Askıya almamak
Askıya almamak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-12-14 04:06:18
Geciktirmeden, ertelemeden bir işi zamanında yapmak.
"Usta, benim işi bir gün bile askıya almamanı istiyorum."
"Ödemeleri bu ay askıya askıya almamalıyız."
Askıda bırakmak
Askıda bırakmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-19 18:24:24
Sonuca vardırmamak.
"Ödemeler eksik olunca iki işi askıda bıraktık."
Askıya çıkarmak
Askıya çıkarmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-19 18:27:34
Evlenecek kimselerin nikâhtan önceki durumlarını gösterir belgelerin, belirli bir süre için ilgili dairede görünür bir yere asılması, ilân edilmesi.
"Bizim çocuklar da askıya çıkarılmış."
Askıya çıkmak
Askıya çıkmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-19 18:29:16
1. İpek böceği koza sarmak üzere dallara çıkmak.
"Tüm böcekler askıya çıkmaya başladı."
2. Evlenecek kimselerin durumu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan edilmek.
"Sizin çocuklar da askıya çıkmış."
Askıda kalmak
Askıda kalmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2017-10-28 07:29:25
Bir engel çıkması dolayısıyla bir işin sonuca varamaması, yapılamayıp öylece kalması.
"Senin gelmemen yüzünden bütün işler askıda kaldı."
Askıya almak
Askıya almak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-19 18:26:47
1. Geciktirmek, belirsiz olarak ertelemek, bir işi zamanında yapmayıp savsaklamak.
"Söyle ona, o adamların tayin işlerini askıya alsın."
2. Altı boşalmış yapıyı dikmelerle tutturarak yıkılmaktan kurtarmak.
"Onarım için evin bir kısmını askıya aldılar."
3. Oturmuş veya batmış bir gemiyi yüzdürmek için başka teknelere asarak kaldırmak.
"Bugün iki gemiyi daha askıya aldık."
