Eğitim Sitesi

Karınca Şiiri

Karınca Şiiri | Bülent ÖZCAN

Karınca

Bir buğday tanesine
Dört elle sarılıyor.
Uyuşuk tembellere
Bakıp da darılıyor.

İbret alın çocuklar
Çalışkan karıncadan.
Uyuşuk tembellerden
Var mı hiç adam olan?

Bülent ÖZCAN

add

tag çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri

Karınca Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Karınca Şiiri Hakkındaki Yorumlar

almila öz ayneen öyle sana katılıyorum 2015-03-01

kübra çok tşkrler çok güzel bravoooooooooooo 2013-01-09

elif zehra çelik çok güzel bir şiir olmuş ödevime yardımcı oldu sana teşekkür ederim öğretmen inşallah beğenir eminim 2012-12-29

alican bence müthiş :) 2011-11-23

buket sana katılıyorum çağla 2011-11-17

yagmur belki bir gün olur
gelirsin sevgili
ama ben yanında olamayacagım.. 2011-10-24

süper çağla çok güzel ve eğlenceli bir siir.......
2011-10-08

Yazılan son 7 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 7 yorum yazılmış.

Benzer Hayvanlarla İlgili Şiirler

Dünya Sivrisinekler Günü

Yok, oldu sanıyorduk bilinmez boyutlarda,
Çok başka yerlerde aklın almadıklarında...

Dedim, görülmez kullar sinekliği almışlar,
İleriki zamanda getirip sunacaklar...

Sinekler uçuşsa da alay eder şekilde,
Sineklik yok olmuştu evin içerisinde...

Dedim, hayırlı olsun Sivrisinekler Günü,
Onlar da can taşıyor kutlasınlar bu günü...

Derken, balkona çıktım baktım sineklik durur,
Rabbe binlerce şükür sineklik bulunmuştur...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Bin Başlı Boğa

MAĞARADAN ÇIKTI GAMBA


İlkeldi yerler gökler
Canlı cansız dağ taş
Uçan kuş uçmayan kuş
Hava su bitki toprak
İlkeldi aylar yıllar
Sevmek ölmek yaşamak
İlkeldi göz yaşları
İlkeldi gülmek ağlamak

Milattan baruttan önce
Biledi baltasını Gamba
Sürterek ön dişlerini
Çıktı mağradan dışarı
Baltasının ağzı yalap yalap
Daldı Silpius ormanına
Keserek ışığı gölgeyi
Korkuyu korkutarak


BİR BOĞAYA RASTLADI


Önde korku arkada Gamba
Tırmandılar Silpius dağına
Yüzü sararmıştı korkunun
Tutulmuştu dizleri
Önce büzüldü küçüldü korkucuk
Sonra silkini verdi birden
Bir boğa oldu kocaman
Bir boğa ki bin başlı
Gözleri çıngıl çakmak
Soluğu göğü yakıyordu

Puf dedi korku-boğa
Ağzından fışkırdı öfkesi
Çıktı göğe indi yere
Dağları ufalttı gölgesi
Çoğaldı boynuzları bin bin
Gitti öte öte korku-boğa
Geldi beri beri bin bin
Bin bin yürüdü ayakları
Gözleri baktı bin bin
Soluğu ölüm kokuyordu


PİŞİRİP YEDİ BOĞAYI


Uuu dedi uludu Gamba
Irgalandı Silpius dağı
Çoğaldı elleri ayakları
Yüreği çoğaldı bin bin
Çıktı göğe indi yere
Savrudu baltasını bin bin
Bin başlı boğa üzerine
Devrildi yere boğacık
Ormanı sularken kanı
Ağlıyordu gözleri bin bin

Sürterek odunu oduna
Yaktı ilk ateşi Gamba
Pişirip yedi korku-boğayı
Yalap yalap dilleri
Gözleri çıngıl çakmak
Yaladı ellerinin kanını
Sildi kıllı gövdesine
Sonra mağarasına girdi
Gömüldü karanlığın içine
Taş yastığa koydu başını
Uzandı taş yatağına


