Eğitim Sitesi

Cehennemle Korkutulmuşuz Şiiri

Cehennemle Korkutulmuşuz Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Cehennemle Korkutulmuşuz

Anlamamız içindi yanlışlıklarımızı,
Uygulamamız da gerek doğrularımızı…

Hak’tan uzaklaşırsan tepetaklak gidersin,
Merhametsizliklerinle cehenneme girersin…

İstersen umursama kaybeden sen olursun,
Korksan da korkmasan da doğru en uygun yoldur…

Merhametse tadıdır yaşantılarımızın,
Hakları ile ayrılma can taşıyanların…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

add

tag Cehennemle Korkutulmuşuz eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Cehennemle Korkutulmuşuz Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Cehennemle Korkutulmuşuz Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Dini Şiirler

İstişare

Birliktelik ruhunu pekiştiren
Güzelliktir İslam da istişare
İsabetli olmasa da nadiren
Güzelliktir İslam da istişare

Budur cemaat olmanın gereği
Resulullah vermiş güzel örneği
İstişare ile açmış hendeği
Güzelliktir İslam da istişare

Çoğulcu anlayış hâkimdir özde
Karar kılınır alınan her sözde
Mutluluk izlenir hemen her gözde
Güzelliktir İslam da istişare

Ortak menfaati için toplumun
Bir iş yapacakken hangisi uygun
Fikrine rıza gösterilir çoğun
Güzelliktir İslam da istişare

Halil; dalda ki tomurcuk gül gibi
Komşudan alınan harlı kül gibi
Eğriliği düzelten çekül gibi
Güzelliktir İslam da istişare

HALİL MANUŞ

Halil MANUŞ

Yandım Ya Rasulullah!...

Aydan arı yüzünle cihanı aydınlattın

Kalpte tevhit mumunu yaktın ya Resulullah!...

Dünyadan göçüşünle yürekleri kanattın

Ruha bengisu gibi aktın ya Resulullah!...



Sana olan hasretim denizde kum misali

Gece gündüz adını andım ya Resulullah!...

Gül cemalini göster nasip eyle visali!...

Hicran ateşlerinde yandım ya Resulullah!...



Menzile varmak için kızgın çölleri aştım

Şefaat için geldim kapına Resulullah!...

Aşkına müptelayım, denizler gibi taştım

Ümidimi bağladım yapına Resulullah!...



Gam tezgâhında aşkı ilmik ilmik dokudum

Karanlığıma ışık oldun ya Resulullah!...

Kâinat kitabını satır satır okudum

Hasret olup gönlüme doldun ya Resulullah!...



Esti bir deli rüzgâr bahçede soldu güller

Ağıyı bal eyleyip içtik ya Resulullah!...

Toprağı yorgan etti Hakk'ı söyleyen diller

Hakikat için serden geçtik ya Resulullah!...



Mekke'nin ak goncası Medine'nin gülüydün

Ensar kalbini Hakk'a açtı ya Resulullah!...

Kur'an'ın hizmetkârı, İslam'ın bülbülüydün

Mübarek suretin nur saçtı ya Resulullah!...



Seni görmeden sevdi ahir zaman ümmeti

İslam dairesine girdik ya Resulullah!...

Kaldır üzerimizden, bu çekilmez mihneti

Ümmet olma bahtına erdik ya Resulullah!...



Hidayet yolu sende ey Allah'ın habibi!...

Diller yüce adını anar ya Resulullah!...

Sensin yarama derman, dertlerimin tabibi

Yokluğunda goncalar kanar ya Resulullah!...



Hakikat sırlarını kör nefse azık ettik

Sana layık bir ümmet olmadık Resulullah!...

Beyhude geçti yıllar bir ömre yazık ettik

Kapında gül misali solmadık Resulullah!...



Şairler seni söyler, seni yazar kalemler

Süveydayı kuşattın, nur saçtın Resulullah!...

Yoluna toprak olmuş; gökler, cümle âlemler

İman bahçelerinde açtın ya Resulullah!...



Gözler nuruna hasret, diller seni anıyor

İmanın eleğinden geçelim Resulullah!...

