Eğitim Sitesi

Yaşlılığa Dair Şiiri

Yaşlılığa Dair Şiiri | Nuray ZARALI

Yaşlılığa Dair

Doğan herkes
Çocuk,genç,orta yaşlı
Daha sonra da
Yaşlı olmak zorundadır.
Çocukluğumuzu anlamadan,
Gençliğimizi bilmeden,
Yaşlılığımızı yapamadan yaşarız.
Hepsinin eksiği varmış gibi gelse de
Ayrı olmalı hepsinin,
Çocukluğun,gençliğin,
Hatta yaşlılığın.
Yaşlanmamak elimizde değil,
Geriye dönmek imkansız.
O halde? ?
Her yaşın hakkını vermeli
Gerektiği gibi yaşamalıyız.
Yaşlanman yaşlı olmaktansa,
Yaşlanınca bile genç kalmasını bilmeliyiz!

Nuray ZARALI

add

tag Yaşlılığa Dair Şiiri Nuray ZARALI Şiirleri çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri

Yaşlılığa Dair Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Yaşlılığa Dair Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Yaşlılık - Gençlik Konulu Şiirler

Geçip Giden Günlere (80'ler 90'lar)

Kundaktaki bebeğin, tahtadan beşiğiydi
Köyün en inatçısı, evin boz eşeğiydi
Huzurlu uyku yeri, yün yorgan döşeğiydi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Çalan kavalın sesi, ne hoş tatlı müzikti
İnsanlar merhametli, sabırlı ve nazikti
Sigortalı iş varsa, altından bilezikti
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Susmak küçüğe düşer, söz büyüğün hakkıydı
Gelinler çok konuşmaz, kaynana hep haklıydı
Uçurtmanın ipinde, hayallerimiz saklıydı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

En ufak dedikodu, mahalleye sızardı
Büyükler küçüklere, haklı yere kızardı
Gökyüzü duman kokar, sokakları tozardı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Mahallede bir olay, tüm herkesi bağlardı
Birisi vefat etse, tüm mahalle ağlardı
Somuna salça sürüp, bazlamayı yağlardı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Hiperaktif değildi, çocuk yaramaz şer’di
Tek göz tüplü ocakta, yemeğimiz pişerdi
Komşuda pişen yemek, komşuya da düşerdi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Akşamları çay keyfi, seyrimiz Bizimkiler’di
Kömürlük depomuzdu, kışlık bizim kilerdi
Herkes neşe doluydu, yüzleri hep gülerdi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Yıkanıp da başlardık, haftaya hep pazardan
Ne dersler çıkarırdık, atılan her azardan
Mavi boncuk korurdu, kötü gözlü nazardan
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Televizyon renksizdi, çanakları antendi
Evlilikler hakiki, sevgileri kalptendi
Kredi haramdandı, harcadığımız ceptendi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kar yağmur gecikmezdi, mevsiminde yağardı
Sabah akşam ahırda, inekleri sağardı
Küçücük evlerimize, tüm sülale sığardı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kadınları hanımdı, adamları da beydi
Mahalle arasında, çocukları bebeydi
Evcilik, saklambaçtı, oyunlar kör ebeydi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Evler gecekonduydu, duvar yığma betondu
Büyükler bereketti, nine dede tontondu
Telefonlar kulübede, büyük küçük jetondu
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Komşu komşusunun, külünü de kürürdü
Küçükler büyüklerin, hep ardından yürürdü
Büyük küçük birbirini, sayarak hoş görürdü
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kapılar hep açıktı, komşunun da eviydi
Önlüklerimiz tek renk, siyah ya da maviydi
Dostluklar ebediydi, arkadaşlıklar kaviydi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kızların çeyizinde, süslü püslü nakışı
Uzundu gecelerimiz, soğuktu kara kışı
Korkutmaya yeterdi, büyüklerin bakışı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kaplarımız topraktan, güğümlerimiz kalaydı
Oyunlarımız türkülü, düğünlerimiz halaydı
Cebimiz delik ama hayatımız kolaydı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Bulgur pilavı cacık, soframızda azıktı
Alın teri emeği, helal lokma rızıktı
Karıncaya basılmaz, hem günah hem yazıktı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Pazar alışverişi, erzak dolu torbayı
Kaşıklar ortaklaşa, batırılan çorbayı
Kışın vazgeçilmezi, o sıcacık sobayı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kap kacak tenceremiz, hepsi aynı raftaydı
Küskünlükler kısaydı, sadece söz laftaydı
Evlerimiz ahşaptı, pencereler tahtaydı
Bayram gecelerinde, gözümüz sabahtaydı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Ramazan YILDIZ

Yaşamdaki Basamaklar

Bebek:
Daha çok küçüğüm sütümü verin,
Oynamak isterim, bebek getirin.
Hastayım, derdimi diyemem öyle,
Doktorlara hemen beni götürün.

Çocuk:
Ben bebek değilim yalnız oynarım,
Bardağı, çatalı kendim tutarım.
Beni küçük sanma yaşım yedidir.
Hele çantam gelsin derse koşarım.

Genç:
Yerde savururum gökte yerim ben,
Bu konuda yoktur hiçbir kederim.
Baba kesesinden hepten giderim,
Olsaydı yanımda bir de sevgilim...
Yaşlıya saygı mı, duymadım onu,
Ben kendim bulurum kendi yolumu.
Kim bana verdi ki, ben de vereyim,
Uzatmam elimi, vermem kolunu.

İhtiyar:
Ben de gençliğimde böyle diyordum,
Yerde kazanarak, gökte yiyordum.
Vücudum yaşlandı, olmuyor artık,
Genç kuşaktan, anlayış bekliyorum.
Ben geldim sonuma, onlar da yolda,
Her şey boşa imiş, yalan dünyada.
Sen de hesap eyle yanlışlar yapma!
Bir gün yaşlanırsın, dönersin bana.

İbrahim ŞİMŞEK

Aşk

Aşık oldum birden bire
Sanki içime girdi pire
Kalbim çok kaşındı
Aşk bacayı sardı

Saat oldu 19
Biz hala yokuz
Parazitlerin ikisi kaçtı
Kaldı geriye dokuz


Anla artık yay kaşlım
Boğa burcu olduğunu öğrenince kaçtım
Seni sevdiğim için
Bunların hepsine katlandım

ayse böcekyiyen

Yaşlanınca

YAŞLANINCA
Ağrı vurur dizlere,
Çizgi dolar yüzlere,
Perde iner gözlere,
Yaşlanınca görürsün.

Bakar sisli görürsün,
Dinlenerek yürürsün,
Küle dönmüş kömürsün,
Yaşlanınca görürsün.

Kulak sesi duyamaz,
Kollar yumruk vuramaz,
Ciğer nefes alamaz,
Yaşlanırsan görürsün.

Dişlerin hep dökülür,
Kalanları sökülür,
Belin öne bükülür,
Yaşlanınca görürsün.

Ünal GÜNEŞDOĞDU

net Ünal GÜNEŞDOĞDU

Yaşlılık - Gençlik Konulu Şiirler, Yaşlılığa Dair Şiiri