Türbedeki Kaplumbağa Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Türbedeki Kaplumbağa
Terk edilmiş bir mezar şehrin ilerisinde,
Caddenin kenarında en gizli bir yerinde…
Belki sahipsiz mezar belki eski bir yatır,
Belki de boş bir türbe bahçesi kapalıdır…
Kalın eski demirler sanırım açılmamış,
İçeri girilmemiş ayak da basılmamış…
Dağıtılmamış gibi tarihi değerleri,
Alınıp kırılmamış duvar döşemeleri…
Demirler çakılmamış levhalar konulmamış,
Çıkar sağlamak için halka da açılmamış…
Adi yeşil boyalar sürülmemiş şekilde,
Az bir şey de kalmışsa orijinal biçimde…
Dedim, bu şahıs için hem dua okuyalım,
Hem araştıralım hem de fikir kazanalım…
Tanınmamış bir kişi gizletmem gerekecek,
Kul girmesin diye mahvedilmemesi gerek…
Ansam bir ekip gelir fark edilir çok şeyler,
Bir tarih yok edilir bırakılmaz değerler…
Çünkü Yasin okurken kaplumbağası vardı,
Buruk bir sevinç ile kaplumbağa canlıydı…
Zamanında girmiş etrafı orman iken,
Demir perdeden sığıp geçebilecek iken…
Rahat ettiğinden mi çıkmayı düşünmemiş,
Yaşam sevinciyle doymuş ve de beslenmiş…
Derken, yollar yapılmış tüm ağaçlar kesilmiş,
Binalarım yükselmiş canlarım tüketilmiş…
Merak edilmeyince mezar, kenarda kalmış,
İnsan eli değmemiş çıkarlar sağlanmamış…
Kaplumbağamız ise pek de fark edilmemiş,
Kabir çerçevesinde bir sıkıntı çekmemiş…
Tümsekler çok olunca derin derin çukurlu,
Salon kadar bir bölge aynı anda yokuşlu…
Düz bir zemin değil ağaç bile yetişmiş,
Üstelik de bakımsız dedik ya girilmemiş…
İçi temizlenmemiş yabani bitkilerden,
Sahipsiz olduğundan izin vermediğinden…
Bunlar tahminlerim samimi görüşlerimiz,
Ne olur kınamayın içten fikirlerimiz…
Herhalde kaplumbağam o zamanlar yavruymuş,
Şimdi yüz yaşından fazla tam bir erişkin olmuş…
Ancak iştahsız, solgun biraz da vitaminsiz,
Üç beş tür ot yemekten kalmış mı çelimsiz?
Hemen manav aradım hem de ilerilerde,
Bir benzinlik yanında dinlenme tesisinde…
Üç beş sebze ve meyveyle olgun kavun aldım,
Hayvan seçsin ve yesin dedim ve uyguladım…
Çöplük olur diyerek yaptıklarım gizlidir,
Üç beş kul sebze atar diğerleri de zehir…
Şahsımın düşüncesi hayvancağız doyacak,
Sebzeler yetişecek hayvan sıkılmayacak…
Duvarın iç kenarı en görünmez köşesi,
Toprağıyla ekmişiz salatalık fidesi…
Dışarıdan uzanıp duvarların dibine,
Üç beş çeşit ekmiştik bahçenin zeminine…
Soğan kavun benzeri tohum serpiştirildi,
En gizli şekillerde fide yetiştirildi…
Üç beş kere uğradım hem dua hem vicdan,
Meczup zannetmiştir üç beş uzağımdan bakan…
Demiştir garip biri menfaat ummakta,
Belki soyma gereği içini yoklamakta…
Hayvan beslensin diye uğraşılar verdik,
Sonraki günler için tabiat geliştirdik…
Oysa öyle değildir düşüncemiz iyilik,
Lafım ihbar değildir biraz olsun dertleştik…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Türbedeki Kaplumbağa eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Türbedeki Kaplumbağa Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Türbedeki Kaplumbağa Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Dini Şiirler
Biz, İslâm'ı Yaşarız
Yeni araba almış evini de döşemiş,
Yine de huzursuzmuş sıkıntısı depreşmiş...
Bir yandan da şahsıma üç beş laf gönderiyor,
Çöplükte yaşıyormuşuz, diyor, mutlu oluyor...
Diyor, hâlâ gülüyor evi arabası yok,
Sokak kedileriyle umudu, neşesi çok...
Diyor, adam hep hasta şu hastalıklarından,
Bel, boyun, fıtıklı, kalp, astım ve tansiyondan...
Elinde parası yok hâlâ neşe içinde,
Artık dayanamadık kalmasın içimizde...
Dedik, biz Hakk'ı yaşarız biz, İslâm'ı yaşarız,
ALLÂH(c.c.)'ın izni ile Rab'bimin yolundayız...
Dediler, hani namaz kıldığını görmedik,
Dedim, biz kılmaktayız yapmadık göstermelik...
Hem dinimiz yalnızca namaz kılmak değildir,
Her birini yaşarız huzurda gereklidir...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Hac Ve Kabe
Gönlümün Nuru Kâbe'm
Hz. İbrahim'den beri kutsal
Herkes ona hayran
Ben ona gönülden tutsak.
Yüz sürmek isterdim örtüsüne
Koklamak isterdim,
İlahi esintileri tütsü niyetine
Aklıma geldikçe günahlarım,
Hıçkıra hıçkıra ağlamak isterdim
Doyasıya sarılmak Kâbe'me
Af dilenmek Yüce Allah'ıma
Kilit diye assalar kapısına
Köle diye koysalar,
Bundan böyle;
En özgür insan ben olurdum, kesinlikle...
ALİ RIZA CEBECİ
ALİ RIZA CEBECİ (ARC XY16)
Deniz Feneri: Peygamberler
Deniz Feneri
Gece ıssız denizde kalmış bir gemi
Bir fırtına kopmuş çarşaf çarşaf denizde
Aman kurtaran yok mu haykırışları içinde
Bir kahramandır deniz feneri
Yol gösterir karanlıklar içinde
Sahile ulaştırır bizleri
O deniz feneri kahramanlar
Peygamberler ışık olur bizlere
Dünya dehlizinde rehberdir onlar
Kötülüklerin karşısında
İyiliklerin yanında
Bir deniz feneri gibidir onlar
ALİ RIZA CEBECİ
ALİ RIZA CEBECİ (ARC XY16)
Ne Yapardım Bilmem ?
Dünyada başıboş dolaşan
Avare bir serseri olurdum
Helali haramı bilmez,
Gerçekleri görmezdim
Kuran ve ilahi hakikatler olmasa
Ne yapardım bilmem?
Kötülüklerle sarmaş dolaş,
Ahiret yurdundan uzak
Dünya ehli bir sarhoş olurdum
Hakikatler vahiyle inmemiş olsa
Doğruluk örneği peygamberler olmasa
Ne yapardım bilmem?
Ne yapardım bilmem?
Bir vakit namazı kaçırsam
Bir gün Kuran'dan uzaklaşsam
Peygamberimi düşünmesem
Allah'ı tefekkür etmesem
Ne yapardım bilmem ?
ALİ RIZA CEBECİ
ALİ RIZA CEBECİ (ARC XY16)