dal ile ilgili deyimler

Dal gibi
Dal gibi deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-27 20:23:43

İnce uzun yapılı.
"Gelinim dal gibi maşallah."
"Senin çocuk dal gibi olmuş maşallah."

Dal sürmek
Dal sürmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-07-02 13:03:10

Yayılmak, kaplamak.
"Otlar bahçeye dal sürmeye başladı."

Tutunacak dalı olmamak
Tutunacak dalı olmamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05

Güveneceği, dayanacağı kimse bulunmamak.
"Küçüktüm, tutunacak dalım yoktu, tek başımaydım."
"Tutunacak dalı yoktu, kendini çok yalnız hissediyordu."

Gözünü daldan budaktan esirgememek
Gözünü daldan budaktan esirgememek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-29 04:32:35

Tehlikeli işlere girişmekten çekinmemek.
"Sen ki gençliğinde gözünü daldan budaktan esirgemezdin, ne oldu sana böyle?"
"Gözünü daldan budaktan esirgemez, zor işlerin üstesinden gelirdi."

Ocağına incir dalı dikmek
Ocağına incir dalı dikmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-22 00:53:18

Birinin evini barkını dağıtmak, düzenini altüst etmek, yuvasını yıkıp toparlanamaz hâle getirmek.
"Bende senin ocağına incir dalı dikmezsem dedi, ama dediğine pişman oldu."
"İki yıldır paramı alamıyorum, ocağıma incir dalı dikti şerefsiz."

Dalına binmek
Dalına binmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-24 16:35:37

Bir kimseye bir iş yaptırmak için asılmak, musallat olmak, sıkıştırmak.
"Git amcanın dalına bin, işini halletsin."
"İşe girmek için birilerinin dalına binmek zorundasın."

Dal budak salmak
Dal budak salmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-14 04:42:05

1. Bir konu veya işin karmaşık biçimde yayılıp genişlemesi.
"Bu kızın işi daha fazla dal budak salmadan hemen halledilmeli."

2. Soy ya da dostluk yönünden genişleyip yayılmak.
"Hasan abiler maşallah mahallede iyi dal budak saldılar."

Tutunacak bir dalı olmamak
Tutunacak bir dalı olmamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-27 21:49:44

Güveneceği, dayanacağı kimse bulunmamak.
"Küçüktüm, tutunacak bir dalım yoktu, tek başımaydım."
"Tutunacak bir dalı yoktu, kendini çok yalnız hissediyordu."
"Tutunacak bir dalı olmadığı için biden yardım istedi."

Güvendiği dal elinde kalmak
Güvendiği dal elinde kalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-30 05:53:11

1. Güvendiği kimselerden yardım alamamak, güvendiği bir şeyin işe yaramadığı anlaşılmak.
"Çok umutlusun, inşallah güvendiğin dal elinde kalmaz."
"Güvendiğim dal elinde kaldı, bu otomobil beni yolda bıraktı."

2. Güveni sarsılmak.
"Güvendiğim dal elinde kaldı, ona bir daha iş vermem."

Bir dala kondurmamak
Bir dala kondurmamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-07-22 14:54:44

Bir işten bir işe, bir fikirden bir fikre geçivermek.
"Kaç yaşına geldin, işlerini bir dala kondurmadın."

Daldan dala atlamak
Daldan dala atlamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-28 16:39:59

1. Sık sık konu, düşünce ya da fikir değiştirmek.
"Sıkıştıkça daldan dala atlamaya çalışıyorsun."

2. Sık sık iş değiştirmek.
""Daldan dala atlamayı bırak da adam gibi bir işe gir.""

3. Sık sık sevgili değiştirmek.
"Daldan dala atlamayı bırak da evlenip yuva kur."

Dalları basmak
Dalları basmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-28 17:08:19

Ağaçta dalları eğecek kadar çok meyve olmak.
"Bir görsen bahçede dalları kiraz basmış."
"Her yıl dalları erik basardı, bu yıl çok yok."