gözü ile ilgili deyimler

Gözü gönlü açılmak
Gözü gönlü açılmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-29 01:53:23

İçi huzur dolmak, neşelenmek, ferahlamak.
"Hafta sonu pikniğe gidelim de, gözünüz gönlünüz açılsın."
"Evdekilerin gözü gönlü açılsın diye, alışveriş merkezine gittik."

Gözünü daldan budaktan sakınmamak
Gözünü daldan budaktan sakınmamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-29 04:32:03

Tehlikeli işlere girişmekten çekinmemek.
"Sen ki gençliğinde gözünü daldan budaktan sakınmazdın, ne oldu sana böyle?"
"Gözünü daldan budaktan sakınmaz, zor işlerin üstesinden gelirdi."

Gönül gözüyle
Gönül gözüyle deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-09 00:39:00

Dünyevi değerlendirmelerin dışında, içinden gelen hislere göre.
"Gönül gözüyle bizi dinlerseniz, belki yardımcı olursunuz."

Gözünü ... hırsı bürümek
Gözünü ... hırsı bürümek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-29 04:58:13

Bir şeyi aşırı ölçüde istemek.
"Senin gözünü para hırsı bürümüş."
"Belli ki gözünüzü koltuk hırsı bürümüş."

Dünyayı gözü görmemek
Dünyayı gözü görmemek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-07-07 15:10:56

Üzüntü, öfke, karamsarlık ya da çok mutlu olma gibi durumlarda başka bir şey düşünememek, ölçülü davranamamak.
"Çocuğu söz konusu olunca dünyayı gözü görmez."
"Sevgilisini görünce dünyayı gözü görmüyor."
"Üç gündür çok hastayım, dünyayı gözüm görmüyor."

Gözünü kırpmadan
Gözünü kırpmadan deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05

Hiç çekinmeden, hiç duraksamadan.
"O kadar öfkeliydi ki, gözünü kırpmadan telefonu parçaladı."
"Padişah suçluyu gözünü kırpmadan idam ettirdi."

Gözü toprağa bakmak
Gözü toprağa bakmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-29 03:02:24

Ölmek üzere olmak.
"Gözü toprağa bakan biriyle evlilik yapıp, malına konma peşindeydi."
"Artık gözü toprağa bakıyor, sadece dua edebiliyoruz."

Gözü gibi esirgemek
Gözü gibi esirgemek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 06:16:07

Bir şeye aşırı derecede ilgi duymak, onu koruyup gözetmek, dikkatle muhafaza etmek.
"Kadıncağız çocuğunu gözü gibi esirgiyordu."
"Arabası yeni olduğundan gözü gibi esirgiyor, boşuna isteme vermez."

Alıcı gözüyle bakmak
Alıcı gözüyle bakmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-01-18 19:19:51

Çok dikkatli bakmak, inceden inceye gözden geçirmek.
"Mobilyalara ilk defa alıcı gözüyle baktı."
"İlk gelişte alıcı gözüyle bakmadığım için, evin detaylarını pek hatırlamıyorum."
"Bu akşam kızımıza alıcı gözüyle bakmaya gelecekler."

Gözü kamaşmak
Gözü kamaşmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-29 02:37:00

1. Güçlü bir ışık sebebiyle göz bakamaz olmak.
"Konser alanındaki spot ışıklarından gözüm kamaştı."
"Bu ışıklar fazla değil mi, gözümü kamaştırıyor."

2. Çok etkilenmek.
"İnsanların gözünü kamaştıran bir başarıya imza attı."
"Çevresindekilerin gözünü kamaştıran bir güzelliği var."

Kaşını gözünü eğmek
Kaşını gözünü eğmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-08 21:26:13

Kızgın bir durumdayken kaş çatmak.
"Kaşını gözünü eğmeye başladı, daha fazla konuşmayalım."
"Şimdi konuşmanı tavsiye etmem, çünkü kaşını gözünü eğmiş oturuyordu."

Gözünü sevda bürümek
Gözünü sevda bürümek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-29 05:04:25

Ondan başka hiçbir şeyi düşünmemek, tamamen ona bağlanmak.
"Belli ki senin gözünü sevda bürümüş, git konuş açıkça."
"Uzak diyarlarda, gözünü memleket sevdası bürümüş."