Eksik gedik
Eksik gedik deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05
Ufak tefek ihtiyaçlar.
"İkramiye ile eksiği gediği kapadılar."
"Evde eksik gedik ne varsa alalım."
Gedikleri tıkamak
Gedikleri tıkamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-25 04:27:41
Çıkan veya çıkacak olan zorlukları önlemek.
"Bilgisayarda açtığın gedikleri tıkamak için çalışıyorum."
Lafı gediğine koymak
Lafı gediğine koymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-06-06 09:44:19
Zekice bir hareketle gerekli bir sözü tam zamanında ve yerinde söylemek, taşı gediğine koymak.
"Lafı gediğine koyunca karşısındaki susmak zorunda kaldı."
Gedik kapamak
Gedik kapamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-25 04:25:40
Küçük bir gereksinimini karşılamak.
"Al bu parayı, gediğinizi kapatırsınız."
"Gedik kapamak için, babama yardım ediyorum."
Eksik gedik kapamak
Eksik gedik kapamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-25 04:23:32
Gerekli olan ufak tefek ihtiyaçları karşılamak.
"Al bu parayı, biraz eksik gediğinizi kapatırsınız."
"Sen arabayı kontrol et, eksik gedik varsa kapatırız."
Gedik açılmak
Gedik açılmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-25 04:20:13
Giderilmesi çok güç bir eksiklik veya açık ortaya çıkmak.
"Bu harcamalardan dolayı, bütçemizde gedik açılmasın."
Gedik kapmak
Gedik kapmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-25 04:26:46
Bir gelir kaynağı ele geçirmek.
"Gedik kapmak için görüşmeler yapıyor."
"Bu zamanda ucuza gedik kapmak zor."
Gedik açmak
Gedik açmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-30 06:30:29
Düşman mevzilerindeki zayıf bir noktadan giriş yeri açmak.
"Yıkılmaz denilen kaleler, surda bir gedik açmaya bakar."
"Gedik açmak için bir grup gece harekete geçecek."
Taşı gediğine koymak
Taşı gediğine koymak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-26 02:24:30
Zekice bir hareketle gerekli bir sözü tam zamanında ve yerinde söylemek.
"Taşı gediğine koyunca karşısındaki susmak zorunda kaldı."
"Ünlü gazeteci taşı gediğine koydu."
"Bravo sana kız, taşı tam da gediğine koydun."
