Eğitim Sitesi

Fetih Marşı Şiiri

Fetih Marşı Şiiri | Arif Nihat ASYA

Fetih Marşı

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiler, kalyonlar çekilecek...
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek...

Yürü: "Hala, ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Sende geçebilirsin yardan, anadan, serden...
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen... Gönüldesin, baştasın:
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Yüzüne çarpmak gerek, zamanenin fendini,
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bu kitaplar Fatih'tir, selim'dir, Süleyman'dır;
Şu mihrap sinanüddin, şu minare Sinan'dır;
Haydi, artık, uyuyan destanını uyandır!

Bilmem neden gündelik işlerle telaştasın?
Kızım, sende Fatihler doğuracak yaştasın;

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan;
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan...

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın...
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü, arslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hala ne diye, kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Arif Nihat ASYA

add

tag çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri

Fetih Marşı Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Fetih Marşı Şiiri Hakkındaki Yorumlar

ceylan hazal Ben ceylan hazal ben senin hayranın oldum çok güzel marş tebrik ederim 2015-03-23

aybuke Cok guzel siir emeginize saglik varmi ist gibi sehir dunyada 2013-03-24

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri

İstanbul

Ah ahh! Anlatamam seni İstanbul,
Taşına, toprağına paha biçemem,
Derelerini, tepelerini düzleyemem,
Ne kadar övünsen de sana yakışır.

Nice nice insanları bağrına bastın,
Güzel çirkin demedin hepsini sardın,
Suyunu da para ile satın aldım,
İçilecek suyun kalmamışİstanbul.

Ahh! Bir tarafta kat kat siteler,
Dahası, yıkık dökük bir katlı evler,
Yolu bile olmayan milyonluk yerler,
Yolu olmadan yaşanılan İstanbul.

Boğazlarına paha biçemiyorum,
Kötü taraflarını hiç söylemiyorum,
Mafyanın ormanı yaktığını biliyorum,
Şile, Beykoz ile daha yeşilsin İstanbul.

Sabah akşam işe gitmek mucize,
Trafik tıkandı mı döneriz sinir küpüne,
Fatih, Boğaz İçi Köprüsü bedel ömre,
Tıkanan yolların çekilmiyor İstanbul.

Hani ya! Evvelinde aşın, işin bol idi,
Fabrikalar, atölyeler sana can idi,
Derelerin tepelerin de yeşillik var idi,
Derelerin tepelerin ev oldu İstanbul.

Çalışan avuç avuç para kazanırdı,
Aileler, İstanbul

Hasan Hüseyin BAYAR

Fetih Marşı

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiler, kalyonlar çekilecek...
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek...

Yürü: "Hala, ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Sende geçebilirsin yardan, anadan, serden...
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen... Gönüldesin, baştasın:
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Yüzüne çarpmak gerek, zamanenin fendini,
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bu kitaplar Fatih'tir, selim'dir, Süleyman'dır;
Şu mihrap sinanüddin, şu minare Sinan'dır;
Haydi, artık, uyuyan destanını uyandır!

Bilmem neden gündelik işlerle telaştasın?
Kızım, sende Fatihler doğuracak yaştasın;

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan;
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan...

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın...
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü, arslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hala ne diye, kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Arif Nihat ASYA

Arif Nihat ASYA

Müjdelenmiş Şehir İstanbul

Asırlardır işaretli cennetten o bahçe,
Değer biçilir mi hiç, ne altın ne de külçe?
İstanbul der yürekler yanmakta içten içe,
Karadan yürür gemi Galata’dan Haliç’e.

Akşemseddin’le biter manevi o kusurlar,
Fatih ile aşılır aşılmaz koca surlar,
Gönül köprüsü kurar uçtan uca vapurlar,
Martıların sesleri gidenleri uğurlar.

Tuzla Fatih Sarıyer Beşiktaş Şile Pendik,
Kız Kulesi duruyor zamana inat dimdik,
Surlara ilk sancağı Ulubatlıyla diktik,
Muhammedi şuurla surda açıldı gedik.

Nice sultana hane saraydan öte Topkapı,
Her köşesinde durur Mimar Sinan’dan yapı,
Süleymaniye, Eyüp, Ayasofya, Sultan Ahmet,
Ne güzel müjdelemiş O Âlemlere Rahmet.

Ramazan YILDIZ

İstanbul Benim Bu Gece!

Betonarme evleri,
Ağaçsız bahçeleri
Gönlü delen gökdelenleriyle
Şaşırdım İstanbul’u görünce!
*
Aldım süpürgeyi elime
Süpürdüm tepeleri iyice
Ağaç diktim her yerine
*
Sonra fırçayı saldım denize
Boyadım İstanbul’u gönlümce

İstanbul benim,
Ben İstanbul’um bu gece!

Ali Koç Elegeçmez
12.nisan.2019-cuma

Ali Koç Elegeçmez

İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri, Fetih Marşı Şiiri