Düşman düşmana gazel okumaz
Düşman düşmana gazel okumaz deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-08 01:22:06
Düşmandan ancak kötülük beklenir.
"Sana gül vermelerini mi bekliyordun? Düşman düşmana gazel okumaz."
"Düşman düşmana gazel okumaz, aklını başına topla."
Gazel tutturmak
Gazel tutturmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-25 00:44:57
Yüksek sesle şarkı veya türkü söylemek.
"Odasında gazel tutturmuş, barım barım bağırıyor."
"Tüm sınıf gazel tutturmuş, coşku içinde eğleniyordu."
Gazel okumak
Gazel okumak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-25 00:48:58
1. Gazel söylemek.
"Gazel okumayı hiç sevmemişimdir."
"Sağırlar çarşısında gazel okuma, körler çarşısında ayna satma. Mevlana"
2. Kandırmak ve oyalamak için boş sözler söylemek.
"Boşuna gazel okuma, bu saatten sonra kandıramazsın beni."
"Para vermeyeceksen açıkça söyle, bana gazel okuma."
Gazel: 1. Divan edebiyatında beş ile on beş beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik konularda yazılan nazım biçimi.
2. Klasik Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sazlardan birinin eşliğinde söylenen, söyleyenin ses gücünü göstermesine de olanak veren müzik eseri. (TDK)
Avcı elinden kurtulmuş gazele dönmek
Avcı elinden kurtulmuş gazele dönmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-13 22:45:13
Perişan ve çaresiz durumda olmak.
"Avcı elinden kurtulmuş gazele dönmüşsün."
"Yakında ikisi de avcı elinden kurtulmuş gazele döner."
Hariçten gazel okumak
Hariçten gazel okumak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-01 04:26:16
1. İyice bilmediği bir konu üzerinde düşünce ve görüş ileri sürmek.
"Hariçten gazel okuyunca herkesi sinirlendirdi."
2. Yersiz olarak bir konuşmaya katılmak.
"Sen kendi işine bak, hariçten gazel okuma."
Hariçten gazel atmak
Hariçten gazel atmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-01 04:26:05
1. İyice bilmediği bir konu üzerinde düşünce ve görüş ileri sürmek.
"Hariçten gazel atınca herkesi sinirlendirdi."
2. Yersiz olarak bir konuşmaya katılmak.
"Sen kendi işine bak, hariçten gazel atma."