O Ğ L U M Şiiri | MUSTAFA UZELLİ
O Ğ L U M
Benim bir oğlum var
Bahtiyar mı bahtiyar.
Karyolasında yatıyor
Boncuk boncuk bakıyor.
Hem tertemiz, hem de ak
İnanmazsan gel de bak.
Ne söylesen biliyor
Tatlı sese gülüyor.
Acıktıkça mama yer
Susadıkça su içer.
Günler çarçabuk geçer
Benim oğlum büyür gider.
Mustafa UZELLİ
oğlum şiiri çocuk şiirleri çocukluk konulu şiirler Mustafa Uzelli eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler
O Ğ L U M Şiiri Hakkında Yorum Yazın
O Ğ L U M Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Çocuk - Çocukluk Konulu Şiirler
Çocuk-1
Baharımda yazımda
Güle benzersin çocuk
Dert ortağım sazımda
Tele benzersin çocuk
Derelerde ki coşan
Sele benzersin çocuk
Gül kokusu getiren
Yele benzersin çocuk
Yar yüzüne serpilen
Çile benzersin çocuk
Mısır'a hayat veren
Nil'e benzersin çocuk
Nasıl anlatayım ki
Neye benzersin çocuk
Anlatması imkânsız
Şeye benzersin çocuk
Halil MANUŞ
Halil MANUŞ
Kağıttan Mermiler
toprak yolların tozunda öğrendik yürümeyi
dizimiz yara, elimiz bere içindeyken
hiç oyuncak küreklerimiz olmadı bizim
ha babam tırnak sallardık derecik kumlarına
naylon pabuçlarımız sevkıyat kamyonlarımızdı
üç adım öteye vızır vızır işleyen.
boyumuzun yettiği çatılardan aşırdığımız
kiremitlerden inşa ederdik "tombik" kulelerini
mahallenin en büyük tümseğini "kale"den sayardık
"kale benim"der zaptederdik tepedekilerin "kale"lerini
"kızdı kızdı"larımız vardı saklı kemerlerin şaklayan sesiyle
silahlarımız tahtadandı, ölmemek için "kıpırdama"yeterdi.
makaradan "okatan"lar, lastikten sapanlarımız vardı
birde üfleme borularımız...
mermileri kağıttandı.
marifetti eline batırmadan soymak "şeker dikeni"ni
bedavadan şeker bulmuşcasına sevinirdik
gün boyu kolay kolay girmezdik evlere
körpe sarmaşık yapraklarıyla bastırırdık açlığımızı
çağlasını talanla tükettiğimiz zerdali ağacının
gövdesinden sızan "bal"a üşüşürdük
aç bebelerin memeye saldırması gibi.
sundurmalardan yürüttüğümüz naylon terlikler
ya yüz gram kırık leblebi ederdi
yahut elli gram keçiboynuzu
parası olanlar beş miskete
bazen bir elmalı şeker ısmarlardı
bazen de tornavida ucunda şeker macunu.
hiç eskimezdi katmerli naylon toplarımız
"yakan top" "tek vuruş", "tek kale"
ve tek top ile oynanırdı bütün bu oyunlarımız
"aşık" atardık, malzemesi koyun dizinin eklem yerinden
"ilik" oynardık gazoz kapaklarıyla
gazoz kapaklarının bir değeri vardı o zaman
yani paramız yoktu ama oyun çoktu bizde
"kuyu kazmaca", "uzun eşek" filan
bir çocuk dünyamız vardı ki bizim
biz küçücüktük, o dünya kocaman.
Hürdemi Nevzat Bayramoğlu
Hürriyet Demir
Dünya Çocuk Günü 5
Ekim aylarımızda ilk pazartesi günü,
Hassas kalplerimizde Dünya Çocuk Günü…
Onlar, çocuklarımız onlar yarınlarımız,
Hakikatlerimizden, değerli varlığımız…
Çocuklar, örneğimiz onlar aynalarımız,
Onurlandıranlarımız can kaynaklarımız…
Doğruluk anlatırsak doğruya ulaşırız,
Anlatamıyor isek yakın olur mahvımız…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Oyunsuz Nasıl Büyürüm
Ben küçük bir çocuğum,
Elimde çubuğum,
Sırtımda gocuğum,
Oyunlarla büyürüm...
Oyun benim hakkım,
bırakın oynayayım,
Bitince ev ödevim,
Birazcık oynayayım.
Ağacı toprağı severim,
Hayvanları severim,
Hele onlarla oynamayı,
Daha çok severim.
Ben küçük bir çocuğum,
Elimde çubuğum,
Sırtımda gocuğum,
Oyunlarla büyürüm...
Tuğba UÇAR <3