Gözü fal taşı gibi açılmak
Gözü fal taşı gibi açılmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05
Hayret, şaşkınlık ve öfke gibi sebeplerle gözleri iri iri açılmış olmak.
"Beni karşısında görünce gözü fal taşı gibi açıldı."
Fal bakmak
Fal bakmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-21 19:30:12
Bakla, su, iskambil vb. ne bakarak gelecekte olacak şeyleri anlamaya çalışmak.
"Fal baktırmış, yakınında bir düşman var filan demişler."
"Süper bir fal baktırdım, çıkarsa köşeyi döndük."
Fala bakmak
Fala bakmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-21 19:32:48
Bakla, su, iskambil vb. ne bakarak gelecekte olacak şeyleri anlamaya çalışmak.
"Fala baktırmış, yakınında bir düşman var filan demişler."
"Bugün bir fala baktırdım, çıkarsa beni buralarda bulamazsınız."
Papatya falı bakmak
Papatya falı bakmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-06 23:13:43
Birinin sevgisinden emin olamamak.
"Papatya falı bakmayı bırak, çık karşısına açıkça konuş."
Papatya falı
Papatya falı deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-21 18:50:47
Niyet tutup "olacak, olmayacak" diye papatyanın yapraklarını birer birer kopararak bakılan fal.
"Papatya falına bakıyorum."
"İşimiz papatya falına kaldı."
Gözlerini fal taşı gibi açmak
Gözlerini fal taşı gibi açmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-01-23 18:51:22
Şaşkınlıkla, hayretle bakmak.
"Bizi karşısında görünce, gözlerini fal taşı gibi açıp baktı kaldı."
"Gözlerini fal taşı gibi açmış, telefonundan mesaj okuyordu."
Gözleri fal taşı gibi açılmak
Gözleri fal taşı gibi açılmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-01-23 18:57:13
Hayret, şaşkınlık ve öfke gibi sebeplerle gözleri iri iri açılmış olmak.
"Beni karşısında görünce gözleri fal taşı gibi açıldı."
"Markette fiyatları görenlerin gözleri fal taşı gibi açılıyor."
Fal açmak
Fal açmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-21 19:29:37
Bakla, su, iskambil vb. ne bakarak gelecekte olacak şeyleri anlamaya çalışmak.
"Fal açtırmış, yakınında bir düşman var filan demişler."
"Süper bir fal açtırdım, çıkarsa köşeyi döndük."