Sahrada kızgın kumlar özleminle yanıyor

Hakikat menziline göçelim Resulullah!...



Temmuzun ortasında gönlüme yağarken kar

Gül nefesinle ısıt içimi Resulullah!...

Yokluğunda düşmedi coğrafyamıza bahar

Kervanına kat götür göçümü Resulullah!...



Can özüne değerken firkatin kızıl közü

Çoraklaşan gönüle nur yağdır Resulullah!...

Kalbe düşer Resul'un çağları aşan sözü

Ufku kuşatan gölgen bir dağdır Resulullah!...



Gönül coğrafyamıza hasretin odu düşer

Misafir ol ümmetin düşüne Resulullah!...

Nefsin kor ateşinde her gün nedamet pişer

Koşar adım gelelim peşine Resulullah!...



Bu dünya gurbetinde kalpler aşkınla yanar

Çok görme cemalini bize ya Resulullah!...

Gönül muhabbetine zemzem misali kanar

Vahiyle gelsin nefis dize ya Resulullah!...



Gölgeler can çekişir; gülgûn çehreler süzgün

Kandillerin ışığı çekilmiş Resulullah!...

Sen gideli dünyadan kalpler tasalı, üzgün

Müslümanların boynu bükülmüş Resulullah!..



Aydınlık ufuklardan seninle doğar güneş

Nazar etsin kalplere gözlerin Resulullah!..

Hasretine yanmışız, neylesin bize ateş

İçimizi ısıtsın sözlerin Resulullah!...



Vahiyden uzak düştük kalplerimiz pas tuttu

Sendin bütün başların tacı ya Resulullah!...

Ümmet verdiği sözü ne de çabuk unuttu

Yolundan çıkanlara acı ya Resulullah!...



Bu çağın mücrimleri sanıyor azadeler

Ümmetini uykudan uyandır Resulullah!...

Öpsün cümle canların alnından seccadeler

Hakikat boyasına boyandır Resulullah!...



M.NİHAT MALKOÇ

(19 Mart 2009/Trabzon)

M.NİHAT MALKOÇ

Âdem Cennetten Geldi

Âdem(a. s.) cennetten geldi, yeryüzüne indirildi,
Atamız ilk insandı ve de ilk peygamberdi...

Âdem(a. s.) ile Havva'dan, zamanla çoğalmışız,
İnsan nesli yayılmış, Dünya'yı kaplamışız...

Yeryüzünde ilk insan, Âdemle Havva'dandır,
Cennetten gelmiş kulun, tamamen soyundandır...

Tüm Dünyalı halkımız, bunu kabullenmiştir
Ve kutsal kitaplarda, resmen desteklemiştir...

Çelişki mümkün değil, ilim, bilim ve dinler,
Açıklamış resuller, anlatmış peygamberler...

Fikir çürütemiyor, bilim reddedemiyor,
KUR'ÂN izah ediyor, âlimler destekliyor...

İnkârcıları boş ver, onların borsası var,
Daima kaybederler, boş kâğıda oynarlar...

Onlar inkârcıdırlar yer, içer, kalkınırlar,
Hakk'ı inkâr etmekle, yalnızca aldanırlar...

Aslında inkârcılar, çamur atmak isterler,
Hak işlerine yarar, bâtılı da sevmezler...

Hak'tan faydalanırlar, çünkü mümin de lâzımdır,
İnananlar olmasa, gâfil zorda kalmıştır...

Gâfil son nefesinde, Hakk'ı duyacak olsa,
Hakk'ı kabul edecek, bir de kandırılmasa...

Rab'bimize yalvarsa, tövbe etse, söz verse,
Rab'bimizse affetse ve inkârcıya dese:

“-İşte bu bir rüyaydı, öldünüz ve dirildiniz,”
“Gerçeği gördünüz anladınız ve bildiniz...”

“Tamamen kabul oldu, bütün dualarınız,”
“Peygambere tabi olun, artık Dünya'dasınız...”

“Namaz kılın, zekâtı verin, orucu tutun,”
“Verdiğiniz bütün sözlerinize uyun! “

İnkârcı ısrar eder, nefsini terk edemez,
Şeytanlarına kanıp, bâtıldan vazgeçemez...

