Etrafı süzmek
Etrafı süzmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2019-03-13 04:49:07
Gözleriyle dikkatlice bakıp çevreyi incelemek.
"Biz yanından giderken de etrafı süzmeye devam ediyordu."
"Etrafı süzmeyi bırak da işimize bakalım."
"Sen bekle ben etrafı süzüp geleceğim."
Etrafını almak
Etrafını almak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2022-10-04 20:20:40
Birinin veya bir şeyin çevresinde toplanmak, ortaya almak, kuşatmak.
"Öğretmenin etrafını aldık."
"Polis olay yerinin etrafını aldı."
"Mahalledekiler adamın etrafını almış hesap soruyordu."
"Öğrenciler müdürün etrafını almış izin istiyor."
"Köpekler zavallı kedinin etrafını almış bekliyordu."
"Düşman askerleri kasabanın etrafını almış, hücum emri bekliyordu."
"Koyunların etrafını alın da kaçmasınlar."
"Futbolcular hakemin etrafını almış bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar."
Etrafı boş bulmak
Etrafı boş bulmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 21:49:30
Kendisini engelleyecek kimse olmamak.
"Hırsızlar etrafı boş bulunca, iyice azıttılar."
"Etrafı boş bulmuş, yaşlı kadına saldırıyor."
Etrafını sarmak
Etrafını sarmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-13 06:06:29
Birinin veya bir şeyin çevresinde toplanmak, ortaya almak, kuşatmak.
"Öğretmenin etrafını sardık."
"Polis olay yerinin etrafını sardı."
Etrafında dört dönmek
Etrafında dört dönmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 19:17:47
1. İstediğini elde etmek amacıyla bir kimsenin, bir şeyin yanından ayrılmamak, ona aşırı ilgi göstermek, onu memnun etmeye çalışmak.
"Çocuklar Nasreddin Hoca`nın etrafında dört dönmeye başladılar."
"Etrafında dört dönüp her istediğini yerine getiriyordu."
2. Korumak amacıyla bir kimsenin yanından ayrılmamak.
"Ailenin ilk çocuklarıydı ne de olsa, etrafında dört dönüyorlardı."
Etrafında pervane olmak
Etrafında pervane olmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 19:19:49
1. İstediğini elde etmek amacıyla bir kimsenin, bir şeyin yanından ayrılmamak, ona aşırı ilgi göstermek, onu memnun etmeye çalışmak.
"Çocuklar Nasreddin Hoca'nın etrafında pervane olmaya başladılar."
"Etrafında pervane olup her istediğini yerine getiriyordu."
2. Korumak amacıyla bir kimsenin yanından ayrılmamak.
"Ailenin ilk çocuklarıydı ne de olsa, etrafında pervane oluyorlardı."