murat babalı Bu şiiri ben ilkokul 5. sınıftayken bir arkadaşım ezberleyip okumuştu doğrusu hayran olup biraz da kıskanmıştım. 2015-07-21
Gaziye Tarih Şiiri | Yusuf Ziya Ortaç
Gaziye Tarih
Onu tarihe sorun, yoktur eminim bir eşi
O güneş yüzlü,güneş sözlü, güneşler güneşi
Sözü halkın dilidir, gözleri hakkın ateşi
O güneş yüzlü, güneş sözlü güneşler güneşi
Yurdu sarmıştı karanlık, onu yırtıp atan O
Soğuyan kanlara bir başka hareket katan O
Kararan gözleri bir lahzada aydınlatan O
O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi
İnkılap ordusu nur ordusunun rehberidir
Milletin şehperidir, memleketin şehperidir
Onu beklerdi vatan bunca zamandan beridir
O güneş yüzlü, güneş sözlü güneşler güneşi
Ayrılıp Çankaya'dan Hazret-i Gazi geliyor
Saçının haznesi zulmetleri ok ok deliyor
Şehre kalbindeki tarihi alıp yükseliyor
Bu güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi
Yusuf Ziya Ortaç
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
Gaziye Tarih Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Gaziye Tarih Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.
Benzer Atatürk Şiirleri
Atatürk Ve Cumhuriyet
Birgün sordum babama
Atatürk neden büyük?
Çocuğum, dedi bana
O'nu seviyor her Türk
Çok kötü bir zamandı
Uçurumdaydı vatan
O büyük kahramandı
Yurdumuzu kurtaran
O'nu biz değil yalnız
Üstün tanır her millet
En büyük eseridir
Kurduğu Cumhuriyet
Kalbimiz sevgi dolu
Yol gösteren o Türk'e
Yolumuz onun yolu
Bağlıyız Atatürk'e
İ. HAKKI TALAS
İ. Hakkı TALAS
Onundur
Ne yaptığını ne yapacağını bilendi Atatürk
Halktan daha ulu soy yoktu gözünde
Kesinkes ulusal egemenlik
Halk yönetimi onundur
Kaldırır ululuk aldatmacasını tüm
Ne denli köhnelik yobazlık yozluk varsa
Laiklik içinde gerçek din duyarlığı
Türk kadınını yücelten istem onundur
Tarihimizi temele kökene boyutlayan
Türk'ün düşüncesini sanatıyla bir tutan
Türkçemizi anlatımda ışıklara büründüren
Kafamız yüreğimiz soluğumuz onundu
Hiç bir akıma benzemez ondaki görüşler
Kendi çerçeveledi kendi yorumladı
En yeni bilimdir tekniktir Atatürkçülük
Bu çağın çok ötesinde bir çağ onundur
Oğuz Kazım Atok
Oğuz Kazım Atok
Atatürk
BU MİLLETİ ÖLÜMDEN,
SEN KURTARDIN ATATÜRK.
YURDU KURDUN YENİDEN,
EY KORKUSUZ BÜYÜK TÜRK.
ÖNDER OLDUN MİLLETE,
YURTTAN KOVDUN DÜŞMANI.
YAŞIYORSUN KALPLERDE,
SENLE KURDUK YARINI.
MELİS YAŞAR
Mustafa Kemal'in Kağnısı
Yediyordu Elif kağnısını,
Kara geceden geceden.
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,
İnliyordu dağın ardı, yasla,
Her bir heceden heceden.
Mustafa Kemal'in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,
Nam salmıştı asker içinde.
Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,
Doğrulmuştu yola önceden önceden.
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,
Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,
Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanısıra,
Gecenin ulu ağırlığına karşı,
Hafiftiler, inceden inceden.
İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında.
Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri,
Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim;
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına.
Alını, yeşilini kapmıştı, geçirmişti,
Niceden, niceden.
Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, yok. Dahha dedi gitmez,
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur
Nasıl dururdu Mustafa Kemal'in kağnısı
Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden.
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.
Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.
Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır,
Düşerim gerilere, iyceden iyceden.
Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal'in kağnısı, bacım.
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA