamak.
"Sınıfı geçme imkânı kalmadı."
"Onun buraya gelmekten başka imkânı kalmadı."
İmkân vermek
İmkân vermek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2022-08-18 21:27:57
Olanak sağlamak.
"Zabıtalar satış yapmamıza imkân vermedi."
"Okumak isteyen kızlara imkân verilmeli."
İmkânı yok
İmkânı yok deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-24 03:50:42
Olma ihtimali bulunmayan.
"Artık imkânı yok sınava yetişemez."
"İmkânı yok, kardeşim öyle bir saçmalık yapmaz."