Dünya Sivrisinek Günü 8 Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Dünya Sivrisinek Günü 8
20 Ağustoslarım sivrisinek günleri,
Farkındalık çapında bir bilinç verileri…
Anofel sivrisineğinin ısırığıyla,
Plasmodium parazitlerinin katkısıyla…
Bulaşacak etkenler hastalığı başlatır,
Ölüme yaklaştıran dertler oluşacaktır…
Ateş, kusma, bulantı, kas ağrısı, terleme,
Halsizlik, yetmezlikler, baş ağrısı, titreme…
Tedavi edilmediğinde nöbetler ile
Bilinç bulanıklığı, böbrek yetmezliğiyle…
Ölümlerin sebebi bir sıtma hastalığı,
Bir tedbir düşünmezsen bırakmaz canlılığı…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Dünya Sivrisinek Günü 8 eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Dünya Sivrisinek Günü 8 Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Dünya Sivrisinek Günü 8 Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Hayvanlarla İlgili Şiirler
Bin Başlı Boğa
MAĞARADAN ÇIKTI GAMBA
İlkeldi yerler gökler
Canlı cansız dağ taş
Uçan kuş uçmayan kuş
Hava su bitki toprak
İlkeldi aylar yıllar
Sevmek ölmek yaşamak
İlkeldi göz yaşları
İlkeldi gülmek ağlamak
Milattan baruttan önce
Biledi baltasını Gamba
Sürterek ön dişlerini
Çıktı mağradan dışarı
Baltasının ağzı yalap yalap
Daldı Silpius ormanına
Keserek ışığı gölgeyi
Korkuyu korkutarak
BİR BOĞAYA RASTLADI
Önde korku arkada Gamba
Tırmandılar Silpius dağına
Yüzü sararmıştı korkunun
Tutulmuştu dizleri
Önce büzüldü küçüldü korkucuk
Sonra silkini verdi birden
Bir boğa oldu kocaman
Bir boğa ki bin başlı
Gözleri çıngıl çakmak
Soluğu göğü yakıyordu
Puf dedi korku-boğa
Ağzından fışkırdı öfkesi
Çıktı göğe indi yere
Dağları ufalttı gölgesi
Çoğaldı boynuzları bin bin
Gitti öte öte korku-boğa
Geldi beri beri bin bin
Bin bin yürüdü ayakları
Gözleri baktı bin bin
Soluğu ölüm kokuyordu
PİŞİRİP YEDİ BOĞAYI
Uuu dedi uludu Gamba
Irgalandı Silpius dağı
Çoğaldı elleri ayakları
Yüreği çoğaldı bin bin
Çıktı göğe indi yere
Savrudu baltasını bin bin
Bin başlı boğa üzerine
Devrildi yere boğacık
Ormanı sularken kanı
Ağlıyordu gözleri bin bin
Sürterek odunu oduna
Yaktı ilk ateşi Gamba
Pişirip yedi korku-boğayı
Yalap yalap dilleri
Gözleri çıngıl çakmak
Yaladı ellerinin kanını
Sildi kıllı gövdesine
Sonra mağarasına girdi
Gömüldü karanlığın içine
Taş yastığa koydu başını
Uzandı taş yatağına
BOĞA DİRİLDİ DÜŞÜNDÜ
Gözlerini yumar yummaz
Daralmaya başladı mağara
Gamba şişmeye başladı
Dirildi karnında korku-boğa
Oflayıp puflayarak bin bin
Ateşin üstünden atlayarak
Deşiniyordu Gamba'nın karnında
Binlerce boynuzlarıyla
Daraldıkça daraldı mağara
Sıkıştıkça sıkıştı Gambacık
Yamyassı oldu gövdesi
İki duvar arasında
Tepiniyordu karnında boğa
Binlerce ayaklarıyla
Çıkarak göğe inerek yere
Pişirip yiyordu Gamba'yı
Binlerce dişleriyle
BAŞLADI YENİ BİR GÜNE
Yiyip bitirince Gamba'yı
Uyudu bin başlı boğa
Küçülmeye başladı korku
Büyümeye başladı mağara
Doğdu Küncülü Boğaz'dan güneş
Bitti bin yıllık gece
Çıktı Gamba'nın karnından
Bin başlı boğa
Gitti geldiği yere
Uuu dedi uyandı Gamba
Fışkırttı sevincini göklere
Biledi baltasını bin bin
Sürterek ön dişlerine
Gözleri çıngıl çakmak
Baltasının ağızı yalap yalap
Düştü korkunun peşine
Korkarak korkutarak
Başladı yeni bir güne
Ali YÜCE
Ali YÜCE
Köpekler Çağırılınca Gelirler, Kedilerse Mesajı Alırlar Ve Sonradan Size Dönerler!
Al sana bir özdeyiş, sanma aşağılama,
Köpekler de dostumuz sığarlar vicdanıma...
"Marty Bly", söylemiş bu güzel özdeyişi,
Biz de etkilenmişiz yapmışız bir söyleşi...
Şahsım ile birlikte deneyimlerimize,
Hayvan sevgimiz vardır layıktır sevgimize...
Köpek, dersen gariban emir kulu gibidir,
Kedi, tümden bağımsız Habib'in emrindedir...
Kediler çeker gider istersem dönerim, der,
Keyif ehli türlerdir çok yerde gezinirler...
Mesaj, dersen alınır akılları bizdedir,
Ruhları hep aydınlık akılsız değillerdir...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Pıtırcığım Minik Aşkım
Sen öldün ben de öldüm seninle
Minnoşum, civciv suratlı yavrum
Beni de götür gittiğin yere
Küçük, minik muhabbet kuşum
Küçücüktün sen, daha yaşayacaktın benimle
Ne de çok eğlenirdik birlikte seninle
Sen bana "aşkım benim , küçücük bebek" dediğinde
Dünyalar benim olurdu biricik dostum benim
ESRA KALAFAT
Su Aygırlarıyla Dertleşilmez
Yanlış bir kul seçmişsin, onlarla dertleşilmez,
Dinler gibi yaparlar, sıkıntın yine dinmez...
Hiç doymadan yerler, üstüne de içerler,
Tam öküz gibidirler, çok kez sinirlenirler...
Hassas da değildirler, dertleşirken uyurlar,
Dedim ya öküzdürler, şahsını anlamazlar...
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik Temiztürk