burak yılmaz Bune ya böyle şiir mi olurr 2015-03-01
Fethin Sabahında Şiiri | Talha Sağlam
Fethin Sabahında
Gökler eğilip dağlara "kimdir" diye sordu,
Kimdir bu gelen gözleri şimşekleniyordu...
Bir kır atın üstünde ufuklar gibi mağrur,
İstanbul'a kartalca bakan gözleri kordu...
Birden enginlere şahlandı küheylan,
Birdenbire gök kubbesi deryalara vurdu...
Yol vermek için Marmara deprendi yerinden,
Yol vermek için Fatih'e rüzgar bile durdu...
Aksetmede tek bir sesi heybetle semada,
Şahlanmada bir çağ yaratan "dev gibi ordu..."
Kaç yüz senelik köhne Bizans can veriyordu,
Tanrım bu ne kudret,bu ne heybet,bu ne zordu...
Talha Sağlam Fethin Sabahında İstanbul şiirleri fetih şiirleri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi
Fethin Sabahında Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Fethin Sabahında Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 6 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 6 yorum yazılmış.
Benzer İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri
İstanbul'u Gezenler Var
İstanbul'u gezenler var
İstanbul'u sezenler var
İstanbul'dan bezenler var
İstanbul'dan gelenler var
İstanbul'a gelenler var
İstanbul'u bilenler var
İstanbul'da eğlenenler var
İstanbul'dan gidenler var
İstanbul'u sevenler var
İstanbul'a gelecekler var
İstanbul'da tarihi eserler var
İstanbul'da yüksek binalar var
İstanbul'da deniz var
İstanbul'da çok insan var
Ankara, 28.04.2016,Nuri Hakan Tataroğlu
Nuri Hakan Tataroğlu
Fatih Sultan Mehmet Han
Babasının yapmak istediğini o yaptı
Kuşandı kılıcını zırhını
Aldı askerlerini yanına
Tek hamlede bindi atına
Babası için aldı İstanbul'u
İstanbul başkentimiz oldu
Herkese karşı hoşgörülü oldu
O kimmi FATİH SULTAN MEHMET HAN
can sarıtaş
Müjdelenmiş Şehir İstanbul
Asırlardır işaretli cennetten o bahçe,
Değer biçilir mi hiç, ne altın ne de külçe?
İstanbul der yürekler yanmakta içten içe,
Karadan yürür gemi Galata’dan Haliç’e.
Akşemseddin’le biter manevi o kusurlar,
Fatih ile aşılır aşılmaz koca surlar,
Gönül köprüsü kurar uçtan uca vapurlar,
Martıların sesleri gidenleri uğurlar.
Tuzla Fatih Sarıyer Beşiktaş Şile Pendik,
Kız Kulesi duruyor zamana inat dimdik,
Surlara ilk sancağı Ulubatlıyla diktik,
Muhammedi şuurla surda açıldı gedik.
Nice sultana hane saraydan öte Topkapı,
Her köşesinde durur Mimar Sinan’dan yapı,
Süleymaniye, Eyüp, Ayasofya, Sultan Ahmet,
Ne güzel müjdelemiş O Âlemlere Rahmet.
Ramazan YILDIZ
Fetih Marşı
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiler, kalyonlar çekilecek...
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek...
Yürü: "Hala, ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Sende geçebilirsin yardan, anadan, serden...
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin, dilde sen... Gönüldesin, baştasın:
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Yüzüne çarpmak gerek, zamanenin fendini,
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Bu kitaplar Fatih'tir, selim'dir, Süleyman'dır;
Şu mihrap sinanüddin, şu minare Sinan'dır;
Haydi, artık, uyuyan destanını uyandır!
Bilmem neden gündelik işlerle telaştasın?
Kızım, sende Fatihler doğuracak yaştasın;
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan;
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan...
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın...
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü, arslanım, fetih hazırlığı başlasın...
Yürü, hala ne diye, kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Arif Nihat ASYA
Arif Nihat ASYA