dağıtmak ile ilgili deyimler

Ağzını burnunu dağıtmak
Ağzını burnunu dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-11-20 14:30:50

Aşırı bir biçimde döverek perişan duruma getirmek.
"Hırsızı iş yerinde yakalayınca, ağzını burnunu dağıtmışlar."
"Parasını aldıkları yetmezmiş gibi, ağzını burnunu da dağıtmışlar."
"Ağzını burnunu dağıtırım diye beni tehdit ediyor."

Kafa dağıtmak
Kafa dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-11 23:35:38

Sıkıntıyı gidermek, üzüntüyü yok etmeye çalışmak.
"Sahile kafa dağıtmak için inmiş olmalı."
"Arkadaşlarla buluşup biraz kafa dağıttık."
"Kafa dağıtmak için bu gece sinemaya gideceğiz."
"Bazen kafa dağıtmaya bu parkta geliriz."

Adalet dağıtmak
Adalet dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-16 02:26:59

Kanunların saydığı hakları sahiplerine vermek.
"Bu adalet sarayları adalet dağıtmak için kuruldu."
"Hakim adalet dağıtmak için kürsüde yerini aldı."

Bir şey zihnini dağıtmak
Bir şey zihnini dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-04 23:18:43

Gerektiği gibi düşünmesini engellemek. Dikkati kaybolmak.
"Burada ders çalışıyorum, televizyon zihnimi dağıtıyor."
"Burada kitap okuyorum, ama yan taraftaki inşaat zihnimi dağıtıyor."

Uyku dağıtmak
Uyku dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-02-21 07:01:32

Uyumasına engel olmak.
"Uykumu dağıtmak için bahçede birkaç tur attım."

Çenesini dağıtmak
Çenesini dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-22 19:04:46

İyice dövmek.
"Bizim oğlanın çenesini dağıtmışlar."

Sultanahmet'te dilenip, Ayasofya'da dağıtmak
Sultanahmet'te dilenip, Ayasofya'da dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-01 04:06:47

Muhtaç ve başkalarının yardımı olmadan geçinemediği halde yalnız gösteriş için elindekileri başkalarına vermek.
"Sultanahmet'te dilenip, Ayasofya'da dağıtmaya bayılır."
"Zeki Abi, Sultanahmet'te dilenip, Ayasofya'da dağıtmaya devam ediyor."

Mavi boncuk dağıtmak
Mavi boncuk dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-16 07:23:19

Birden fazla kişiye sevgi göstermek ve söz konusu kişileri, bu sevginin yalnız kendisine verildiğine inandırmak.
"Onun da mavi boncuk dağıtmadığı kimse kalmamış."

Beynini dağıtmak
Beynini dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-05-23 18:07:09

Öldürmek.
"Beynini dağıtmadıklarına dua et."
"Böyle canilerin beynini dağıtmak lazım."
"Ağzından çıkanı kulağın duysun, beynini dağıtırım senin!"

Ulufe dağıtmak
Ulufe dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-10-30 15:21:55

1. Osmanlılarda askerî ve sivil kuruluşlardaki görevlilere üç ayda bir verilen ücreti dağıtmak.
"Ulufe dağıtmakla görevli memurlar da vardı."

2. Yerli yersiz bol keseden para harcamak.
"Ulufe dağıtıyorsun ama sonra o paralara muhtaç kalma."

Kendini dağıtmak
Kendini dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-10 17:30:28

1. Farklı işlerle aynı anda uğraşmaktan kötü durumda olmak.
"Kadın üç gündür misafir ağırlamaktan kendini dağıttı."

2. Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek.
"Bu gece yine kendini dağıtmışsın."

Efkâr dağıtmak
Efkâr dağıtmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2022-09-27 19:25:58

Sıkıntıyı gidermek, üzüntüyü yok etmeye çalışmak.

"Sahile efkâr dağıtmak için inmiş olmalı."
"Arkadaşlarla buluşup efkâr dağıttık."
"Efkâr dağıtmak isterken başımıza iş aldık."
"Gel başbaşa biraz efkâr dağıtalım."

Efkâr: Tasa, kaygı.