Veysel can Sayende atam 2019-10-09
Atatürk Şiiri | M.Deniz KASAP
Atatürk
Keskin bakışlı,
Kıvrak zekalı,
Yüzyılın kahramanı
Sensin Atam.
Düşmana vermedi vatanı,
Kurdu Cumhuriyeti
Senin sayende varız
Bu cennet vatanda
Senin gibi bir lider
Gelirmi tekrar dünyaya
Gönüllerimizde yaşattığımız
Benim canım Atam
Atatürk şiiri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi
Atatürk Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Atatürk Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 22 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 22 yorum yazılmış.
Benzer Atatürk Şiirleri
Mustafa Kemal'in Atı
Daha da parlamıştı güzelleşmişti al at
Mustafa Kemal'in bindiği günden beri.
Sanki bilinmez bir rüzgârla dolmuştu
Göğe göğe kalkıyordu alevden başıyla
Uçar ayaklariyle oyuyordu yeri.
Kimseyi bindirmiyordu üstüne artık
Bindirmez ya, Mustafa Kemal'in atı o.
Bunca at arasında neden onu seçmişti,
Nasıl tutmuştu ak elini alnında
Artık dağın taşın saltanatı o
Çok zorladı suvari alayının yiğit binicileri
Al ata binebilmek imkânsız.
Öyle damarlanıyordu ki derisi bir sızı duyuyorlardı.
Öyle çılgınlaşıyordu ki köpük köpük
Nerdeyse düşecekti nârin allığıyla cansız.
Alay kumandanı aldı işi demir avucuna
Bir alay bir ata vuramaz mı gem?
Kendi denedi yanık bilgisiyle yılların,
Sustu karşıdan dehşetle, kaygıyla, hayranlıkla bütün suvariler
Al at, al at, deli ve muhteşem.
Aylar geçti aradan
Binicisiz al at başı boş dolaşıyordu.
Arpanın yulafın samanın vakti kurudu kara toprakta,
Alaya öyle nekes günler geldi ki
Kısmette bir avuç ot bile bulmak zordu.
Atların yemleri gayri kısık mı kısık
Azbuz ağaç kabuğu, keçi boynuzu, küsbe.
Söyleniyordu öbür atlar aralarında al at için
"Bizimle torba takan bu, ne işe yarar,
Bu, at değil süs be."
Suvariler düşündü ki kısıma küçücük bir çare var.
Nasıl olsa faydasız,
Parmakları acılı, gözleri bulanık,
Bir sabah tımarında al atı saldılar.
Hemen çekildi al at bozkıra
Ancak bir kuşun atımı, ne çok ne az.
Alay nereye gitse o da peşinde gidiyordu ufuktan,
Kötülüyordu, bakımsız gün gün garip,
Felek kimsede parıltısını bırakmaz.
Öyle incelmişti ki boşlukta
Yaşıyan sanki rüzgârlarıydı.
Eski sevdalar kadar uzak,
Bir yaprak düşmüştü içinden,
Sarıydı.
Al at çağırmalarını duymazlığa getiriyordu,
Pişman olmuştu suvariler ta baştan ama.
Yalnız ilişiğini kesmemişti hiç
Dağdaki boz kayadan kızaran gök üstünde hareketsiz duruyordu
Her akşam istiklâl Marşı'yla yapılırken yoklama.
.......................................
Bir gün girdi alay en çetin savaşına
Kılıçtan arta kaldı toprak.
Yaya cengi can komadı alanda
Açıldı göğe doğru
Gönülle al kan, göğüsler ak.
Sürdü döğüş akşamaca
Şanlı alay çekilmek emrini aldı.
Ağırdı sillesi kaderin
At kopmuş, kılıç kopmuş, göğde kopmuş
Suvari alayı koca bir masaldı.
İşte ansızın hücum dört nalında al at
Gelirdi alayın önüne düşman tarafından, geri giderdi.
Şaşırdı herkes,
Herkes düşündü söylediğini ecelin:
Al at acap en derdi?
Sezdi alay kumandanı durumu hemen
At bin diye haykırdı yönlere
Yel oldu ölümlerden öte cümlesi,
Vardılar bir solukta yamaçlardan
Düşmanın ardçı koyup kaçtığı yere.
Düştüler peşine yurda el atmışların,
Buğday büyüyüşiyle rahat,
Su çağlayışıyla çabuk,
Yıldız akışıyla şahlanmış
En önde bir sancak misali al at.
Alay uzandı gerisine doğru büyük düşman birliklerinin
Saldırırken cephelerden ordu.
Kılıç aydınlığı doldurmuştu bayırı düzü gökçe,
Parlarken kuvvet üstünde hak
Can ecelden görünmüyordu.
.................................
Zaferden sonra çok aradı alay Mustafa Kemal'in al atını
Al at sır olmuştu yaşamakta.