BOĞA DİRİLDİ DÜŞÜNDÜ


Gözlerini yumar yummaz
Daralmaya başladı mağara
Gamba şişmeye başladı
Dirildi karnında korku-boğa
Oflayıp puflayarak bin bin
Ateşin üstünden atlayarak
Deşiniyordu Gamba'nın karnında
Binlerce boynuzlarıyla

Daraldıkça daraldı mağara
Sıkıştıkça sıkıştı Gambacık
Yamyassı oldu gövdesi
İki duvar arasında
Tepiniyordu karnında boğa
Binlerce ayaklarıyla
Çıkarak göğe inerek yere
Pişirip yiyordu Gamba'yı
Binlerce dişleriyle



BAŞLADI YENİ BİR GÜNE


Yiyip bitirince Gamba'yı
Uyudu bin başlı boğa
Küçülmeye başladı korku
Büyümeye başladı mağara
Doğdu Küncülü Boğaz'dan güneş
Bitti bin yıllık gece
Çıktı Gamba'nın karnından
Bin başlı boğa
Gitti geldiği yere

Uuu dedi uyandı Gamba
Fışkırttı sevincini göklere
Biledi baltasını bin bin
Sürterek ön dişlerine
Gözleri çıngıl çakmak
Baltasının ağızı yalap yalap
Düştü korkunun peşine
Korkarak korkutarak
Başladı yeni bir güne

Ali YÜCE

Ali YÜCE

Acilen Hayvan Hakları Kanunu Çıkarılmalı 10

Hayvanlarım ki aciz hakları alınanlar,
Eşya zannedilenler ve ruhsuz sanılanlar...

Onlar şimdi yalnızlar, üstelik hepsi zelil,
Evsiz, barksız ve yurtsuz, ekseriyetle sefil...

Bahsetsem anlatamam, ifadeler yetersiz,
Merhamet gerekiyor onlar gerçek kimsesiz...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Kirpiler Gibi

Kış çok çetin geçmişti, bütün orman soğudu
Hayvanlar çok üşüdü, kimi canından oldu.

Ayılar ine girip kış uykusuna daldı
Göçmen kuşlar soluğu sıcak ülkede aldı.

Karıncalar tüm yazı erzak için geçirdi
Kış gelmeden yuvaya girerek rahat etti.

Bazısı bir şekilde acı soğuğu yendi
Birbirine yaklaşıp ısınmayı denedi.

En talihsiz olanlar kuşkusuz kirpilerdi.
Sivri dikenlerini hepsi de çok severdi.

Düşmanlarına karşı korunurdu dikenle
Vahşi hayvanlar korkar, yaklaşamazdı bile.

İlk gece birbirine sarılıp uyudular
Birbirini ısıtıp donmaktan kurtuldular.

Ama bir sorun vardı, sabahleyin gördüler
Kimisi kan kaybından uyurken can verdiler.

Hepsi de birbirine sarılarak yatmıştı
Ama uzun dikenler birbirine batmıştı.

Bu böyle olmayacak, diye karar verdiler
Ertesi gece ayrı yatmayı denediler.

Sabah olunca bu kez bazıları donmuştu
Yaşlı, çocuk ve hasta olanları ölmüştü.

Ne yapmalı diyerek düşündüler birlikte
Ya soğuktan ya kandan her gün biri ölmekte.

Bu kez aralarına biraz mesafe koydu
Gece olunca yine hepsi yatıp uyudu.

Sabah olunca haber aldılar topluluktan
Ölen var mı diyerek kan kaybı ve soğuktan.

Hepsi de sağ salimdi, Tanrı’ya şükrettiler
Kış bitinceye kadar aynı düzen yattılar.

İnsanlar da böyledir, ne çok yakın olmalı,
Ne de birbirlerine küsüp uzak durmalı.

İnsan uzak olunca sevgisini yitirir
Çok fazla yakınlaşmak tez ayrılık getirir.

Birçok anlaşmazlığın belki budur sebebi
Biraz uzak durmalı, aynı kirpiler gibi.

Yılmaz ÖRMECİ
Ankara, 29.01.2020

Yılmaz ÖRMECİ

Hayvanlarla İlgili Şiirler, Karınca Şiiri