fark ile ilgili deyimler

Farkına varılmak
Farkına varılmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-03-26 17:23:17

Anlaşılmak, sezilmek, fark edilmek.
"Bu oyuncunun yeteneklerinin farkına varılması gerek."
"Bugüne kadar bu arazilerin verimliliğinin farkına varılmamış olması ilginç."

Farklı olmak
Farklı olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-03-26 17:17:25

Özellikleri bakımından kıyaslandığı şeylere göre farkı bulunmak, değişiklik göstermek.
"Bu ayakkabılar farklı olduğu için çok seviyorum."
"Her iki gazetenin de yalan haber konusunda farklı olmadığını düşünüyorum."

Fark olunmak
Fark olunmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-21 20:27:20

1. Seçilip ayırt edilmek.
"Renklerinde fark olduğu için karıştırmıyorum."

2. Anlaşılmak.
"Seslerinde fark olduğundan karıştırmıyorum."

3. Sezilmek.
"Bana karşı davranışında fark oluyor."

Farkında olmak
Farkında olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05

1. Bir şeyin varlığını anlamak, sezmek.
"Konunun önemli noktaları bunlar, herkes farkında olsun."

2. Birinin ne yaptığını görmek.
"Farkında olmadan her şeyini alıp gitmiş."

Fark yapmak
Fark yapmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-21 20:34:02

Üstünlük sağlamak.
"İlk maçta fark yapmışlardı."

Farkına varmak
Farkına varmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05

1. Gözüne çarpmak, orada bulunduğunu anlamak, fark etmek.
"O kalabalıkta senin farkına varacaklarını sanmıyorum."

2. İki şey arasındaki farkı anlamak.
En çok o arkadaşımı sevdiğimin farkına vardım.

Fark etmek
Fark etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-21 20:18:07

1. Anlamak, sezmek.
"Öykü kitaplarını daha çok sevdiğini fark ettim."
"Babasıyla aralarında bir problem olduğunu fark ettim."

2. Bir şey, eskisinden farklı duruma gelmek, değişmek, başkalaşmak.
"Gübre verdikten sonra bu çiçekler çok fark etti."
"Özel ders alınca, çocuk çok fark etti."

3. Ayırt etmek.
"Bulduğu kalemin kendisinin olmadığı fark etti."
"Yarışmacı, karısının ellerini fark edemedi."

4. Görmek, seçmek.
"Çok dalgın televizyon izliyordu, benim geldiğimi zor fark etti."
"Sis kalkınca, binanın çok yüksek olduğunu fark ettik."

Fark gözetmek
Fark gözetmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-21 20:22:29

Ayrı tutmak.
"Fark gözetmeksizin, salondaki herkese ikramlar yapıldı."
"Çocuklar arasında fark gözetmek gibi bir yanlışa düşüyorlar."

Fark edilmek
Fark edilmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-21 20:32:19

1. Seçilip ayırt edilmek.
"Karıştıracağını sanmıyorum, renklerinden fark ediliyor."

2. Anlaşılmak.
"Onun sesi olmadığı fark ediliyor."

3. Sezilmek.
"Sana karşı davranışı fark ediliyor."

Aralarında dağlar kadar fark olmak
Aralarında dağlar kadar fark olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-19 04:48:15

Aralarında her yönden büyük ayrılıklar bulunmak, benzer nitelikler çok az olmak.
"Bu çanta mı, aralarında dağlar kadar fark olduğunu görmüyor musun?"
"Senin dediğin telefon ile bu telefon arasında dağlar kadar fark var."

Farkında olmamak
Farkında olmamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-03-26 17:27:25

1. Bir şeyin varlığını fark edememek, anlayamamak, sezememek.
"Sen hiçbir zaman benim üzüntümün farkında olmadın ki abla."

2. Birinin ne yaptığını görememek.
"Kimsenin farkında olmadan her şeyini alıp gitmiş."

Fark etmez
Fark etmez deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-21 20:20:05

"Önemi yok, etkisi olmaz, değişmez." anlamında kullanılan bir söz.
"Benim için fark etmez, ne olursa içerim."
"Bir saat kalsan da, üç saat kalsan da fark etmez."