Bağlantısını kuracak, genlerle uğraşacak,
Farklı farklı türlerle, bağlantılar kuracak...

Maymundan başlayacak, biraz muaflaşacak,
Maymuna bağlantı, onu rahatlatacak...

Hayvandan gelebilmek, bâtılın kıdemidir,
ALLÂH(c. c.) inkâr edilir, din böyle reddedilir...

Hayvan sayılabilmek, nefsine yer açacak,
Nefsi serbest kalınca, kullar bâtıl kalacak...

Bâtılda kölelik var, bâtılda sömürü var,
Merhametin dışında, gelişigüzellik var...

Dini aşağılamak, hayvan gibi anılmak,
Nefsin her istediği, var ki her şeyi tatmak...

Maneviyat yok olsun, cehennem hiç olmasın(!) ,
Cennet zaten Dünya'da, bunun tersi olmasın(!) ...

Yoksa mahvolacağız, yok olamayacağız(!) ,
Zaman kalmadığından, Hakla karşılaşacağız...

Maymundan gelmek gerek, yaratık sayılmalı(!) ,
Ruhları inkâr edip, ölümle yok olmalı(!) ...

Bâtıl bunun farkında, yaratıcı ALLÂH(c. c.) var,
Fakat âlim şeytanın, yanıldığı yol da var...

Bâtıl çok iyi bilir, maymunlar bencildirler,
Davranışları benzer, örnek teşkil ederler...

Bâtıldan maymun üstün, çünkü maymun muaftır,
İnananlar müstesna, bâtıl hep ziyandadır...

Tevrat der, Âdemle Havva, topraktan yaratıldı,
Hayat nefesi ile can ile yaşatıldı...”

Yerin toprağından, Âdem(a. s.) yaratılmıştır,
Âdem(a. s.) 'inse burnuna, bir nefes üflenmiştir...

Rab'bin Şark tarafında, bir bahçe diktiğini,
Âdem(a. s.) 'i koyduğunu, Aden'i yer gösterdiğini...

Aden adlı bahçede, Âdem(a. s.) uyku uyumuş,
Uykusu çok derinmiş, Rab Tevrat'ta buyurmuş...

Kemiklerinden biri, kaburgası alınmış,
Rabça bu emredilmiş, boş yer etle kaplanmış...

Kaburga kemiğinden, bir kadın yaratılmış,
Âdem(a. s.) 'e getirilmiş, yaratılan Havva'ymış...

Tevrat ölçümüz değil, içine el atıldı,
Çok yer değiştirildi, ayıklanıp katıldı...

Desteklemesi mümkün çünkü Kur'an tek kitap,
Yalnızca Rab'bimizin, ALLÂH(c. c.) 'ımızdan hitap...

Kısaca Dünya'mızda, maymundan gelme yoktur,
İnsanlar insandandır, maymuna delil yoktur...

Diğer gezegenlerse, türlerimizden uzaktır,
Biz Dünyalılar için, insan yalnız insandır...

Kur'an'ı kerimdeyse, ALLÂH(c. c.) meleklerine,
Şüphesizce bildirir, bakara suresine...
...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Ahirette Hatırlayacaksın

Gerçek mekân ahiret, geçici yerse Dünya,
Derhal bâtılı terk et, sonsuz değil bu dünya.

Ahiret ki büyük yer, Dünyalar gibi değil!
Son toplanma yerimiz, et ve kemik hiç değil!

Akılla algılanmaz, boyutsuz anlaşılmaz,
Ahiret gerçek mekân, reddi mantıkla olmaz.

Cennete giren için, ebedî gerçek mekân,
Çok şey yararlanacak, cennetini kazanan.

Sevdiklerimizle, hep mutlu olacağız.
Kavuştuklarımızla, çok yararlanacağız.

Sen yerleş bu dünyaya, yat, kalk yor her rüyayı,
Uyanınca hatırlayacaksın, ahrette kâlû belâyı...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Dini Şiirler, Cehennemle Korkutulmuşuz Şiiri