Harap düşmek
Harap düşmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-01 13:46:59
Kötü bir durumla karşı karşıya kalmak.
"Tam bir haftadır diyetteyim, artık harap düştüm."
"O kadar üzüldü ki, ağlaya ağlaya harap düştü."
Kendini harap etmek
Kendini harap etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-10 17:46:55
Sıkıntı veya üzüntüden perişan olmak.
"Sınavı kazanamadım diye kendini harap etme."
"Kendini harap etme, çocuklarına da yazık, onları da üzüyorsun."
"Sana değer vermeyen bir insan için kendini harap etmeye değmez."
Hâli harap olmak
Hâli harap olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-31 05:21:36
Bitkin, perişan olmak, kötü duruma düşmek, hâli duman olmak.
"Hâli haraptı, güçlükle yürüyordu."
"Takım bu kadroyla maça çıkarsa, hâli harap olur."
Harap ve bitap düşmek
Harap ve bitap düşmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-01 16:32:12
Yorgun, bitkin ve perişan hale düşmek.
"Tam bir haftadır diyetteyim, artık harap ve bitap düştüm."
"O kadar üzüldü ki, ağlaya ağlaya harap ve bitap düştü."
Bağdat harap
Bağdat harap deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-19 20:24:15
"Karnım çok aç" anlamında söylenir.
"Bağdat harap arkadaşlar, yakında lokanta var mı?"
"Bende Bağdat harap, bir şeyler yemeliyim."
Harap etmek
Harap etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-01 16:36:26
Harap duruma getirmek.
"Bu bahçeyi harap etmişler."
Harap olmak
Harap olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-01 16:37:41
Harap duruma gelmek, haraplaşmak, perişan olmak.
"Çocukluğumuzun geçtiği evi harap olmuş görünce çok üzüldüm."