Kimi uçmuş dedi ardına göğün,
Kimi yatır olmuş dedi vatanın yüce uykusu kadar
Ama bir parıltı vardı uzakta
Ki parlar bağzı günler akşam yoklamasında
Bir yele, bir köpük, bir dört nal hızıyla batı.
Nakşolur mavilik üstüne efsaneden
Bin kırmızıyla, bin rüzgârla, bin şahadetle
Mustafa Kemal'in al atı
Behçet Kemal ÇAĞLAR
Behçet Kemal ÇAĞLAR
Atatürk Büyük Lider...
Atatürk ömür boyu başı dimdik yaşamış,
Vatan için yürümüş geçmiş mal ve canından.
Kudretini alarak, Türk'ün asil kanından,
Kendisini yurduna, milletine adamış.
İlim mürşidi oldu, yol gösterdi millete,
Baş kaldırdı, savaştı, katlanmadı zillete.
Geçti tüm varlığından, geçmedi vatanından,
Yürüdü koşar adım, önder oldu devlete.
Bir lider, bir önder ki, kırılmaz cesareti,
Kabul eder ölümü, düşünmez esareti.
Çok gazi şehit oldu, ayrılmadı yanından,
Tüm dünyaya nam saldı, savaşta mahareti.
Savaştı kahramanca, ümitle istikbalden,
Asla bir eser yoktu korkudan, izmihlalden.
Korkmadı, sakınmadı, yılmadı düşmanından.
Kurtardı gazilerle, devleti hasta halden,
Ömrü son buldu ama, görevi son bulmadı,
Çok liderler geldi de yerini doldurmadı.
Kırdı çelik çemberi geçmedi insanından.
Kendi erken soldu da, milleti soldurmadı,
On Kasım talihsiz gün gelmez olaydı keşke,
Bir hüzünlü yas günü oldu artık her Türk'e.
Bir Perşembe sabahı ayrıldı dünyamızdan.
Onun ile yüceldi, onsuz sarsıldı ülke.
Bu dünya geçicidir, her gelen bir gün gider,
Her fani ölümlüdür geriye kalır eser.
En verimli çağında ayrıldı aramızdan.
Bu muhteşem ülkede, böyle müthiş bir lider,
Kasım KAPLAN
Kasım KAPLAN
Ata'ma Ağıt
I
Sırma sarısı yay saçlarına
Gözüne rengini koy denizlerin
Düşün dudakların en incesini
Yüzüne tuncunu ver benizlerin
Onda yürüyüşün en yiğitçesi
Onda bükülmezi vardır dizlerin
Gezerdi ülkede bir hızır gibi
Em olup derdine çaresizlerin
II
Durgun bir denizi andırır dışı
İçi hiç sönmeyen bir yanardağı
Sesinde ıslığı eser kuvvetin
Sözünde şahlanır hakkın bayrağı
Gökle güneş gibi buluştu onda
Sezinin sağlamı duyunun sağı
Yıkarak kökünden Osmanlılığı
O gömdü tarihe bir ortaçağı
III
Ürperir ovalar avazesine
Dağlar dümdüz olur işaretiyle
Devrilir hıncına çarpan ordular
Kaleler dayanmaz yelpazesine
Fikrin güzelliğin aşkın her şeyin
Bağlıydı daima en tazesine
Yaşadı başı dik, dünyaya karşı
Getirdi dünyayı cenazesine
IV
Onsuz kaldığını bilse tabiat
Bağlar üzüm vermez bahçeler kurur
Okşar saçlarını ezelin eli
Yüzüne ebedin ışığı vurur
Övünür insanlık eserleriyle
Yurt onun sevgisi üstünde durur
Adıdır kurduğu devlete temel
Ünü kurtardığı millete gurur
V
Fani varlığını kaybetti ama
Damgası yurdumun burçlarındadır
Engin ufuklara uzanmış kolu
Hızı şimşeklerin uçlarındadır
Kadının erkeğin hafızasında
Gencin ihtiyarın düşlerindedir
Yayla yellerinde eser gölgesi
Sesi bahçemizin kuşlarındadır
VI
Ben mi yazacaktım göçüm gününü
Dökerek ardından böyle gözyaşı
Ben ki ona büyük gezilerinde
Oldum bir küçük yol arkadaşı
En son durağına varmadan ömrün
Kapadı yolunu bir mezar taşı
Büyük kurucusu Cumhuriyetin
Hürriyet aşıkı milletin başı
Kemalettin KAMU
Kemalettin KAMU
Ata'mızı Unutmayalım
Ata’m şerefli Ata’m yani Atatürk’ümüz,
Vatanseverliğiyle yüce Türk büyüğümüz…
Dünyam onu tanımış asil kişiliğiyle,
Kahramanlığıyla, milliyetperverliğiyle…
Ata’mız önderimiz asil gençliğimize,
Onu unutmayalım seçelim kendimize…
Her Türk büyüğü gibi yüreklerimizdesin,
Çizgin daima doğrudur Ata’m bizim rehberimizsin…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK